
ERDOĞAN'I KIZDIRAN REKTÖR'DEN HABERVİTRİNİ'NE AÇIKLAMA
Konuyla ilgili Habervitrini'ne bir yazılı açıklama gönderen Osman Metin Öztürk, "Tarafımdan orduya ne saygısızlık yapılmış, ne de darbe çağrısında bulunulmuştur" dedi. İŞTE O AÇIKLAMA.... GİRESUN ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ PROF. DR. OSMAN METİN ÖZTÜRK’DEN AÇIKLAMA Bugün Gazetesi’nin 18 Ocak 2008 tarihli nüshasında sürmanşette yer verilen hakkımdaki “Rektör Paşadan Orduya Saygısızlık” başlıklı haber, Sayın Başbakan Erdoğan’ın 19 Ocak 2008 tarihinde partisinin bir toplantısında söz konusu habere dayalı olarak sarf ettiği sözler, Sayın Başbakan’ın bu sözlerinin 20 Ocak 2007 tarihli basın yayın organlarında “Otur Yerine Rektör Paşa”, “Sen Kimsin Ya”, “Otur Oturduğun Yerde” şeklinde yer alması ve bütün bu haber, yorum ve beyanlardan sonra şahsım ve ailem hakkında bu yaşıma kadar işitmediğim ağır küfürlerin ve hakaret içeren ifadelerin internet adresime ve cep telefonuma gelmesi sonrasında aşağıdaki hususların kamuoyu ile paylaşılması zarureti hasıl olmuştur: 1. Büyük Türk Milletinin bir ferdi ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir vatandaşı olmakla iftihar ederim. 2. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve Türk’ün atası Mustafa Kemal’in açtığı, ilke ve inkılaplarının aydınlattığı yolda ilerlemek, kurum ve kişi olarak, hem hukuksal görevim, hem de kişisel ülkümdür. 3. Yürürlükteki Anayasanın 130 ncu ve 2547 sayılı kanunun 4 ncü ve 5 nci maddelerinin üniversitelere, rektörlere ve öğretim üyelerine yüklediği hukuksal yükümlülüğün ne olduğunu bilen ve bu hukuksal sınırlar içinde mesafe alma gayreti içinde olan bir üniversitenin rektörü ve öğretim üyesiyim. 4. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunuyum. Uzmanlık alanım uluslar arası ilişkiler. Üniversitede, uluslar arası güncel sorunlar, terörizm ve uluslar arası ilişkiler, dış politikada kriz yönetimi derslerini veriyorum. Bu alanlarda yazdığım kitaplarım ve makalelerim var. 5. Tarafımdan “Ordu”ya ne “saygısızlık” yapılmış, ne de “darbe çağrısında” bulunulmuştur. Bu yönde ne bir beyanatım, ne de bir açıklamam olmuştur. Orduya saygısızlık ve darbe çığırkanlığı yaptığımı yazanlar ve söyleyenler, yaklaşık 65 gün önce kaleme almış, internet ortamında yayınlamış ve müteakiben kişisel web sayfama koymuş olduğum “Orta Doğu’da Oyunun Yeni Adı: Sünni Cephe” başlıklı yazımdan, bunları “kendileri” yorum yoluyla çıkarmışlardır. Yani haber ve yorumlara konu olan ifade ve beyanlar bana ait değildir. Bu ifade ve beyanlar, sahiplerine aittir. Bu haber ve yorumların maksatlı olup olmadığı ve maksatlı ise, bu maksadın ne olabileceği kamuoyunun takdirlerine maruzdur. 6. Rektör olmam, kendi uzmanlık alanımdan kopacağım anlamına gelmez. Rektörlerin kendi uzmanlık alanlarında fikir üretmeleri, görüşlerini açıklamaları ve bunları kamuoyu ile paylaşmaları, hukuken yasak olmadığı gibi, tam tersine bunları yapmak, üniversitelerin ve öğretim üyelerinin evrensel, toplumsal ve hukuksal görevlerindendir. Pozitif hukukun çizdiği sınırlar içinde fikir ve düşüncelerini açıklamanın herkesin hakkı olduğuna, akademisyenlerin özellikle hakkı olduğuna, şüphe yoktur. 7. Rektörü sıradan bir devlet memuru olarak gören ve gösteren bir anlayışa katılmam mümkün değildir. Çünkü doğru bulmam. 8. Rektörlük görevine 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından atandım ve üniversitedeki görevime 23 Mayıs 2007 tarihinde başladım. Giresun Üniversitesi’nin “Kurucu Rektörü” olarak bu görevimi yaklaşık 8 aydır yürütmekteyim. Yeni kurulmuş bir üniversitedeki olağan güçlüklere rağmen, bize tevdi edilen görevi, pozitif hukukun çizdiği sınırlar içinde, en iyi şekilde yerine getirme gayreti içinde olduğumuzu, yurt içinden ve dışından çalışmalarımızı izleyen objektif ve tarafsız her göz teslim eder. Üniversitemde 8 ayda yapılanlar, sadece iftihar etmekle yetinmeyen, iftihar ettiği kurumlara layık olmaya çalışan ve bu kurumlara karşı görevlerini yerine getirme gayreti içinde olan bir akademisyen ve Rektör olduğumdan şüphe duyulmasına engeldir. Bizi tanıyan objektif ve tarafsız gözler, yan gelip yatmadığımıza ve özümüz ile sözümüzün bir olduğuna, şahitlik ederler. 9. Bu vesileyle, benim ve ailem hakkında ağza alınmadık küfür edenleri ve bu küfürlere muhatap olmama neden olanları, şu aşamada, kamuoyunun bilgisine, vicdanına ve Allah’a havale ediyorum. 10. Tarafıma yapılan hasmane saldırının, hakaretin ve küçük düşürmenin, gerçekte bunları yapanların kendilerine yapılmış olduğunu kabul ediyorum. Çünkü inanıyorum ki, “kim ne yaparsa, kendine yapar.” Ne mutlu Türk’üm diyene. Prof. Dr. Osman Metin Öztürk
Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 14:13