Gündem
  • 12.7.2023 20:15

Erdoğan yabancı gazetecinin hangi sorusuna ağzın bal yesin dedi

"BİZİM GİBİ MİLLETVEKİLLERİMİZ DE SÜRECİ YAKINDAN TAKİP EDECEKTİR"

"İsveç'in NATO'ya katılım protokollerini onaylayacak merci, milli iradenin temsilcisi TBMM'dir. Bizim gibi milletvekillerimiz de süreci yakından takip edecek." diyen Erdoğan, İsveç'ten, mutabakata varılan maddelerde somut ilerlemeler göreceklerine inandığını söyledi.

Türkiye'nin sınırları içinde veya dışında terör örgütlerine vurulan siyasi, askeri, diplomatik ve hukuki her darbenin, ülke için kazanım olduğunun altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:

"FETÖ ve PKK/PYD/YPG mensupları için terör propagandası yapmak, terör örgütlerini desteklemek, şiddeti ve terörü övmek, işledikleri onca suça rağmen ellerini kollarını sallayarak gezmek çok daha zor olacaktır. Türkiye'nin bu konudaki hassasiyeti, Avrupa toplumlarında habis bir ur gibi büyüyen PKK tehdidinin boyutunu gözler önüne sermiştir.

İsveç'in yaşadığı kötü tecrübelerin diğer ülkelere ibret olacağı kanaatindeyim. Zirvenin, NATO'nun caydırıcılığını artırma yanında bizim açımızdan en önemli çıktısı gerek terörizmle mücadele, gerek Avrupa Birliği üyelik sürecimiz, gerekse ülkemize yönelik yaptırımların kaldırılması noktasında yeni başlangıçlara, kritik kararların alınmasına vesile olmasıdır. Yapacağımız hamlelerle, elde ettiğimiz bu kazanımları inşallah daha da sağlamlaştıracağız. Ülkemizin çıkarlarını, milletimizin hak ve hukukunu her platformda çok güçlü bir şekilde savunmaya devam edeceğiz. Yakın gelecekte yaşanacak her gelişmenin, Türkiye'nin rolünü, ağırlığını ve etkinliğini daha da artırdığını hep birlikte göreceğiz."

ZİRVE KAPSAMINDAKİ İKİLİ GÖRÜŞMELER

Zirve toplantılarında ve marjında birçok devlet ve hükümet başkanıyla da bir araya gelme fırsatı bulduklarını ifade eden Erdoğan, pazartesi günü İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'le üçlü görüşme yaptıklarını anımsattı.

Erdoğan, ayrıca zirve kapsamında sırasıyla, AB Konseyi Başkanı Charles Michel, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, Kanada Başbakanı Justin Trudeau, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, ABD Başkanı Joe Biden, İspanya Başbakanı ve AB Dönem Başkanı Pedro Sanchez, Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Arnavutluk Başbakanı Edi Rama ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile bir araya geldiğini kaydetti.

Erdoğan, diğer liderlerle de ayaküstü sohbetlerinin olduğunu vurgulayarak, "Bu görüşmelerde ikili münasebetlerimizin yanında NATO bünyesindeki işbirliğimizi ele alma imkanı bulduk." dedi.

Erdoğan, Litvanya Cumhurbaşkanı Gitanas Nauseda, NATO Genel Sekreteri Stoltenberg'e başarılı ev sahiplikleri sebebiyle de teşekkür etti.

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Erdoğan, Rus askerlerinin Karabağ'da bulunmasına ilişkin düşüncesinin sorulması üzerine, "Bildiğiniz gibi buradaki anlaşma 2025'e kadar Rusya'nın bu belirlenen yerlerde kalmasıdır. 2025 yılında ise Rusya buraları terk edecektir, anlaşma bu istikamettedir. Ben de Rusya'nın bu anlaşmaya sadık kalacağına inanıyorum. İlham Aliyev de bunu zaten yakından takip ediyor." diye konuştu.

"Rusya ve Ukrayna arasında yapılabilecek olan bir görüşmede sizin ara bulucu olabileceğinizden bahsediliyor. Eğer koşullar müsaade ederse böyle bir ara buluculuğa nasıl bakarsınız?" sorusu üzerine Erdoğan, şu yanıtı verdi:

"Taraflar eğer bizim ara bulucu olmamızı teklif veya kabul ederlerse bizler memnuniyetle böyle bir ara buluculuğu kabul ederiz. Buna yönelik potansiyele zaten Türkiye olarak biz sahibiz. Bildiğiniz gibi tahıl koridoru konusunda İstanbul nasıl bir merkez olduysa bu tür adımlarda da bizler ara bulucu olmaya her an hazırız, böyle bir teklifin gelmesi halinde. Çünkü gerek Rusya'yla gerek Ukrayna'yla şu anda görüşebilen liderlerden herhalde bir tanesi biziz. Ama böyle bir teklif henüz gelmiş değil."

