Gündem
  • 6.9.2013 18:00

Erdoğan, PKK'nın tezgahını deşifre etti

ST. PETERSBURG  - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, çözüm süreciyle ilgili son açıklamaları, "Siyasi kanadın vermiş olduğu beyan farklı, dağdakilerin vermiş olduğu beyan farklı. Yani iyi polis, kötü polis gibi bir rol herhalde paylaşmışlar, böyle bir noktadalar. Dolayısıyla biz bunları değerlendiremeye almaktan öte işimize bakacağız. Bizim yol haritamız neyse bu yol haritamız üzerinde yürümeye devam edeceğiz" sözleriyle değerlendirdi.

Erdoğan, Rusya'nın St. Petersburg kentindeki G20 Liderler Zirvesi kapsamında düzenlediği basın toplantısında soruları yanıtladı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Suriye'de kimyasal silah kullanıldığına yönelik fikrinde bir değişiklik olup olmadığının sorulması üzerine, Erdoğan, "kimyasal silah kullanıldığını tespitinde" tüm liderlerin mutabık olduğunu söyledi.

Putin'in "Bu muhalefetin bir oyunudur", "Muhaliflerin yaptığı bir iştir" dediğini bildiren Başbakan Erdoğan, "Yani bunu Beşar'ın yaptığını kabul etmiyor. Böyle bir tablo ortada. Dolayısıyla BM Güvenlik Konseyinin veya BM'nin gönderdiği misyonun raporları önemli. Bu raporlar bir gelsin bakalım. Bu raporlar geldikten sonra öyle sanıyorum ki değerlendirme süreci çok daha farklı bir zemine oturabilir" dedi. 

ABD Başkanı Barack Obama ile görüşmesi sırasında, Suriye'ye müdahalenin süresi konusunda görüş alışverişinde bulunup bulunmadıklarının sorulması üzerine Erdoğan, kendisinin daha önceki açıklamalarında Kosava'daki sürecin 78 gün olduğunu anımsattığını söyledi.

Erdoğan, "Ama burada da biliyorsunuz 60 artı 30 gibi bir kanaat ortaya konuldu. ABD'deki şey bu noktada. Tabii bu şu anda o durumda olur da yarın farklı olur. Önce bir adım atılır mı atılmaz mı bunu tabii ABD'deki görüşmelerin neticesinde öğreneceğiz" diye konuştu.

-"Bu süreci bozanlar, tehdit edenler tarihe bunun hesabını veremezler"

Terör örgütü PKK'dan yurt dışına çıkışlara ilişkin yapılan açıklamalar hatırlatılarak, "Bu konuda size yansıyan bir bilgi var mı? Süreç ne aşamada" sorusunu Erdoğan, "Siyasi kanadın vermiş olduğu beyan farklı, dağdakilerin vermiş olduğu beyan farklı. Yani iyi polis, kötü polis gibi bir rol herhalde paylaşmışlar. Böyle bir noktadalar" yanıtı verdi.

"Biz şu anda bunları değerlendirmeye almaktan öte işimize bakacağız" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bizim yol haritamız neyse bu yol haritamız üzerinde yürümeye devam edeceğiz. Biz kararlarımızda samimiyiz, bu kararlarımızın arkasında da samimi bir şekilde duracağız. Çünkü Türkiye'nin bu terör belasından bir an önce kurtulması gerekiyor. Bu ülkede benim Kürt kardeşlerim de Türk kardeşlerim de Lazı da Çerkezi de Gürcüsü de Abazası da Romanı da 'artık bıktık' diyorlar. Şu huzur dolu dönemin geri dönmemek üzere devamını istiyorlar. Biz bu iş için elimizden geleni yapacağız ama bu süreci bozanlar, tehdit edenler olursa inanıyorum ki tarihe bunun hesabını veremezler. "

 

-"Kimlerin kimleri ötekileştirdiği çok açık net ortada"

Başbakan Erdoğan, ODTÜ'de başörtülü öğrencilere sözlü saldırı olayının hatırlatılması üzerine de, bunun, kimin nerede durduğunu göstermesi bakımından önemli olduğunu vurguladı.

