
Erdoğan'dan Rusya Dışişleri Bakanı'na çok sert yanıt
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Biz yeri geldiği zaman Afrin’i Afrinlilerin kendisine bizzat teslim ederiz, ama bunun zamanı bize aittir, onu da biz belirleriz, Sayın Lavrov değil" dedi.
Grup toplantısı sonrasında gazetecilerin sorularına cevap veren Erdoğan, ABD Başkanı Trump ile telefon görüşmesi yapıp yapmayacağı yönündeki soruya, "Şuan itibariyle ararsa görüşmemek için hiçbir sebep yok, gelişmelere göre gerekirse ben de ararım" ifadeleriyle cevap verdi.
Rusya Dışişleri Bakanının "Afrin’in Suriye rejimine verilmesini bekliyoruz" açıklamasının hatırlatılması üzerine Erdoğan, "Bu yanlış bir yaklaşım. Biz Afrin’i kime vereceğimizi çok iyi biliyoruz. Suriye’de şuanda başka ülkelerin el altında, kontrol altında tuttuğu yerlerin Suriye’ye teslimi konuşulsun. ‘Oraları rejim verdi’ ifadesi bizi ikna etmez. Biz yeri geldiği zaman Afrin’i Afrinlilerin kendisine bizzat teslim ederiz, ama bunun zamanı bize aittir, onu da biz belirleriz, Sayın Lavrov değil" diye konuştu.
LAVROV'UN SÖZLERİ
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov dün Moskova'da düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyindeki Afrin'de düzenlediği Zeytin Dalı Harekatı hakkında bir soruya: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin Afrin'i işgal etmek istediğini hiçbir zaman söylemedi. Nitekim biz de Afrin'deki durumu normalleştirmede en kolay yöntemin, Türkler buradaki hedeflerine ulaştıklarını söylediklerinde, bu bölgenin kontrolünün Suriye hükümetine geri verilmesi olacağına inanıyoruz" diye yanıt vermişti.
Amerika’dan yapılan açıklamalar ve Trump’un Doğu Guta ve Duma ile ilgili önemli kararlar alacağı yönündeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine Erdoğan, “Biz de izliyoruz” dedi.
Grup toplantısında Milli Eğitim Bakanını neden yanına çağırdığının sorulması üzerine Erdoğan, "Özelle girmeyin, genelde kalın" ifadelerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın grup konuşmasının satır başları şöyle:
Hatay'da askerlerimize destek için sınır karakolumuzu ziyaret ederek Mehmetçiklerimize moral verdik. Bu durum birilerini rahatsız etmiş olmalı ki oraya giden sanatçılarımıza hakaret etmeye kalktılar.
Gerek biz, gerekse sanatçılarımız hak ettikleri cevabı kendilerine verdik. Hala nasıl olur da bu askerine desteğe giden bir sanatçıya kem söz söyleyebilir. Şahsıma olan hakaretler yine tavan yaptı.
Bulunduğumuz makam bu hakaretleri kabul eden bir makam değildir. Bulunduğumuz makam o kişilere akıllarının alacağı şekilde gerektiği cevabı vermesi gereken bir makamdır.
HATAY'A GİDİYORMUŞ...
Duydum ki Hatay'a gidiyormuş. Hayırdır yahu, günaydın. Ne oldu? O zaman yapman gerken bir şey var. Postalın eksikse sana postal da gönderelim. Olur ya, parka falan eksikse onu da gönderelim. Bu ülkede biz askerimizle doğduk, askerimizle yürüyoruz.Bay Kemal sen Hakkari'de mitingini yaptığın zaman bir tane Türk bayrağı var mıydı? Orada o zaman bu malum partinin destekleriyle gittin miting yaptın. Sende o güç olsaydı biz seni oradan tanırdık. Biz, 15 Temmuz'dan sonra kendisine Yenikapı için davet gönderdiğimde bize önce hayır dedi. Baskılar sonucunda son akşam geleceğine dair haber geldi. Bunları bilmemiz lazım. Bunları anlatayım ki bu adamın ne olduğunu herkes anlasın. Cibiliyetini anlasın. Karakter başka meseledir. Sandık önümüze geldiği zaman bunun hesabını sormaya var mıyız? Bu sözle, lafla olmuyor. Kapı kapı dolaşarak oluyor.
Güncellenme Tarihi : 10.4.2018 14:55