ERTUĞRUL ÖZKÖK, PATRONU AYDIN DOĞAN'IN ABD BÜYÜKELÇİSİYLE NEREDE BULUŞTUĞUNU AÇIKLADI

KAYNAK : Haber Vitrini ANKARA/Önceki günkü Vakit Gazetesi, Aydın Doğan'ın ABD'nin Ankara Büyükelçisiyle buluşmasını, " Bebek'te sır zirve " başlığıyla duyurmuştu.Konuyla ilgili Ertuğrul Özkök'ü arayan gazetenin muhabiri kendisine çeşitli sorular yöneltti.Özkök'te köşesinde Aydın Doğan'ın bu buluşmasının perde arkasını yazdı. İŞTE ÖZKÖK'ÜN YAZISI O ‘‘gizli buluşma’’yı açıklıyorum GEÇEN gün marjinal dergilerden birinin yöneticisi bana faksla bir mesaj geçti. Yapacakları bir haber için benden bazı soruları cevaplamamı istiyordu. Ama belli ki, kafasından senaryoyu yazmıştı. Ben, Kuzey Irak'la ilgili iki yazı yazmıştım. Bana soruyordu: İŞTE SENARYO ‘‘Siz geçen 10 gün Amerika Birleşik Devletleri'ndeymişsiniz. Orada Amerikan yönetimi ile görüşmeler yaptıktan sonra bu yazıları yazmışsınız.’’ Ciddiye alıp cevap vermeyi aklımdan bile geçirmedim. Ama yanımda Yalçın Bayer vardı. ‘‘Ara, mutlaka cevap ver’’ dedi. Ben, ‘‘Yalçın belli ki senaryoyu yazmışlar. Ben ne desem, o senaryo değişmeyecek. Niye kendimi yorayım’’ dedim. Israr etti. Ben de arayıp cevabı verdim. ‘‘Evet 10 günlüğüne ABD'ye gittim. Gidiş nedenim de eşimin rahatsızlığıydı. On gün boyunca hastanede onun yanında kaldım ve döndüm.’’ Soruyu soran gazeteci ‘‘Peki, teşekkür ederim’’ dedi. Pazartesi günü dergi önüme geldi. Ben haklı çıkmıştım. Senaryo aynen yazılmıştı. Bir gün sonra bir başka gazetede bir başka manşet: ‘‘Bebek'te gizli zirve’’ Altında da Aydın Doğan'ın ABD'nin Ankara Büyükelçisi ile ‘‘Bebek'te gizli bir görüşme’’ yaptığı haberi. Ve malum senaryo. Meğer neler görüşülmüş neler... Gazete bu müthiş ‘‘gizli buluşmanın’’ nerede gerçekleştiğini yazmıyor. Ama senaryo müthiş. Şimdi sıkı durun. Size bu ‘‘tarihi gizli buluşmanın’’ nerede gerçekleştiğini açıklıyorum. NEREDE BULUŞTULAR Bebek'te ‘‘Ambasador Restoran’’da. Yani herkese açık bir restoranda. Yan masaların hepsi dolu. Yer İstanbul'un göbeği. Birçok medya mensubunun sık sık gittiği bir restoran. Her gece mutlaka tanıdık birkaç simaya rastlarsınız. Ve işte böyle bir yerde, gözlerden uzak, ‘‘gizli bir buluşma’’ gerçekleşiyor. Yapılan iş de sanki illegal bir işmiş gibi sunuluyor. Bir medya patronunun, bir gazete yöneticisinin bir ülkenin büyükelçisi ile görüşmesi de sanki kanun dışı, ahlaksız bir iş. O zaman bu arkadaşlara başka bazı gizli buluşmaları da ifşa edeyim. İlerki senaryolarda yardımcı olur. HASTALIK BELİRTİSİ Ben ayda ortalama iki veya üç ülkenin büyükelçisi ile görüşüyorum. Bazen onlar benim ofisime geliyor, bazen ben büyükelçiliklere gidiyorum. Bazen dışarda bir restoranda buluşuyoruz, bazen bizim evde. Aynı şekilde Türkiye'nin bütün ülkelerdeki büyükelçileri de, bulundukları ülkelerin medya patronları, yöneticileri, işadamları, siyasetçileri ile görüşüyor. Oralarda sıradan bir olay olarak kabul edilen bu ilişkiler, bizde nedense ‘‘gizli buluşma’’ haline geliyor. Evet Türk medyasının bir bölümü bugün işte böyle bir paranoyanın esiri. Her şeyin altında esrarengiz bir şey aramak ve komplo teorisi üretmek, eğer kasıtlı ve bilinçli bir eylem değilse, ciddi bir hastalık belirtisidir. Yazılan her yazının, verilen her haberin arkasına hemen bir komplo teorisi, bir senaryo ekleniyor. Üstelik berbat bir senaryo. Ne zekásı var, ne de zarafeti. Dünyada bu kadar polisiye film, bu kadar polisiye roman var. İnsan hiç olmazsa bunlardan biraz esinlenir, nasibini alır. Ama olmuyor. Komplo teorimiz bile alaturka ve bayağı. Ben artık gülüp geçiyorum. Hatta bazılarına dolaylı yollardan mesaj sızdırıp, ürettikleri senaryoya yardımcı oluyorum. Yani dalgamı geçiyorum. Ama onlar dalga geçtiğimizin bile farkına varamayacak kadar kafayı bizimle bozmuş durumdalar. Ne diyeyim. Mahallenin delisi. Çünkü komplo teorisi ile üşütüklük arasındaki çizgi çok ince. Ölçüyü biraz kaçırınca, mahallenin delisi haline gelirsiniz. ‘HUNİLİ’ MEDYA Öyle kendi kendine konuşup, dolaşan biçarelerden biri yani. İşin kötüsü, kendilerine benzeyen başka bazı meczuplar da bunları ciddiye alırlar. Artık söyleyeceğim bir şey yok. Bunlara psikiyatrik müdahale lazım. Çünkü bu kafası ‘‘hunili medyayı’’ düzeltmenin başka yolu yok. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:30