EV SÖZÜ KARŞILIĞI KARACİĞERİNİN BİR BÖLÜMÜNÜ HASTAYA VEREN ADAM, EVİNİ ALAMAYINCA CİĞERİNİ GERİ İSTEDİ!..
Hiç tanımadığı bir hastaya, acıdığı için ciğerinden parça veren Metin Saraç, kendisine ev alınmadığı için verdiği ciğeri geri istiyor.
“Bana ya ciğerimi versinler ya da ev ve iş sözünü yerine getirsinler.” diyen Saraç, geçen yıl bir arkadaşı vasıtasıyla tanıdığı 20 yaşındaki Tuğba Özkaraçam’ın hastalığına üzüldüğü için karaciğerinin dörtte birini vermişti. Ameliyattan sonra Tuğba’nın babası Muammer Özkaraçam’dan ciğerine karşılık 3,5 milyar lira alan Saraç, verilen sözlerin tutulmadığını, bu yüzden de aile düzeninin bozulduğunu iddia ediyor. Oysa Türkiye’deki kanunlara göre para karşılığında organ vermek suç sayılıyor. Vaadini tutmamakla suçlanan Muammer Özkaraçam, Saraç’ın ‘Allah rızası’ için kızına yardım ettiğini, bunu arkadaşlarının da bildiğini vurguluyor. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Yaman Tokat, Saraç’ın ameliyattan sonra para istemesinin suç olduğunu ifade ederken, Avukat Abdullah Şen, Organ ve Doku Alınması, Saklanması ve Nakli Hakkındaki Kanun’un 3. maddesinde, bir bedel ya da başka çıkar karşılığı organ ve doku alınması veya satılmasının yasaklandığını belirtiyor.
Hapisten şartlı salıverme yasası kapsamında çıkan Metin Saraç, 2003’ün başında arkadaşı Aydan Kıvılcım’dan Muammer Özkaraçam’ın kızı Tuğba’nın hasta olduğunu öğrendi. Saraç, Tuğba Özkaraçam’ın karaciğer hastası olduğunu öğrenince ciğerinden parça vermeyi teklif etti. Mart ayında Ege Üniversitesi’nde yapılan ameliyatla Saraç’tan alınan karaciğer parçası Tuğba Özkaraçam’a nakledildi. Ancak Saraç, ciğerini verdikten sonra 3 ay istirahate çekilince çalıştığı DYO Boya Fabrikası’ndan çıkarıldı. İşsizliğe tahammül edemeyen Saraç, ailesini terk etti. Bu arada Özkaraçam, Saraç’a 2 milyarı ayrı toplam 3 milyar 350 milyon lira para verdi. Avukat Hilmi Güler’in yazıhanesinde buluşan Özkaraçam ve Saraç, bu anlaşmayı 7 Mayıs 2003’te ibranameye (aklama belgesi) döktü. Özkaraçam’ın, ibranamede ciğeri karşılığında kendisine iş bulacağını, hatta bir ev alacağını taahhüt ettiğini söyleyen Saraç, şunları söyledi: “Bana verilen vaatlere inandım. 9 yaşındaki kızım Yüksel için bunu kabul ettim. Ev vereceklerdi. Ya bana iş bulsunlar ya da ciğerimden alınan parçayı geri versinler. Çünkü ben artık yarım bir insanım. Aile düzenim yıkıldı.”
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:37