
Erdoğan'dan Malazgirt çıkarması
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye artık ayağa kalktı, bu şahlanışın önüne geçemeyeceksiniz
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye artık ayağa kalktı, bunu böyle bilesiniz. Ne yaparsanız yapın bu şahlanışın önüne geçemeyeceksiniz." dedi.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Anadolu sen ki asırlarca hem Yavuz'u hem Yunus'u bağrında yaşattın, sen ki asırlarca sevgiyle bakanı yüreğinle düşmanlıkla bakanı bileğinle karşıladın. Bir asır önce senin kollarını, kanatlarını budamakla kalmayıp kalbini de yerinden söküp çıkarmaya niyetlendiler. Galiçya'dan Yemen'e, Trablus'tan Kafkasya'ya kadar dört bir yanından saldırıya uğradın ama Çanakkale'de, Dumlupınar'da, 15 Temmuz'da Türk milleti sana öyle bir sarıldı, öyle bir sahip çıktı ki tüm dünya şaştı kaldı." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1071 Malazgirt Anıtı'nın bulunduğu alanda düzenlenen Anadolu'nun Fethi Malazgirt 1071 Anma Programı'nda halka hitap etti.
Türkiye'nin dört bir yanından Malazgirt'e gelen vatandaşları selamlayarak, konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gönlü bizimle beraber olan dünyanın dört bir yanındaki kardeşlerime Malazgirt'ten sevgilerimi, saygılarımı gönderiyorum." diye konuştu.
Vatandaşlara, "Malazgirt Zaferi'nin 900'üncü yıl dönümünde yazılan o güzel marşta ne diyor?" diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, marşın, "Yiğitler kan döker, bayrak solmaya, Anadolu başlar, vatan olmaya. Kızılelma'ya hey Kızılelma'ya, En güzel marşını vurmadan mehter, ya Allah, Bismillah, Allahuekber." mısralarını okudu.
Sultan Alparslan'ın 946 yıl önce bir cuma günü Malazgirt'te kazandığı zaferle Anadolu'yu ebedi yurt yapacak adımı attığını belirten Erdoğan, "Bir elinde al bayrağı, diğer elinde yeşil sancağıyla Anadolu'ya Malazgirt'ten girip Avrupa'nın ortalarına kadar şanla şerefle zaferle yürüyen ecdadımızla iftihar ediyoruz." ifadesini kullandı.
"Bu zafer milletimize yeni bir vatan, yeni bir istikbal kazandırdı"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sultan Alparslan'ın, savaşmak için ordusunun önüne geçtiğinde "Şehit olursam bu beyaz elbisem kefenim olsun, zaferi kazanırsak istikbal bizimdir." dediğini anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gerçekten de bu zafer milletimize yeni bir vatan, yeni bir istikbal kazandırdı. Malazgirt Zaferi'nden sadece 4 yıl sonra 1075'te İznik'te bu coğrafyadaki ilk devletimizin, Anadolu Selçuklu Devleti'nin kuruluşunu ilan ettik. Yaklaşık iki asır sonra da dünyanın gördüğü en büyük devletlerden biri olan Osmanlı çınarı Anadolu'da kök salmaya, yedi iklim, dört kıtayı gölgesi altında toplamaya başladı. 946 yıldır bu vatanı korumak için gözlerini kırpmadan canlarını veren tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Bu uğurda ölümü göze alarak mücadele eden tüm gazilerimize Allah'tan sağlık, sıhhat, afiyetler diliyorum. İstiklali ve istikbali için aynı mücadeleyi verecek tüm evlatlarımızın yolu açık olsun.
Anadolu, ey Anadolu cennet vatan Anadolu, altı kanla üstü çileyle yoğrulmuş Anadolu. Ecdadın emaneti, geçmişimiz Anadolu. Çocuklarımıza bırakacağımız en değerli mirasımız Anadolu. Bugün tam 946 yıldır bizimlesin, bunca yıldır doğudaki ve batıdaki, kuzeydeki ve güneydeki kardeşlerinin hem köprüsü hem umudu oldun. Bugün de tüm soydaşlarının, tüm dindaşlarının umudu olmaya devam ediyorsun. Yazık sana ağlamayan şaire, yazık sana titremeyen vicdana, yazık sana uzanmayan ellere, yazık seni kurtarmayan insana. Ey Anadolu sen ki asırlarca hem Yavuz'u hem Yunus'u bağrında yaşattın, sen ki asırlarca sevgiyle bakanı yüreğinle düşmanlıkla bakanı bileğinle karşıladın. Bir asır önce senin kollarını, kanatlarını budamakla kalmayıp kalbini de yerinden söküp çıkarmaya niyetlendiler. Galiçya'dan Yemen'e, Trablus'tan Kafkasya'ya kadar dört bir yanından saldırıya uğradın ama Çanakkale'de, Dumlupınar'da, 15 Temmuz'da Türk milleti sana öyle bir sarıldı, öyle bir sahip çıktı ki tüm dünya şaştı kaldı."
"Dur yolcu, bilmeden gelip bastığın bu toprak, bir devrin battığı yerdir, eğil de kulak ver bu sessiz yığın, bir vatan kalbinin attığı yerdir. Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda gördüğün bu tümsek Anadolu'nda, istiklal uğrunda, namus yolunca can veren Mehmed'in yattığı yerdir." dizelerini okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, değerlendirmelerine şöyle devam etti:
"Her tümseğinin altında bir şehit yatma pahasına da olsa Türk milleti bağımsızlığından ve namusundan vazgeçmedi. İşte bunun için Anadolu'daki hikayemizin başladığı yeri Malazgirt'i yani şu toprakları asla unutmamalıyız."
