Gündem
  • 19.7.2013 00:31

Erdoğan: Masadan kalkan taraf asla biz olmayacağız

- AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan:

- "Çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. Biz, anayasa konusunda milletimize söz verdik ve bu sözümüzün de arkasında duracağız. Süreci eğer bitirmek gerekiyorsa bu işi bitirecek olanı Meclis Başkanımızdır. Bakar ki bu iş yürümüyor, bu iş artık tökezledi, o kararı verecek olan kendisidir"
- "Son ana kadar anayasa için çalışacak, masadan kalkan taraf asla biz olmayacağız"
- "Bu ülkede teröre bulaşmamış, sadece fikir ve düşünce hürriyetinden dolayı cezaevinde olan yoktur"
- "Şu anda Cumhurbaşkanına, Başbakanına, Meclis Başkanına, Genelkurmay Başkanına hepsine fütursuzca saldıranlar, yazı yazanlar, daha ileri gidiyorum, küfür edenler acaba on yıl önce Türkiye'de böyle bir köşe yazısı yazabilirler miydi?"


ANKARA (AA) - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yeni anayasaya yapımına ilişkin, "Çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. Biz, anayasa konusunda milletimize söz verdik ve bu sözümüzün de arkasında duracağız. Süreci eğer bitirmek gerekiyorsa bu işin bitirecek olanı Meclis Başkanımızdır. Bakar ki bu iş yürümüyor, bu iş artık tökezledi, o kararı verecek olan kendisidir" dedi.

"Şu anda Cumhurbaşkanına, Başbakanına, Meclis Başkanına, Genelkurmay Başkanına hepsine fütursuzca saldıranlar, yazı yazanlar, daha ileri gidiyorum, küfür edenler acaba on yıl önce Türkiye'de böyle bir köşe yazısı yazabilirler miydi" diye soran Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

"Yazdıkları anda yerleri belliydi, adresleri belliydi. Hemen malum yerlere gider, orada hayatlarını sürdürmeye başlarlardı. Ama şu anda parmak sayılarını geçmez ki onlar da terör örgütleriyle bağlantısı olanlardır, ruhsatsız silah taşıyanlardır, bütün bunlardır. Bunu defaatle Adalet Bakanım açıklamıştır ama gidiyoruz Avrupa'ya bize şöylenen şey şu, insan buna üzülüyor, 'Siz gazetecileri hapse attınız.'  Kaç kere açıklandı bunlar. Bu ülkede teröre bulaşmamış, sadece fikir ve düşünce hürriyetinden dolayı cezaevinde olan yoktur. Ya teröre yataklık etmişlerdir, terörle terör örgütleriyle iç içe olmuşlardır veyahut da ruhsatsız silah taşımaktan vesaire içeri girmişlerdir. Yasada her şey açık ve net var. Bundan dolayı içeri girmişlerdir."

- "Vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerini kısıtlayan uygulamalara son verdik" -

Türkiye'de on yıl öncesine kadar yasaklı kelimelerin, sakıncalı konuların olduğunu hatırlatan Erdoğan, o dönemde hiçbir şekilde dokunulamayan, sorgulanamayan kurum ve şahısların bulunduğunu vurguladı. Başbakan Erdoğan, "Çetelerle mücadele ederek, hukuksuzlukla suç örgütleriyle mücadele ederek yazarların, sanatçıların, gazetecilerin üzerlerindeki bu baskıları kaldıran biz olduk" diye konuştu.

Geçmişte halkın günlük yaşamını doğrudan etkileyen, sınırlandıran, kısıtlayan uygulamaların olduğunu dile getiren Erdoğan, "Başta doğu ve güneydoğu illerimiz olmak üzere, vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerini kısıtlayan uygulamalara son verdik" dedi.

"Bu ülkede azınlıkların hakları noktasında hassasiyetler yoktu" ifadesini kullanan Başbakan Erdoğan, tüm azınlık vakıflarının gayrimenkullerini kendilerine iade etme sürecini başlattıklarını anımsattı. Şu ana kadar 2,5 milyar doları bulan gayrimenkul iadesi yaptıklarını bildiren Erdoğan, hala devam eden mahkemelerin olduğunu ve bu rakamın daha ileri gideceğine olan inancını dile getirdi. Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu adımları atan biziz. On buçuk yıl içinde gerçekleştirdiğimiz demokratikleşme, hak ve özgürlükler alanında yaptığımız reformları bir çırpıda sayıp, dökmek mümkün değil. Gerçekten 53 yıl boyunca dokunulamayan, konuşulamayan, sorgulanmayan, sorgulanmasına cesaret dahi edilemeyen uygulamalara biz son verdik. Hiçbir zaman 'Yeterli', 'Bu kadar yeter', 'Sonuca artık ulaştık' demedik. Demokratikleşmenin canlı ve devamlı bir süreç olduğunu biliyoruz ve kararlı şekilde bu süreci devam ettireceğiz. Türkiye'nin reformları bugün artık çok kritik noktalara ulaşmıştır. Türkiye şu anda çok daha hayati, önemli demokratik reformların arifesinde bulunmaktadır. Yapılması gereken bu reformlar aynı zamanda zor reformlardır. 1960 darbesinin Türkiye'ye en büyük bedeli antidemokratik bir anayasadır. 53 yıl içinde anayasa önemli değişikliklere de uğrasa özündeki o darbeci anlayıştan hala kurtulamamıştır. Biz, yeni bir anayasının Türkiye'nin en büyük ihtiyacı olduğunu samimiyetle ifade ettik. 2011 seçimlerinin ardından yeni, katılımcı, demokratik, herkesi kucaklayan bir anayasının yapılması için çalışmalara başladık."

