Gündem
  • 31.10.2008 12:38

ERGENEKON'DA 'BU SALON YETMEZ' DENİLDİ KOLTUKLAR BOŞ KALDI

46'sı tutuklu toplam 61 sanık ile avukatları mahkemedeki yerini alırken izleyicilerin ve bazı avukatların gelmemesi dikkat çekti. 'Burası yetmez.' denilen salonda sandalyeler boş kalınca basın mensuplarının hepsi duruşmanın yapıldığı bölüme alındı. Dünkü oturuma başka bir suçtan tutuklu Sedat Peker ilk kez katılırken, kimlik tespiti sırasında reklamcılık ve inşaat işleriyle uğraştığını, ayda 15-20 bin YTL kazandığını söyledi. Peker'in, duruşmada tutuklu sanıklardan Sami Hoştan'ın yanına oturduğu görüldü. Verilen arada ise Peker'in emekli general Veli Küçük ile samimiyeti dikkat çekti. Tutuksuz sanıklardan Mahir Çayan Güngör'ün de kimlik tespiti yapılmasıyla birlikte 86 sanığın kimlik tespitleri tamamlanmış oldu. Ayrıca savcının iddianamedeki telefon görüşmelerinde geçen 'sin-kaf'lı cümleleri okuması sanıklardan bazılarının tepkisini çekerken, Mahkeme Başkanı Köksal Şengün de, bundan sonra küfürlü kelimelerin atlanılmasına karar verdi. Başkan ayrıca özetleme yöntemiyle kısaltma yapmaya çalıştıklarını duyurdu. Şu ana kadar Savcı Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın, iddianamenin okunmasında 284. sayfaya kadar ulaştı. Son duruşmanın öğleden sonraki oturumunda sanık ve sanık yakınlarından hiçbir konuda itiraz gelmedi. Bazı sanıkların ve avukatların uyukladığı görüldü.

Ergenekon duruşması saat 09.25'te Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel'in iddianameyi okumasıyla başladı. Savcı, iki gün önceki duruşmada atlanılan iddianamenin 83. ve 85. sayfalarını öncelikle okudu. Daha sonra okumaya en son kalınan 121. sayfadan devam eden savcı, iddianamenin bazı bölümlerini atladı.

Küfürlü kelimeler okunmadı

Pekgüzel'in, Mehmet Fikri Karadağ'a ait telefon konuşmalarındaki küfürlü kelimeleri aynen aktarması sanıklardan Nusret Senem'in tepkisini çekti. Senem, mahkeme başkanına "Bu böyle devam ederse olmaz." diye bağırdı. Bunun üzerine savcı "Geçen duruşmada okunmasını istediniz." dedi. Araya giren mahkeme başkanı savcıdan küfürlü kelimeleri atlayarak okumasını istedi. Savcılar saat 12.00'ye kadar iddianameyi okudu. Saat 14.00'te görüntü kaydı yapılan CD'yi değiştirmek ve dinlenmek amacıyla tekrar ara verildi. Bu sırada tutuklu sanıklar kendi aralarında sohbet etti. Önceki dört duruşmaya göre daha sakin devam eden davanın dünkü oturumuna başka suçtan tutuklu bulunan Sedat Peker ilk kez katıldı. Kandıra F Tipi Cezaevi'nden duruşmaya getirilen Peker, kimlik tespiti sırasında reklamcılık ve inşaat işleriyle uğraştığını, ayda 15-20 bin YTL kazandığını söyledi. Peker'in duruşmada Sami Hoştan'ın yanına oturduğu görüldü. Tutuksuz sanıklardan Mahir Çayan Güngör'ün de kimlik tespiti yapılmasıyla birlikte 86 sanığın kimlik tespitleri tamamlanmış oldu. Duruşma aralarında Veli Küçük ile Sedat Peker'in konuşmaları dikkat çekti. Dört duruşmadır eşi Kemal Alemdaroğlu'nu yalnız bırakmayan Duygu Alemdaroğlu'nun duruşmaya gelmediği görüldü. Daha önce bir sanık için çok sayıda avukat mahkeme salonuna gelirken dünkü duruşmada bazı sandalyeler boş kaldı. İzleyicilerin de az olması nedeniyle bütün basın mensupları duruşma salonuna alındı.