"Maalesef ülkemizde, Malazgirt Zaferi uzun zaman ihmal edildi"
Erdoğan, "Tarihi öğrenmeyenler, onu tekrar yaşamak zorunda kalırlar. Maalesef ülkemizde, Malazgirt Zaferi uzun zaman ihmal edildi. Anadolu'daki varlığımızı bin yıl önceki Malazgirt'i atlayıp, Anadolu'daki zayıf bağlantılarla daha eskilere götürme çabası belki iyi niyetliydi ama beyhudeydi. Malazgirt'i, devleti yönetenler unutsa da bu millet unutmadı. İşte çağrımızı yaptık ve bugün millet Malazgirt'te." ifadelerini kullandı.
Milletle iftihar ettiğini belirten Erdoğan, "Rabbime hamd ediyorum. 'Ya Rab bu kulunu bu milletin bir ferdi olarak yarattın.' Ne kadar çalışsak az. Çok çalışacağız. İnşallah önümüzdeki yıl Malazgirt bir başka olacak." dedi. Malazgirt'in imarını farklı bir proje ile ele alacaklarını belirten Erdoğan, Malazgirt'teki törenleri çok daha farklı hale getireceklerini bildirdi.
Siyasi hayatının her döneminde milleti takip ettiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Onun iradesine, tercihlerine ram olduk. İnşallah bundan sonra devlet ve millet olarak Malazgirt Zaferi'ni burada bizzat yerinde önemine, anlamına, mesajına uygun şekilde kutlayacağız. Tıpkı 2023 gibi, tıpkı 2053 gibi, 2071'de kendimize bir ufuk çizgisi, bir kızıl elma olarak belirledik. Projelerle Anadolu'yu yeniden gönül coğrafyamızın atan kalbi, nefes alan ciğeri, düşünen beyni, her anlamda merkezi haline getireceğiz. Malazgirt Savaşı, Anadolu'daki çokluk içinde birlik, günümüz deyimiyle çoğulculuk anlayışının en somut tezahürüdür."
"Bizi bölemeyecekler, biz etle kemik gibi tek milletiz"
"Malazgirt'i anlamayanlar, bugün bizim niçin her fırsatta tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet dediğimizi anlayamazlar." diyen Erdoğan, Türk'üyle, Kürt'üyle, Çerkez'iyle, Laz'ıyla, Gürcü'süyle, Boşnak'ıyla, Roman'ıyla, Arnavut'uyla 80 milyonun tek millet olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bizi bölemeyecekler, biz etle kemik gibi, etle tırnak gibi tek milletiz. İki; tek bayrak. Bayrağımıza eş bir bayrak? Asla... Bayrağımızın rengi şehidimizin kanı, 'hilal' bağımsızlığımızın ifadesi, 'yıldız' şehidimizin ta kendisi. Üç; 'Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.' 780 bin kilometrekare ile tek vatan. Kimse bu vatanımızı bölmeyi, parçalamayı aklından geçirmesin. Şu anda Cudi'de, Gabar'da, Tendürek'de, Besler'de, Küpe'li de bütün o teröristlere... Buraları ne yaptık? Dar ettik, mezar ettik. Durmayacak, devam edeceğiz. Burada terör bitene kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Çünkü benim milletimin huzurunu kaçırmaya kimsenin hakkı yok."
Programa Genel Kurmay Başkanı'ndan Kuvvet Komutanlarına kadar hep birlikte katıldıklarını anlatan Erdoğan, "Devlet, cumhurbaşkanıyla bakanlarıyla bugün burada. Sizlerle bir aradayız. Devlet, millet bir olduk. Bizim tek devletimiz var oda Türkiye Cumhuriyeti Devleti. Paralel devletmiş, şuymuş, buymuş..." diye konuştu.
"Milletimize kefen biçenlerin sonları hep korkunç olmuştur"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Anadolu demek, tüm gönül coğrafyamızı ezip, geçmek isteyenlerin önünde çelikten bir set olmaktır. Bizim milletimize kefen biçenlerin sonları hep korkunç olmuştur." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Malazgirt'te Sultan Alpaslan'ın karşısına çıkan iki kat fazla sayıdaki Doğu Roma Ordusu'nun amacı başlarındaki kumandanın ifadesiyle İsfahan'da kışlayıp, Hamedan'da atlarını sulamaktı. Bu tüm Müslüman Türk coğrafyasını ezip, geçmek için harekete geçmiş bir orduydu. Kaderin üstündeki kader tecelli etti ve işte bu niyetle yola çıkanlar, Anadolu'nun anahtarlarını kendi elleriyle Sultan Alpaslan'a teslim ettiler. Malazgirt'te Bizans Ordusu'nun sonu böyle olmuştur. Anadolu'daki Selçuklu Devleti'ni ezip, geçip Kudüs'e ulaşmak isteyen haçlı ordusu 600 bin kişi ile başladığı Anadolu'daki yürüyüşünü ancak 100 bin kişiyle tamamlayabilmiştir. Fatih Sultan Mehmet Han, Bizans'ın önüne geldiğinde surların içindekiler ve tüm Avrupa daha önceki denemeler gibi bunun da boşa çıkacağını anlamışlardı. Ne demişti Fatih, 'Ya ben Bizans'ı alırım ya Bizans beni alır' ve Bizans'ı almıştı. 29 Mayıs'ta Bizans surlarında Osmanlı bayrağı dalgalanmaya başladığında dünya artık yeni bir çağa adım atmıştır."
Güncellenme Tarihi : 26.8.2017 16:31