- "Bu nasıl iş?" -

Meclisteki komisyonların parlamentodaki partilerin güçleriyle orantılı olarak oluşturulduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle dedi:

"Fakat biz bu uzlaşma komisyonunda dedik ki 'İlla öyle bir komisyon oluşturma tarzına gitmeyelim.' 'Önemli olan üzümü yiyelim, bağcıyla işimiz yok' dedik. 'Parlamentoda grubu olan partilerin milletvekili sayısı da önemli değil' dedik. Düşünebiliyor musunuz, bizim 326 milletvekilimiz var, öbür tarafta 30 tane milletvekili olan bir parti var. O üç temsilciyle bu çalışmalara katılıyor, biz de üç temsilciyle katılıyoruz. Yaklaşık onda bir, biz onun on katıyız bizim üç temsilcimiz var, onun da üç temsilcisi var. İkinci bir parti, 51 milletvekili var MHP, o da üç tane milletvekiliyle katılıyor, 326 ile biz de üç milletvekiliyle katılıyoruz. Geliyorum anamuhalefet partisine, onun da 150 civarında milletvekili var o da üç milletvekiliyle katılıyor, biz de üç milletvekiliyle. Toplamda yaklaşık 222 civarında milletvekilleri var, 222 milletvekili dokuz milletvekili veriyor bu anayasa uzlaşma komisyonuna, biz 326 ile 3 tane veriyoruz. Niye? Yeni anayasayı halledelim. Derdimiz bu. Bunu çözelim istiyoruz. Fakat bunlar çıkıyorlar ne diyorlarlar? Dedikleri, 'AK Parti yeni anayasanın yapılmasını engelliyor. Bu nasıl iş? Üç, dokuzdan büyük değil ki biz nasıl engelleriz sizi, siz yeter ki getirin."

-"Gelin bu yaz mevsiminde bu işi bitirelim" -

Yeni anayasa yapımıyla ilgili 177 maddenin 48'inde dört partinin mutabık kaldığını, diğerlerinde bir mutabakatın olmadığını hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Biz diyoruz ki 'Gelin şu mutabık kalınanların sayısını eğer artırabiliyorsak artıralım. Artıramıyorsak bu 48 taneyi madem mutabık kaldık, bunu hemen Mecliste bir haftada çalışalım bunu çıkaralım, koyalım bir kenara.' İnanır mısınız hala buna 'Evet' diyemiyorlar. MHP'nin genel başkan yardımcısı ön şart ileri sürmeksizin 'Evet' dedi. Ertesi gün genel başkanı çıktı, 'Hayır, böyle bir şey yok' dedi. Yapı bu. Ben arkadaşlarıma şu talimatı verdim, size haftada iki gün tatil, beş gün yoğun çalışma. Meclis Başkanımıza da bunu söyledim. Gelin bu yaz mevsiminde bu işi bitirelim. Şimdi kim ipe un seriyor? Biz mi diğerleri mi? "

İftara katılan büyükelçilerden bunu bilmelerini isteyen Erdoğan, medyada konuyla ilgili yalan yanlış yazıların,  yorumların yer aldığını söyledi. Yeni anayasa konusunda umutlarını muhafaza ettiklerini dile getiren Başbakan Erdoğan, "Çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. Biz anayasa konusunda milletimize söz verdik ve bu sözümüzün de arkasında duracağız. Süreci eğer bitirmek gerekiyorsa bu işin bitirecek olanı Meclis Başkanımızdır. Bakar ki bu iş yürümüyor, bu iş artık tökezledi, o kararı verecek olan kendisidir" dedi. 

Muhalefetin uzlaşmaz tutumu karşısında sürecin çok yavaş ilerlediğini belirten Erdoğan, "Yine de son ana kadar anayasa için çalışacak, masadan kalkan taraf asla biz olmayacağız" diye konuştu.

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 13:23

İLGİLİ HABERLER