Erdoğan, "Yani ötekileştirme kavramı son zamanlarda çok moda bir kavram. Kimlerin kimleri ötekileştirdiği çok açık net ortada. Danıştayın vermiş olduğu karar çok açık, net ortadayken, bir diğer taraftan Türkiye'de farklılıklar zenginliğimiz derken, işte bir taraftan görüyorsunuz, Barolar Birliği Başkanı çıkıyor 'farklılıklar zenginliğimizdir' diyor, öbür taraftan kalkıp bakıyorsunuz, işte biz dini inançlara çok çok saygılıyız diyor ama öbür taraftan kendileri baroda avukatlık mesleğini icra edecek bir başörtülüye, haklarında karar verildiği halde onlara baroyla ilgili başörtülü kimlik kartını vermekten bile kaçınıyorlar. Bu ötekileştirme fiillerini kimlerin işlediğini göstermesi bakımından çok önemli" dedi.

Türkiye'de solun her zaman ötekileştirdiğini dile getiren Erdoğan, "Şu anda da ne yazık ki ODTÜ'deki bu zihniyeti çok açık, net ortada görüyoruz ve bu ülkenin evlatlarına karşı burada böyle bir ötekileştirme gayreti, kampanyası yürütülüyor. Tabii konuyla ilgili olarak öyle zannediyorum ki YÖK gereğini yapacaktır ve konuyla ilgili olarak bizler de gereğini yapacağız" ifadelerini kullandı.

Başbakan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Bu tabii şimdi bir şeyi ortaya koydu. Nedir o? Benim ne için polisimizin üniversitelerde görev almasını istediğimi bu olay ispatlamıştır. Bakın orada da sivil polis vardır, bizim de sivil polisimiz orada yer alacaktır. Ama oradaki özel güvenliğin sivil polisi olaya müdahale dahi etmiyor ve adeta onları orada destekler mahiyette görüntü veriyor. Görüntüleri gördüm. Böyle şey olabilir mi? O orada kendine stant açacak, başörtülü kızlar orada kendilerine açtıkları stantta böyle bir hakkı kullanamayacaklar. O üniversite sadece senin değil ki, o üniversite herkesin. Sonra o nedir? Ellerinde kartonlarla, yazılmış şeylerle beraber, adeta böyle bahçe bekçisi gibi dolaşıyorlar. Böyle bir şeye müsaade etmemiz mümkün değil. O kızlarımız orada, diğerlerinin hakkı neyse aynı hakkı onlar da orada kullanacak. Buna kimse mani olamaz. Bunun gereği neyse gereği yapılır ve bizler de sonuna kadar bunun takipçisi oluruz. Artık onların o özlediği Türkiye çok gerilerde kaldı."

Şimdi yeni bir Türkiye inşa ettiklerine dikkati çeken Erdoğan, "Temel hak ve özgürlüklerin egemen olduğu bir Türkiye inşa ediyoruz. Burada düşünce özgürlüğü vardır, burada inanç özgürlüğü vardır, burada eğitim öğretim hakkının sonuna kadar kullanılması özgürlüğü vardır ve bunlara mani olanlar ise bunun bedelini öderler ve biz bunun sonuna kadar takipçisi oluruz" değerlendirmesinde bulundu.

Başbakan Erdoğan, Anadolu Bulvarı'nın devamı olarak ODTÜ arazisinin doğu sınır bölgesiyle, 100. Yıl ve Çiğdem mahallelerinden geçecek yolun başkentin trafiğini çok rahatlatacağını vurguladı.

Yolun plan çalışmalarında ODTÜ'nün hocalarının, aynı şekilde rektörün olumlu kanaatlerinin, buna ilişkin belgelerin, tutanakların olmasına rağmen,  bir grup gencin yol yapımını engellemeye çalıştığını bildiren Erdoğan, "Kimin nerede durduğunu göstermesi bakımından bunlar çok önemli. Hiçbir hizmete bunların müsaade etmesi mümkün değil, her şeyin önünü keserler. Tabii ön kesildiği zaman ön açmak kimin görevi? Güvenlik güçlerinin görevi. Ön açılacak ve bu yollar da yapılacak, olay budur" dedi
 

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 12:14

İLGİLİ HABERLER