
FAZIL SAY'IN AÇIKLAMALARINA ANNESİ NE DEDİ?
TÜRKİYE'yi terk edebileceğini söyleyerek tartışma yaratan dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say'ın Bodrum'da oturan annesi Gürgün Say, oğlunun Türk kimliğini ve ülkesini asla bırakmayacağını söyledi. Gürgün Say, “Ne torunum, ne oğlum bu ülkeyi terk eder. Fazıl Say, Atatürk'ün Türkiye Cumhuriyeti'ne kazandırdığı bir sanatçı'' dedi. Anne Say, oğlunun tehdit aldığını, hedef gösterilmeye başlandığını söyledi.
Bodrum'un Bitez Beldesi'ndeki mandalin bahçeleri arasındaki villasında yaşayan yazar 71 yaşındaki Gürgün Say, ‘Türkiye'nin AKP iktidarıyla birlikte İslamileştiğini, bu yüzden ülkeyi terk edebileceğini’ söyleyen oğlunun sözlerinin çok abartıldığını, her yöne çekilerek hem hedef gösterildiğini hem de ölümle tehdit edilmeye başlandığını söyledi. Gürgün Say villasının bahçesinde DHA muhabirinin sorularını zaman zaman gözyaşları içinde yanıtlarken, “Atatürk Kurtuluş Savaşı'nın ardından ülkede taş üstende taş yokken, konservatuarlara ve sanata verdiği destekle Avrupa ülkelerinin de saygısını kazanmış, o yoklukta Avrupa'ya yetenekli gençlerin gönderilmesini sağlamıştı. Oğlum, Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nin bir sanatçısıdır ve öyle de kalacak. Fazıl Say benim değil Atatürk'ün Türkiye'ye armağan ettiği bir sanatçı. Oğlum, sanatçı kimliğinin yanısıra dünyada ve ülkesindeki sosyolojik gelişmeleri çok yakından takip eder ve gerekirse tepkisini de çekinmeden ortaya koyar. Bu kez de öyle olmuştur. Oğlum, sorulan bir soru üzerine ülkesinde siyasi gelişmeleri değerlendirmiş, AB'ye doğru yönelen Türkiye'nin attığı siyasal adımlarda İslamcılığının ön plana çıktığını, bunun da Türkiye'ye yarar değil zarar getireceğini söylemek istedi'' dedi.
Türban ve siyasetle ilgili şu ana kadar 4 kitap yazdığını, geçen yıl ‘Türbanlı Siyaset’ adlı kitabının yayımladığını belirten Gürgün Say sözlerini şöyle sürdürdü:
“Klasik müzik sanatçıları ülkelerinin tanıtımında büyük bir rol oynar. Fazıl da Kanada'dan Güney Afrika'ya, Brezilya'dan Japonya'ya kadar yılda en az 150 konser verip yılın yarısını yurt dışında geçiriyor. Fazıl'ın gittiği her yerde Türk bayrağı dalgalanıyor. Dalgalanmaya da devam edecek. Fazıl yurt dışında verdiği konserlerde gazetecilerin ‘Türkiye'de türban var mı, kadınlar çarşaflı mı?’ sorularına hep tepki verir. Bu nedenle ne Fazıl'ın ve ne torunum bu ülkeyi terk eder. O sadece duygu, düşünce ve bazı gelişmelere olan tepkisini, çoğunun gizlenerek saklanarak yaptığı gibi değil, açık açık ortaya koydu. Fazıl dobra dobra konuşan bir çocuktur, demek ki çok dolmuş, ülkesindeki gelişmelere de biraz sitem etmek için, biraz kırgınlığını anlatmak için lafın gelişi olarak bunları söylemiş. Yoksa Fazıl'ın zaten ülkeyi terk etmek gibi bir projesi asla olmadı, olsaydı bilirdim. Ancak aldığı tepkilerle hak etmediği bir şekilde yıpratıldı.'' Gürgün Say, oğlu Fazıl Say'ın Türkiye'ye itibar ve saygınlık kazandıracak bir sanatçı olduğunu, bu konunun daha fazla büyütülmesini istemediğini de anlattı, “Bu olay büyütülürse zararı hem Fazıl'a hem Türkiye'ye olur. Fazıl'a yöneltilen suçlamalardan ben utanmaya başladım. Fazıl Say gibi sanatçılar bütün dünyayı gezerek, ülkesini tanıtarak, Türk bayrağını dünyanın her noktasında dalgalandırarak görevlerini yapacaklardır. Söyledikleri iki cümleye takılmak yerine büyüklük gösterip söylediklerinde ne kadar gerçeklik payı var onu araştıralım ve rahat bırakalım ki sanatlarını yapmaya devam etsinler'' dedi.
Gürgün Say, oğlunun tehditler almaya, hedef gösterilmeye başlandığını da söyleyerek, “Fazıl bunların hiçbirini hak etmedi, telefonda karşılıklı ağlaştık, artık geceleri gözüme uyku girmiyor'' diye konuştu.