Gündem
  • 18.3.2002 10:48

ERTEGÜN: TARKAN ÇOK BAŞARILI

KAYNAK : Haber Vitrini Amerikan müzik endüstrisinin devi Atlantic Records'ın kurucusu Ahmet Ertegün, hamburger, blue jean ve Rock'n Roll'un, dünyadaki diktatör devletleri devirmeye yeteceğine inandığını söyledi. Amerikan-Türk Konseyi'nin Washington'da düzenlenen ve bugün başlayacak 21'inci konferansında bir caz konseri verecek olan Ertegün, ATC dergisinde yayınlanan röportajında, 11 Eylül olayları ve terörizme karşı savaşa da değinerek, ''genç insanların beyni yıkanabilir ve pek çok şeye inanmaya zorlanabilirler. Ancak televizyon sayesinde gençler, belli filmler, aktörler, müzik ve dansla da tanışıyor. Biz, blue jean, humburger, fast food ve Rock'n Roll patlamasını gördük. Bu, dünyadaki korkunç hükümetleri devirecektir. Daha önce dünyada adaletsizlik yapan komünist ve diktatör devletleri devirdiği gibi'' dedi. Ertegün, ''değişim, bu kültürel farklarla karşılaşan genç insanlardan geliyor. İnsanlar hoşlansın ya da hoşlanmasın dünya her gün daha modern hale geliyor. Eğitim, düşünce özgürlüğü ve iletişim, bu idealin kazanılmasında yardım ediyor. Diktatörler, iletişim ve Rock'n Roll aşkı ile devrilecekler'' diye konuştu. "Tarkan çok başarılı" Ahmet Ertegün, Orta Avrupa ve oryantal müziğe karşı bugün dünyada büyük ilgi olduğunu belirterek, pop müzik sanatçısı Tarkan'ın da en büyük ilgi görenlerden biri olduğunu kaydetti. Ertegün, ''Tarkan'ın Türkçe çalışmaları çok başarılı. Yeteneği yaratamazsınız, yetenek zaten oradadır. Biz sadece kaydettik. Eğer büyükseniz dinleyiciler ve hayranlarınız söyleyecektir. 10 bin kişi tekrar tekrar sizden bir kez daha şarkı söylemenizi istiyorsa bu önemli bir şey'' dedi. ABD'ye 1935 yılında, Washington büyükelçisi olan diplomat babasıyla 12 yaşındayken geldiğini belirten Ertegün, dergiye, müzik dünyasına nasıl girdiğini de anlattı. Annesinin müziğe ilgisinin kendisi ve kardeşi Nesuhi üzerinde etkisi olduğunu belirten Ertegün, Washington'da ırçılığın yaygın olduğu bir dönemde caz müziğe ilgisi sayesinde dönemin önemli siyah sanatçılarıyla tanıştığını kaydetti. Bu siyah müzisyenlerin Türk büyükelçiliğinde partilere davet edildiğini belirten Ertegün, bir gün Güneyli bir Senatörün, diplomat babasına mektup yazarak, ''siyahları ön kapıdan içeri almayın'' uyarısında bulunduğunu ve babasının da ''bütün insanlar ön kapıdan girer ve bizim evimizde de bu böyle olacak'' yönünde cevap yazdığını anlattı. Washindton'da ilk siyah-beyaz konser Duke Ellington, Louis Armstrong gibi güçlü müzisyenlerle Washington'da, beyazlar ve siyahların birlikte katılabileceği bir konser düzenlemek için kapı kapı dolaştıklarını belirten Ertegün, kimsenin salon vermemesine karşın en sonunda Musevi Merkezi'nin, ilk kez böyle bir konserin düzenlenmesi için kapılarını açtığını, daha sonra bundan cesaret alan Ulusal Basın Klübü'nün de gelecek konserler için yer sağladığını kaydetti. Irkçılığın halen Amerika'da sona ermediğini belirten Ertegün, ''iki toplumun entegre olduğu söyleniyor. Ama hala siyah ve beyaz işçilerin birlikte bir şey kutladıkları ya da parti yaptıklarını görmüyorum. Amerika'da hala ırkçı bir toplumda yaşıyoruz. Eski günlerdeki gibi zorlama değil, ancak iki tarafın da seçimiyle böyle. İnsanların birbiriyle iletişim kurma fikrine alışması uzun zaman alacak'' dedi. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 15:50

İLGİLİ HABERLER