Başkan Erdoğan, İsveç'in NATO üyeliği sürecindeki takviminin nasıl işleyeceğinin sorulması üzerine, şunları kaydetti:

"Şu anda tabii bir yol haritası mevcut ve İsveç makamları pazartesi akşamı yaptığımız görüşme çerçevesinde bu yol haritasını bize sunacaklar. Bu yol haritasını bize sunduktan sonra biz de bunu Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunacağız. Çünkü bir draft pazartesi akşamı ortaya çıktı ve bu 7 maddelik draftı bizler Meclisimize göndermek suretiyle, açıldığı zaman süratle Meclis Başkanımızın inanıyorum ki uluslararası sözleşmelerde öne çıkaracağı sözleşme bu olacaktır. Tabii ki onay makamı birinci derecede Meclistir. Meclisten geçtikten sonra da benim onayıma gelir ve bunları da bizler yakın takipte takip edeceğiz. Bir an önce bu sürecin bitmesini de istiyoruz, isteyeceğiz."

Ukraynalı bir gazetecinin Azov Taburu komutanlarıyla ilgili sorusunu yanıtlayan Erdoğan, "Bundan sonrası Sayın Zelenskiy'e ait, onlar zaten bu komutanları aldılar ve Ukrayna'ya götürdüler, ondan sonrası kendilerine ait." şeklinde konuştu.

"AB'DEN OLUMLU BİR YAKLAŞIM BEKLİYORUZ"

Başkan Erdoğan, bir gazetecinin, Avrupa Birliği'ne üyelik konusunda yeni bir aşamaya geçilip geçilmeyeceğine ilişkin sorusu üzerine, "Biz bunu bütün liderlerle görüştük. Gerek gümrüklerle ilgili güncelleme gerekse vize serbestisi, en son Von der Leyen ile de bu konuyu görüştük ve kendilerinden olumlu bir yaklaşımı bekliyoruz. Bu konuyla ilgili de şu anda Büyükelçim Çağatay Bey bu işin takipçisi, görev onda. Temenni ederim ki yarın Brüksel'de yapılacak görüşmelerde tekrar bu ele alınacak." değerlendirmesini yaptı.

Erdoğan, ABD Başkanı Joe Biden ile ikili görüşmesine ve görüşmede F-16 konusuna değinilip değinilmediğine ilişkin soru üzerine şunları kaydetti:

"Sayın Başkan'ın özellikle bizlere ifade ettiği konu, onlarda da Kongrenin bağlayıcı olduğunu söylüyorlar. Kendisi elinden gelen her şeyi yapacağını bizlere söyledi, 'Takipçisi olacağım ve umutluyum' dedi. Ama aynen işte bizde de nasıl Parlamentodan geçmesi gerekiyorsa orada da Kongreden geçmesinin gerektiğini ve zaman zaman Demokratlardan bazen Cumhuriyetçilerden engel çıktığını ifade ettiler. Fakat gerek Sayın Başkan gerek Dışişleri Bakanı bu konuyla ilgili takipçisi olacağını bizlere söylediler. Temennimiz odur ki bu süreç içerisinde olumlu bir neticeyi alırız. Her zamankinden ben de daha umutluyum."

Başkan Erdoğan, bir gazetecinin, "NATO'da İsveç'e onay verdiniz. Bu, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne katılımı için de bir yolculuğun başlangıcı mıdır?" sorusu üzerine, "Ben ağzın bal yesin diyeyim. Temennim odur ki aynen senin umutlandığın gibi biz de umutlanalım." ifadelerini kullandı.

Azov Taburu komutanlarının serbest bırakılmasının Putin ile ilişkileri nasıl etkileyeceğine yönelik soru üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu aslında Rusya ve Ukrayna arasındaki bir görüşme neticesinde bize yansımıştı. Bizler de cuma gününe kadar olan süreçte bunlara ev sahipliği yaptık ve bu ev sahipliğimizin neticesinde de bu talep gelince biz de talebe karşı aslında olumlu bir istikamette yaklaşım sergileyelim dedik ve 6 Azov komutanını kendilerine teslim etmiş olduk. Önce tabii Rusya'dan bazı açıklamalar oldu. Ama daha sonra onlar da bazı durumları öğrenince durum olumlu istikamete dönüştü. Ağustos ayı içinde Sayın Putin'le bir yüz yüze görüşmemiz olacağı kanaatindeyim. Orada da bunları tekrar yeniden ele alacağız."

"TBMM, İsveç'in NATO'ya katılım sürecine ilişkin kararını ekim ayında alabilir mi?" sorusu üzerine Erdoğan, "2 aylık bir Meclis tatili var. Tabii ekim ayında bu tatilden çıkma durumu söz konusu değil. Zira birçok uluslararası sözleşmeler var, birçok görüşülmesi gereken yasa önerileri var. Bunların önem sırasına göre bu attığımız adım da burada yerini alacak ama mümkün olduğu kadar kısa zamanda bu işi bitirmek bizim hedefimiz." yanıtını verdi.

