
ERDOĞAN'DAN İLGİNÇ IRAK AÇIKLAMASI: BUGÜN ORADA YARIN BİZDE!..
İSTANBUL - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, futbol maçı oynanırken oyun esnasında yeni kurallar konulamayacağını belirterek, "Önümüzdeki süreçte AB'den ayırımcılık istemiyoruz, yeni kriterlerin gündeme getirilmesini de kabul etmemiz haklı olarak mümkün değildir" dedi.
Başbakan Erdoğan, Ekonomist Dergisi'nin Hyatt Regency Otel'de gerçekleştirilen yuvarlak masa toplantısına katıldı. Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan'ın da hazır bulunduğu toplantıda konuşan Erdoğan, Türkiye'nin AB'ye katılımının, Avrupa'nın sınırları dışında da yankı oluşturacağını söyledi.
Başbakan Erdoğan, "Türkiye, reformları başarı ile sürdürmeye devam etmektedir. Şu ana kadar bu konularda herhangi bir geriye adım söz konusu değil. İktidarımız döneminde kimse bizden böyle bir şey beklemesin. Neyi taahhüt ettiysek, hepsini tek tek yerine getirdik. Her alanda böyle. Sadece AB müktesebatıyla alakalı olarak değil. AB dışındaki dünya ile ilgili münasebetlerimizde de verilen sözler neyse bu sözler harfiyen yerine gelmektedir. Zaman zaman gecikmeler olabilir ama bunlar bizlere intikal ettiği anda kesinlikle müdahale edilir ve düzeltilir" dedi.
Demokratik standartların yükseltilmesi için gerekli reformların gecikmeden hayata geçirildiğini ifade eden Erdoğan, bir sonraki adımın, 9. reform paketinin kabul edilmesi olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan, "Bu yeni girişim, Türkiye'nin reform sürecini sürdürmekteki kararlılığını ortaya koymaktadır. Paket, geçtiğimiz nisan ayında hazırlanarak dünya kamuoyuna açıklanmıştır.
Tüm ilgili alanlarda reformların etkin olarak uygulanmasını sağlayacak, gerektiğinde zihniyet değişimini destekleyecek eğitim ve bilinçlendirme kampanyalarına özel önem veriyoruz. Siyasi reform sürecini ekonomi alanındaki önemli adımlarla da destekliyoruz. Gerçekleştirdiğimiz önemli yapısal reformlar, Türkiye yapısında temel makroekonomik göstergelerde görülebilir sonuçlar doğurmuştur" diye konuştu.
"TÜRKİYE EKONOMİSİ 19. SIRADA"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ekonomisinin dünya çapında büyüklük açısından 19. sırada yer aldığını belirtti. Geçtiğimiz yıl büyüme oranının yüzde 7.6 olduğunu, son 3 yıllık büyüme oranının ise ortalama yüzde 8'i yakaladığını ifade eden Başbakan Erdoğan, "Yüksek büyüme oranları ışığında ekonominin yeni istihdam yaratma kapasitesi önümüzdeki dönemde daha da artacak.
Enflasyon 30 yıldır ilk defa tek haneli rakamlara gerilemiştir. Ekonominin istihdam yaratma kapasitesinin artmasını bekliyoruz. Bu yıl da enflasyon oranının tek haneli rakamlarda kalması ön görülmektedir. Bütçe açığının Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'ya oranı geçtiğimiz yıl yüzde 3'ün altına düşmüştür. Bu düşüş eğilimini devam ettirmekte kararlıyız" açıklamasında bulundu.
Erdoğan, hedefin bu yıl da enflasyon oranını tek haneli rakamda tutmak olduğunun altını çizerek, şunları söyledi:
"AB, Türkiye'nin en önemli, Türkiye ise AB'nin en büyük 6. ticari ortağıdır. Türkiye ile AB arasındaki ticaret hacmi 2006 yılının ilk 4 ayında 23 milyar Avro düzeyine gelmiştir. Türkiye, yabancı yatırımcıların aradığı bir çok temel değere sahip. Türkiye yatırımlar açısından basitleştirilmiş bürokrasi imkanını da sunmaktadır.
