
ERDOĞAN'IN RASMUSSEN RESTİ NATO'YU ŞOKA SOKTU
'Teğet geçti' sözünün etkilemiyor anlamına gelmediğini savunan
Erdoğan, "Ben ısrar ediyorum, bu kriz en az bizi etkileyecek. Teğet
geçmek demek etkilemeyecek değildir, bir sürtünme payı olacak."
ifadelerini kullandı...
Erdoğan şunları söyledi:
Son yüzyılın en önemli kriziyle karşı karşıyayız. Bu denli ağır bir
kriz. Piyasalara güveni azalttı.
ABD ve Avrupa'da, Uzakdoğu'da iflaslar yaşandı. Kamu müdahaleleri
gerekli hale geldi.
İşsizlik oranları yükseliyor, yaşanan krizde hem ulusal hem de
uluslararası düzeyde mücadele edilmesi gerektiği aşikardır. G20
zirvesinde de bunu çok açık gördük.
Küresel işbirliğinin geliştirilmesi ve uluslararası toplumun
birlikte haraket etmesi, dünyanın krizden en az hasarla çıkabilmesi
için olmazsa olmaz koşuldur.
Bu alanda G20 en etkili platform olarak görülüyor. Kasım'da G20
Washington'da bir araya geldi. O toplantıda pek çok somut adım
üzerinde uzlaşmaya varıldı. Dün gerçekleştirilen zirvede yeni bir
ivme kazanıldı.
Bu yıl sonu 3. defa G20 New York'ta toplanacak. Krizin bir an önce
aşılması konusundaki kararlılığımızı net bir şekilde ortaya koyduk.
Son dönemde eşi görülmemiş düzeyde tedbirleri alındı. Zirvede krizin
neden olduğu olumsuz hava dağılıncaya kadar bu tedbirlerin devam
etmesi konusunda konsensüs oluştu.
Erdoğan'dan 'teğet'te geri adım....
Bu kriz bizi teğet geçecek demiştim, bundan rahatsız olanlar oldu.
Ama ben ısrar ediyorum, bu kriz en az bizi etkileyecek. Teğet geçmek
demek etkilemeyecek değildir, bir sürtünme payı olacak. Ama en az
biz etkileneceğiz.
Büyümede olumsuz bazı sonuçlar ortaya çıkardı. Ama Türkiye'de bugün
geçmiş dönemlerle kıyaslanmayacak kadar güven ve istikrar var.
NATO'YA RASMUSSEN RESTİ
Erdoğan, NATO Genel Sekreterliği'ne aday olan Danimarka Başbakanı
Rasmussen'e bir kez daha rest çekerek şunları söyledi:
NATO genel sekreterli konusunda ise biz görüşümüzü açıkladık. Biz
NATO’nun güç kaybetmemesini istiyoruz. Benim ülkemdeki terör
örgütünün yayın organı Danimarka’dan yayın yapıyor. 4 yıl önce
söyledim, alın size belgeler bilgiler dememize rağmen bunu
durduramamıştır veya durdurmamıştır. Hiçbir netice alamadık. Nasıl
bu barışı güvence altına olmuş olacak.
Karikatür krizi yaşadık. Bu sıkıntılı durumu nasıl aşacağız bunları
konuşun dedik. Yine olumlu yaklaşılmadı. Barış sürecine katkısı
olamayanlar bundan sonra nasıl olacak? oğrusu benim kişisel
kanaatimi söylüyorum olumsuz bakıyorum bu olaya.
NATO ŞOKTA, ERDOĞAN'I İKNAYA ÇALIŞIYORLAR
NATO'nun yeni genel sekreter arayışlarına ilişkin yorum ve spekülasyonlar devam ederken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Londra'da, Danimarka Başbakanı Anders Fogh Rasmussen'in adaylığına karşı olduğunu açıklaması, zirve kulislerinde şok etkisi yaptı.
Genel sekreterliğe 2004 yılının ocak ayında atanan Hollanda'nın eski Dışişleri Bakanı Jaap de Hoop Scheffer, 31 Temmuz 2009'da koltuğunu devrederek Brüksel'den ayrılacak.
NATO genel sekreterliğine aday olarak ismi geçenler arasında Danimarka Başbakanı Rasmussen de bulunuyor.
Rasmussen'in adaylığı dün akşam resmiyet kazanırken, Polonya Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski'nin NATO genel sekreterliğine aday olmadığını açıklaması, son saatlerin önemli gelişmeleri oldu.
Rasmussen'in adaylığına, Türkiye'den onay veya olumlu bir işaret alınmadan resmiyet kazandırılması da "şaşırtıcı bir stratejik hata" olarak değerlendiriliyor. Bu adımın Ankara'yı rahatsız ettiği ileri sürülüyor. NATO genel sekreteri arayışlarında, genelde müttefikler arasında tam uzlaşma olmadan aday isimlerine resmiyet kazandırılmıyor. Rasmussen'in adaylığına resmiyet kazandırılması, "tüm müttefiklerin onayının alındığı, oldu-bitti havasını" ön plana çıkarma girişimi olarak algılanıyor.
Zirve kulislerinde, bu adaylığa karşı gözüken Türkiye'nin "yalnız kaldığı", "baskılara boyun eğeceği" görüşleri de dikkat çekiyor.
Erdoğan'ın bu sözleri ve tavrı, yabancı ajansların flaş haberleriyle NATO zirvesine ulaştı ve şok etkisi yarattı.
Yabancı gazeteciler, bu sözlerdeki "kararlılık" üzerinde dururken, Ankara'nın "taviz vermeyeceği" mesajını da "nihayet" algıladıklarını ifade etmeye başladı.
Konuyu zirvenin en önemli gündem maddesi ve NATO'nun büyük bir sorunu gibi algılama eğilimindeki gazetecilere, Türkiye'nin olaya "aceleci olmayan ve soğukkanlı bir tavırla yaklaştığı", "Türkiye'nin, NATO'nun başında ittifakın en önemli tehdit olarak algıladığı terörizme karşı ortak mücadelenin öneminin bilincinde ve kararlılığında olan bir genel sekreter" istediği sürekli anlatılıyor.
NATO'nun yeni genel sekreterinin isminin, "tüm ittifak üyelerinin mutabakatıyla" belirlenmesi için 31 Temmuza kadar vakit bulunuyor.