Erdoğan, Türkiye'nin F16 alımı konusunda, ABD kongresinin "Yunanistan gibi komşu ülkelere karşı saldırgan tavırların olmaması" şartını koyduğunun hatırlatılması ve Avrupa Birliği'ne (AB) katılım sürecinde insan hakları, hukuk ve demokrasi alanında yeni reformların yapılıp yapılmayacağına ilişkin soru üzerine, "Görüyorum ki, birinci derecede Türkiye'yi tanımıyorsunuz. Yani Türkiye'nin demokrasi, hak ve özgürlükler konusunda bir sıkıntısı yok. Dünyada yüzde 90'a yakın bir katılımla seçim yapıldığını hangi ülkede gördünüz, kaç tane ülke var? Herhalde parmak sayılarını bulmaz ama bizim bu son seçim yüzde 88 katılımla neticelendi ve ben oradan seçildim." diye konuştu.

Türkiye'nin hak ve özgürlükler konusunda hiçbir eksiğinin bulunmadığının altını çizen Erdoğan, "Terör örgütü istediği gibi her yerde kendine göre ne yazık ki istediklerini yapıyor, istedikleri gibi at koşturuyor. Ama bunlara karşı da tabii herhalde devlet, devlet olmanın gereğini yapacaktır." dedi.

"F16'LARIN BU İSTİKAMETTE KULLANILMASI SÖZ KONUSU OLAMAZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile görüşme yaptıklarını aktararak, şöyle devam etti:

"Bizim düşman kazanmak gibi bir derdimiz yok. Erdoğan'ın hedefi düşmanları artırmak değil, dostları artırmaktır. Bizim hedefimiz budur ve bugüne kadar da biz hep bunu yaptık. Bugünkü görüşmemizde de bu dostluğumuzu nasıl daha fazla perçinleyeceğiz, nasıl bu dostluğumuzu daha da güçlendireceğiz, onun görüşmelerini yaptık. Bugünkü görüşme adeta bunun temellerinin yeniden atıldığı bir görüşme oldu. Asla F16'ların bu istikamette kullanılması diye bir şey söz konusu olamaz, bugüne kadar olmadığı gibi."

"HALKIMIN MENFAATİNİ NE KADAR ARTIRABİLİRSEK KENDİMİZİ O KADAR BAŞARILI ADDEDERİZ"

Türkiye, İsveç ve NATO'nun üçlü görüşmesinin ardından uluslararası medyada yer alan "Türkiye'nin istediklerini elde ettiği" yorumlarına ilişkin değerlendirmeleri sorulan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu yorumlar gayet güzel ama biz tabii bunu uygulamada görmek istiyoruz. Uygulamada bunun neticelerini alırsak onu zaten Türkiye medyasıyla da dünya medyasıyla da paylaşırız. Temennim odur ki, bu beklentileri biz de yaşayalım, görelim. Çünkü dünya artık hele hele siyasiler için de menfaatlerin üzerine kurulu. Ne kadar menfaat elde ederlerse o kadar kendilerini başarılı kabul ederler. Biz de tabii attığımız adımları hep buna göre atıyoruz. Halkımın menfaatini ne kadar artırabilirsek kendimizi o kadar başarılı addederiz."

"PETROL HATLARININ AÇILMASINDAN YANAYIZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'nin, Irak'ın kuzeyinden petrol sevkiyatına devam edebilmesi için ne gerekiyor, müzakerelerin tekrar yapılması mı lazım?" sorusuna, "Bizim Irak'tan petrol alımına yönelik bir sıkıntımız söz konusu değil. Bu tamamen Irak içerisinde, merkezi yönetim ile Kuzey Irak arasındaki sıkıntıdan kaynaklanan bir şey. Bu konuda da ilgili arkadaşlarım görüşmelerini yapıyorlar. Bizim de bu konuyla ilgili attığımız adım, Kuzey Irak yönetimi ile merkezi yönetimin arasındaki sıkıntıyı aşmalarıdır. Aştıkları anda biz zaten petrol hatlarının açılmasından yanayız. Çünkü kazan-kazan esasına göre onlar da kazansın biz de kazanalım." dedi.

"AİRBUS'LARLA İLGİLİ ATACAĞIMIZ BAZI ADIMLAR OLACAK"

Erdoğan, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ile görüşmesine ilişkin soruyu da şöyle cevapladı:

"Sanchez, benim iyi bir dostum, kendisini çok çok severim. İspanya'nın iç işlerine karışmak gibi olmasın ama iki hafta sonraki seçimde de kendisine başarılar diliyorum. Savunma sanayisinde önemli işbirliğimiz var. İspanya ile biliyorsunuz uçak gemisini birlikte yaptık. Şimdi belki ikincisini yapma durumumuz olacak. Bunun yanında Airbus'larla ilgili atacağımız bazı adımlar olacak. Dolayısıyla bu dönem başkanlığında Sanchez'den tabii ki destekler istedim. O da her zamanki gibi desteğinin bizimle beraber olacağının müjdesini verdi. Ben de Sanchez'in şahsında tüm İspanya halkına, şahsım ve milletimin selamlarını, sevgilerini gönderiyorum."

Güncellenme Tarihi : 12.7.2023 20:23

İLGİLİ HABERLER