Gündem
  • 10.5.2019 22:37

Erdoğan'dan Avrupa'ya net mesaj: Oldu- bittilere göz yummayacağız

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip  Erdoğan, "Kıbrıs ve Doğu Akdeniz'de istikrar ancak Türkiye'nin ve KKTC'nin hak ve  çıkarlarının gözetilmesiyle mümkündür." dedi.

Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen Geleneksel Büyükelçiler  İftarı'nda konuştu

Ramazanın tüm dünyaya huzur, barış ve esenlik getirmesini dileyen  Erdoğan, bu yıl da ramazana maalesef buruk duygularla girildiğini söyledi.

Geçen iki ayda dünyanın dört bir yanında meydana gelen terör  saldırılarıyla sarsıldıklarını ifade eden Erdoğan, yükselen hoşgörüsüzlük,  aşırıcılık, şiddet ve terörün dünyanın her köşesinde kendini hissettirdiğini  belirtti. Popülist ve aşırılık yanlısı akımların her yerde güç kazanmaya devam  ettiğine dikkati çeken Erdoğan, ırkçılık, ayrımcılık yabancı karşıtlığı ve İslam  düşmanlığı gibi habis ideolojilerin bireyleri ve toplumları birbirinden  uzaklaştırdığını bildirdi. Erdoğan, özellikle Yeni Zelanda ve Sri Lanka'da  yaşanan saldırıların terörün ve nefretin ulaştığı noktayı açıkça gözler önüne  serdiğini kaydetti.

Türkiye'nin uzun yıllardır terörden büyük acılar çekmiş, terörle  mücadelede önemli birikim sağlamış bir ülke olduğuna işaret eden Erdoğan, "Bunun  için terörle ve onun ayrılmaz bir parçası olarak gördüğümüz radikalleşmeyle  mücadelede dünyayı harekete geçirmek için yoğun çaba içindeyiz." diye konuştu.

Son olarak Yeni Zelanda'daki terör saldırılarının ardından  Müslümanlara karşı nefret ve tahammülsüzlükle mücadele konusunda zirve dönem  başkanı olarak İslam İşbirliği Teşkilatı'nı dışişleri bakanları düzeyinde  topladıklarını anımsatan Erdoğan, toplantı sonunda açıklanan bildiriyle Birleşmiş  Milletler (BM) ile diğer uluslararası ve bölgesel örgütlere 15 Mart'ın  İslamofobi'ye karşı uluslararası dayanışma günü olarak kabul edilmesi çağrısında  bulunduklarını hatırlattı. Erdoğan, "Bu çağrımızın hayata geçmesi için  ülkelerinizin desteğini bekliyoruz." dedi.

Türkiye'nin BM Genel Kurulunu da toplantıya çağırdığını ve bu konudaki  kararın kabulüne öncülük ettiğini dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tüm çabalarımıza rağmen terör ve yükselen aşırı akımlara karşı  mücadeledeki çifte standartlı yaklaşımın devam ettiğini görüyoruz. PKK/YPG terör  örgütüne Avrupa'nın dört bir yanında müsamaha gösteriliyor, hatta her türlü  destek veriliyor. Diğer yandan FETÖ terör örgütünün elebaşı ve mensupları  Amerika'da bir malikanede rahatça hayatlarını sürdürebiliyor. Terör eylemleri  için terörizm, bunların failleri için de terörist ifadesini kullanmaktan dahi  imtina eden, kaçınan ülkeler biliyoruz. DEAŞ ile mücadelesinde ülkemize yeterince  destek vermeyenler, sığınmacılar konusunda da tüm yükü üzerimize yıkmışlardır.  Giderek yoğunlaşan ırkçı, ayrımcı, İslam karşıtı saldırılar karşısında tutarlı ve  güçlü tepki gösterilmemesi tehlikeyi daha da büyütüyor. Haksız muamele, önyargılı  yaklaşımlar, basmakalıp genellemeler, ayrımcılık, hoşgörüsüzlük ve nefret  söylemlerinin küresel düzeyde en büyük mağduru Müslümanlardır. İslam karşıtı  fikirlerin önünü kesmek için öncelikle bunların destekçilerinden hesap sorulması  şarttır."