Yerli ve küresel yatırımlar arasında herhangi bir ayırım gözetilmeksizin bugün bir şirket ülkemizde 24 ile 48 saat arasında kurulabilmektedir. İş dünyasının güvenli ve şeffaf ortamda faaliyet göstermesi için gereken idari adımların atılması ve işadamlarının haklarının korunmasına özel önem vermekteyiz.
Bugün Türkiye dünyada şirketlerin iş kurmaları için gereken bürokratik işlemlerin en kısa sürede tamamlandığı 5 ülkeden biri. Vergi indirimleri yabancı sermayeyi ülkemize çekmekte etkili olacak. Türkiye refom sürecini, ekonomi ve istikrarını pekiştirmiş bir ülkedir. Türkiye'de doğrudan sermaye yatırımı 2006 yılında 3 katına çıkacaktır".
TÜRKİYE'NİN ORTADOĞU'DAKİ ROLÜ
Erdoğan, Lübnan'da yaşanan olaylara da değinerek, şunları söyledi:
"Lübnan'da meydana gelen olaylarda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi yoğun bir çalışmanın içine girerek bir adım atmıştır. Oradaki her iki taraftan ölü sayısı ortada. Irak'ta 2006 yılının başından bu yana ortalama günlük ölüm sayısı 70 civarındadır.
Bu bizleri niye rahatsız etmiyor. Ölen insan ama bunları hala televizyonlardan izleye izleye, gazetelerden okuya okuya bizde alışkanlık oluştu. Bu iş bu kadar kolay mı? İnsanların bu denli ölümüne seyirci kalmak bizler için bir görevi yerine getirmemenin ızdırabını meydana getirmiyor mu? Irak'ta yaşananları neden kendi ülkemizde olabilecek gibi düşünmüyoruz, bugün orada, yarın bizde.
Olaya bu denli duyarlı yaklaşmak zorunda olduğumuzu düşünüyorum. İnsani görevimiz bunu gerektiriyor. Lübnan'da ateşkesin sağlanmasına yardımcı olmak için Türkiye olarak etkin bir diploması yürüttük. 10.5 milyon Euro tutarında insani yardım programının başlatılması sağlandı. Türkiye, değişik ülkelerden vatandaşların Lübnan'dan tahliyesinde transit ülke görevini gördü".
21. yüzyılla beraber gelen küreselleşmenin, güvenliğe yönelik Ortadoğu'daki sorunların da ötesinde bazı tehditler ortaya çıkardığını belirten Erdoğan, bu risklere en etkin şekilde cevap verebilmenin yolunun işbirliği yapmaktan geçtiğini söyledi. Erdoğan, "Türkiye'nin AB üyeliği bu yönde büyük imkan. Gelecek ay tarama sürecinin ön görüldüğü şekilde tamamlanması sonrasında başlayacak müzakereler büyük ihtimalle zorlu geçecek ve uzun bir sürece yayılabilecek. Bu yeni dönemde müzakerelerin başarıyla sonuçlanmasını teminen AB ile yapıcı bir anlayışla yakın bir şekilde çalışmakta kararlıyız.
Önümüzdeki süreçte AB'den ayırımcılık istemiyoruz. Yeni kriterlerin gündeme getirilmesini de kabul etmemiz haklı olarak mümkün değildir. Futbol maçı oynanırken oyun esnasında yeni kurallar konulmaz. Oyunun kuralları bellidir. Oyun başlamıştır. Oyun esnasında 'yok penaltının kuralları değişti', 'yok ofsayt değişti' diye bir şey olmaz.
AB'nin kuralları bellidir. Türkiye bu konuda ne ge dirme kampanyalarına özel önem veriyoruz. Siyasi refrekiyorsa bunları harfiyen yerine getirmiştir, getirmeye devam ediyor. Türkiye'nin üyeliği hayati bir önem taşımaktadır. AB sürecinin her aşamasında ilgili tüm tarafların bu önemin bilinciyle, iyi niyetle hareket edeceğini umuyoruz" dedi.