
ERDOĞAN, VALİLERİ UYARDI:"BULAMADIĞINIZ HER YAVRUNUN VEBALİ ÜZERİMİZDEDİR"
MÜGE TUTCALI-BAYAZIT CEBECİ -ANKARA
Başbakan Erdoğan, İçişleri Bakanlığı tarafından Rixos Otel'de düzenlenen Valiler Toplantısı'na katıldı. Erdoğan konuşmasına, Türkiye genelinde çetin geçen kış şartlarına dikkat çekerek başladı. Erdoğan, 21. yüzyıl Türkiye'sinde yollar kapandığı için hastaneye götürülemeyen hasta manzaralarını görmek istemediklerini belirterek, bunun artık Türkiye'ye yakışmadığını ve bunun için acil müdahaleye imkan verecek şartların oluşturulması gerektiğini söyledi. Valilerin devletin somurtkan, otoriter yüzü değil, devletin gülümseyen, sıcak, şefkat yüzü olması gerekliğini belirten Erdoğan, devlet-millet kaynaşmasının en kilit noktasında valilerin bulunduğuna dikkat çekti.
Devletin vatandaşına, vatandaşın da devletine güvenmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "Devlet-millet kaynaşmasının temelini güven oluşturur. Eğer bir ülkede güven varsa, istikrar varsa, o ülkenin kalkınmasını kimse engelleyemez, durduramaz. Devletin şefkat ve merhameti vatandaşın sadakatini artırır, devlete bağlılığını geliştirir. 72.5 milyon vatandaşın her biri birinci sınıf vatandaştır. Aralarında herhangi bir ayrıma asla gidilemez, gidemeyiz. Devlet nezdinde hiçbirine karşı asla ayrımcılık içinde olamayız. Ankara'ya uzaklığı fiziken ne olursa olsun, valilik binasına uzaklığı ne olursa olsun; Hakkari'nin, Bingöl'ün, Tunceli'nin mezrasındaki vatandaş da, Kırıkkale'nin, Çankırı'nın köyündeki vatandaş devlete eşit yakınlıktadır" diye konuştu.
Telefonunun 24 saat açık olduğunu ve valilerin gerektiğinde kendisini arayabileceklerini belirten Erdoğan, "'Başbakan bu saatte rahatsız edilmez'. Hayır, öyle bir şey yok. Gerektiğinde beni de arayacaksınız, beni de bilgilendireceksiniz. Çünkü ben de elim, ayağım, gözüm, kulağım olarak sizleri görüyorum. Dolayısıyla 780 bin kilometrekarelik vatan toprağında herhangi bir yerde olay olduğu zaman bu olaya sizlerle ulaşmak durumundayım" dedi.
"KİTABINIZDA MANİ DİYE BİR ŞEY OLMAYACAK"
Başbakan Erdoğan, asla bürokratik engellerle vatandaşa yaklaşılmaması gerektiğine de vurgu yaparak, "Mali bir sıkıntı var, anında çözeceğiz. İmkanlarınız var. Buna işte yasanın şurası mani, sizin kitabınızda mani diye bir şey olmayacak. Vatandaşın bir derdi mi var, o derdi çözeceğiz. Şöyle çözeceğiz, böyle çözeceğiz, ama bunu çözeceğiz. Hiçbir zaman bürokratik engeller vatandaşa mazeret olarak sunulmamalı. 72.5 vatandaşın her biri bunu hissettiğinde, devletine, devletinin kurumlarına, hukuka tam anlamıyla güvendiğinde, inanın Türkiye çok daha farklı bir yerde olacak, demokrasimiz çok daha farklı bir seviyeye ulaşacaktır" şeklinde konuştu.
Valilerin illerindeki her bir haneden haberdar olmaları gerektiğini belirten Erdoğan, valilerden bacası tütmeyen evlerin tespit edilmesini istedi. Erdoğan, "Benim vatandaşım gururludur. Yokluğunu, yoksulluğunu gizler. O ne kadar gizlese de ondan haberdar olmak bizim boynumuzun borcudur. Sobası olmayan, odunu, kömürü olmayan evler olabilir. Paltosu, ayakkabısı olmayan, kalemi, defteri olmayan, bütün bunların üzerine evine geldiğinde o küçücük ellerini ısıtacağı bir sobası olmayan yavrularımız olabilir. Bunları arayıp bulacağız ve koruyup kollayacağız. Bulamadığımız her yavrunun vebali önce sizin, sonra benim üzerimdedir" diye konuştu.
"YARDIM YAPAN VALİLERİ ELEŞTİRENLER, MİLLETİ YOKSULLUĞA İTENLERİN TA KENDİSİDİR"
Erdoğan, valilerden eşleri ile birlikte ev ev dolaşıp, ihtiyaçları tespit etmelerini de isteyerek, vatandaşın taleplerinin Özel Kalem'de kalmaması, takip edilmesi gerektiğini kaydetti. Erdoğan, şöyle konuştu:
"Kim ne derse desin, hangi eleştiriyi getirirse getirsin, şevkinizi, motivasyonunuzu, heyecanınızı asla yitirmeyin. Bugün valilerimizi yaptıkları sosyal yardımlardan dolayı, fakirlerle dayanışma içinde olmaktan dolayı eleştirenler, bu milleti o yoksulluğa sevk edenlerin ta kendileridir. Hiç umurunuzda olmasın. Bu işin geçmişi, dün bugün değil, on yıllara dayanıyor. Dolayısıyla on yılların bu girdabından biz insanımızı çıkartıyoruz. O yüzden 'garip gureba, fakir fukara' dediğimizde, 'Bu ülkeyi böyle gösteremezsiniz' diyenlere bizim cevabımız zaten hazırdır. Bu tablo bugün yaratılmadı. Şimdi bunu minimize etmeye çalışıyoruz. İşte Milli Birlik ve Kardeşlik Projemizin, demokratik açılım sürecimizin önündeki hedeflerden bir tanesi de budur. Bugün valilerimizin halkla bütünleşmesini, kucaklaşmasını, kaynaşmasını eleştirenler, valileri kendi il başkanları gibi görme alışkanlığından kurtulamamış olanlardır."
Erdoğan, valilere, sivil toplum örgütleri, bilim adamları, kanaat önderleri ile işbirliği içinde olmalarını da tavsiye ederek, illerine yatırım çekmek konusunda da işadamlarını yakın markaja almalarını istedi.