"On binlerce tır silah, araç gereç ücretsiz olarak verilmektedir"

Bugün Suriye'nin kuzeyindeki terör örgütlerine on binlerce tır silah,  araç gerecin ücretsiz verildiğini belirten Erdoğan, "Şu anda biz onlarla mücadele  veriyoruz. Sığınaklar, barınaklar, tüneller vesaire bütün bunlar Suriye'nin  kuzeyinde yer altında açılmış durumda. Bunlarla mücadele veriyoruz. Bu tür  eylemler bireysel görülerek veya 'Bunlar terör örgütü değil, sıradan örgütler'  denilerek geçiştirilemez. Aksi takdirde yakın bir gelecekte dünyamız hiç kimsenin  güvende olmadığı, huzurlu yaşayamadığı bir yer haline dönüşmeye mahkumdur." diye  konuştu.

Dünyanın farklı yerlerinde bölgesel ve insani krizlerin hem sayısının  hem de şiddetinin arttığını ifade eden Erdoğan, Yemen, Libya, Afganistan, Somali  ve Myanmar'da yaşanan acıların bir türlü dindirilemediğini söyledi.

Yasa dışı göç, insan ticareti, sınır aşan suçlar gibi tehditlerin  büyümeye devam ettiğini aktaran Erdoğan, Türkiye'nin bu krizlerden doğrudan  etkilenen ülkelerden biri olduğunu kaydetti. Erdoğan, bunun için kriz  yönetiminin, dış politikada öncelikli bir yere sahip olduğunu bildirdi.

Suriye'de ülke nüfusunun yarısını yerinden eden ve yaklaşık 1 milyon  insanın hayatına mal olan savaşın 8. yılını geride bıraktığını dile getiren  Erdoğan, şöyle devam etti:

"Uzun yıllar çözüm yolunda adım atılmayan Suriye krizini sona erdirmek  amacıyla hem Cenevre sürecine hem de Astana mekanizmasına katkıda bulunuyoruz.  Sadece bunlarla kalmayıp sahada inisiyatif de aldık. Bugüne kadar Fırat Kalkanı  ve Zeytin Dalı harekatlarımızla toplamda 4 bin kilometrekarelik bir alanı  teröristlerden temizleyerek bölge halkını zulümden kurtardık. Oluşturduğumuz  güvenli bölgelere 320 binden fazla Suriyeli kardeşimiz gönüllü olarak döndü.  İnşallah yakında Suriye'nin sınırlarımız boyunca uzanan diğer bölgelerini de  teröristlerden temizleyecek ve ülkemizde yaşayan 4 milyona yakın sığınmacının  huzur içinde evlerine dönebilmelerine imkan sağlayacağız."

Bölgenin kanayan yarası Filistin sorununun nasıl daha da karmaşık hale  getirildiğini hep birlikte takip ettiklerini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

 "Son 2 yılda Kudüs ile ilgili uluslararası hukuka aykırı ve kutsal  değerleri hiçe sayan pek çok adım atıldı. Bunlar yetmediği gibi şimdi de mübarek  ramazan ayının hemen öncesinde Gazze'ye yönelik masum insanların hayatına  kasteden ayrım gözetmeyen saldırılar gerçekleştiriliyor. İsrail'in yönetimi,  Gazze'de işlediği cinayetlerin gündeme gelmemesi için bizim medya  kuruluşlarımızın da arasında bulunduğu basın yayın organlarını bombalamaktan  çekinmiyor. Basın özgürlüğü konusunda sözüm ona hassasiyet sahibi ülkeler ve  kuruluşlar ise bu saldırılar karşısında hiçbir tepki göstermedi, göstermiyor. Öte  yandan Filistin meselesinde iki devletli çözüm anlayışına zarar verecek tüm  girişimlere karşıyız. İslam İşbirliği Teşkilatı Zirve Dönem Başkanlığımız  döneminde gerçekleştirdiğimiz 2 olağanüstü zirveyle bu konuda tüm dünyaya  mesajlarımızı verdik. Tüm ülkeleri Filistin ve Kudüs konusunda daha duyarlı  davranmaya ve etkin tavırlar ortaya koymaya davet ediyoruz."

Ortadoğu ve Avrupa'nın müşterek uzantısı olan Doğu Akdeniz'de de huzur  ve güvenliğin tesisi için çalıştıklarını bildiren Erdoğan, "Kıbrıs ve Doğu  Akdeniz'de istikrar ancak Türkiye'nin ve KKTC'nin hak ve çıkarlarının  gözetilmesiyle mümkündür. Bu bölgede yapılmaya çalışılan oldubittilere göz yummayacağımızı, ilgili tüm tarafların gördüğüne inanıyorum. Biz tüm sorunlarımız  gibi bu konuyu da karşılıklı görüşme, diyalog ve iş birliği yoluyla çözmek  istiyoruz." dedi.

Güncellenme Tarihi : 10.5.2019 22:52

İLGİLİ HABERLER