Savcılar, iddianameyi 284. sayfaya kadar okudu

Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'nde devam eden Ergenekon duruşmasında iddianame dün özetlenerek okunmaya başlandı. Savcı Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın duruşmada 121. sayfadan 284. sayfaya kadar okudu. İddianamede devlet içerisindeki gizli yapılanma bölümünde (A) Yargı yapılanması, (B) Emniyet yapılanması, (E) Sivil yapılanma şeklinde ana başlıklar okunarak ayrıntılara girilmedi. Bunun üzerine avukatlar arasında konuşmalar başlayınca Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, "Tek tek satır satır okunsun mu?" diye sordu. Sanık avukatları da "Yok yok o gün okunmasını isteyen avukatlar duruşmada bile yok." cevabını verdi. Avukatlar arasında konuşmalar devam edince Mahkeme Başkanı Şengün, "Oturduğunuz yerden konuşmayın." deyince bir sanık avukatı, "Birden 130. sayfadan 150. sayfaya geçti de onu söyledim." dedi. Mahkeme Başkanı Şengün'ün, "Mümkün olduğunca özetlemeye çalışıyoruz." demesi üzerine sanık avukatı, "Tamam, özetlenmesine ben de katılıyorum." karşılığını verdi.

'Ergenekon

6 ayrı davaya dönüştürülsün'

Dünkü duruşmada Oktay Yıldırım ve Bekir Öztürk'ün avukatı Ahmet Ülger, iddianamede suçla ilgisi olmayan telefon tapelerinin yer aldığını ve savcının da suç olan kelimeleri okumak yerine kendi düşüncelerini empoze ettiğini öne sürdü. Bunun üzerine mahkeme başkanı Köksal Şengün, "Hiçbir güç mahkemeye empoze edemez." dedi. Sanıklardan Kemal Kerinçsiz, davanın 'Danıştay'a ve 'Cumhuriyet'e atılan bombalar, İstanbul'daki Kuva-i Milliye 1919 Derneği, İşçi Partisi, Ümraniye'de bulunan patlayıcılar, Ankara'daki Kuvva-i Milliye Derneği ve Eskişehir'de ele geçen bombalarla ilgili olarak altı ayrı davaya dönüştürülmesini istedi. Başka suçtan hükümlü olan Sedat Peker'in, Kandıra F Tipi Cezaevi'nden, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ne naklinin sağlanmasına karar verildiğini belirten mahkeme Başkanı Köksal Şengün, tutuklu sanıklardan Hayrettin Ertekin'in de hastalığı konusunda rapor alınmak üzere Adli Tıp Kurumu'na sevki için yazı yazılmasına hükmedildiğini kaydetti.

Duruşma sakin geçti, sanıklar uyukladı

Bu arada, dünkü duruşmanın öğleden sonraki oturumunda sanıklardan ve sanık yakınlarından hiç itirazın gelmediği görüldü. Bazı sanıkların ve avukatların ara ara uyuklaması ise dikkat çekti. Tutuksuz sanıklardan Kemal Alemdaroğlu ve İbrahim Benli'nin ilk duruşmadan itibaren koyu muhabbet etmesi dikkatlerden kaçmadı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon duruşmasında bir detay gözden kaçmadı. Susayan sanıkların ihtiyacının giderilmesi için görevlendirilen bayan gardiyan su servisi yaptı. Mahkeme heyetinin hemen önünde oturan bayan gardiyan, damacanadan doldurduğu suyu sanıkların masasına bırakırken sanıklar da böylece su ihtiyacını gidermiş oldu.

(ZAMAN)

Güncellenme Tarihi : 15.5.2016 04:48

İLGİLİ HABERLER