"FAZIL'I ÖYLE SEVİYORUM Kİ PARASIZ KALSA GİDER EVİNİ BİLE TEMİZLERİM!.."

Sekiz yıllık evliliğe nokta koyan genç Say''ları yıllar önce Mordo Dinar''ın evinde tanımıştım. Uluslararası üne sahip bir avukattı Mordo. En büyük aşkı müzikti. Ayazpaşa''daki evinde verdiği davetlerde dünyanın ilginç, ünlü devlet adamlarıyla ve müzik dehalarıyla buluşabilirdiniz. Say''ları tanıştırırken ''''Göreceksin. Fazıl''ı tüm dünya bağrına basacak. Böyle bir yeteneğin Türkiye''den çıkması ne şans'''' demişti. Gülyar ''Asıl biz'''' diyor ''''Mordo''nun hakkını ödeyemeyeceğiz. Fazıl''ı dinledikten sonra dünyanın en büyük müzik otoritelerinden biri olan Andre Borocz''la temasa geçmiş. O yıllarda Akdeniz ülkelerini dolaşan Mermos adlı bir gemiye ünlü müzisyenler davet edilirmiş. Klasik müzik tutkunları onları dinlemek için büyük paralar öderlermiş. Mordo, Andre''ye çektiği telgrafta: ''Sana müthiş güzel bir hediye gönderiyorum. Bana teşekkür edeceksin'' diye yazmış. Gemide Fazıl''ı dinleyen müzisyenlerin hepsi, ayakta alkışladı. Moskova Virtiözleri''nin kurucusu ve şefi Vladimir Spivakov yanımıza koştu; Fazılla çalmayı teklif etti. Ve Fazıl hızla üne kavuştu.'''' Zuhal, onu ablası gibi sever Söze ''''Bence Fazıl hem ülkemizin, hem de benim başıma gelen en güzel şey...'''' diye devam eden Gülyar bir yıl önce biten evlilikleri için ''''Boşanmaya alışamadım. Aşkın bitmesi evlilik hayatımızı da bitirdi ama Fazıl''ı, onunla sohbet etmeyi özlüyorum. Onu o kadar seviyorum ki, birgün parasız kalsa gidip evini bile temizlerim. Ancak bu, yakın bir akrabama duyduğum sevgi. Boşanınca ondan nefret edeceğimi zannedenler aleyhinde konuşmaya başladı. Özel yaşamı hakkında dedikodular yaydılar. Örneğin Zuhal Olcay... Zuhal Hanım beni arayıp Fazıl''ı abla gibi sevdiğini bilmemi istedi; zaten biliyordum'''' diyor. Gerçek aşkım viyolonsel Fazılla evlenince kariyerine dört yıl ara veren müzisyen: ''''Evlendiğimde Anadolu Üniversitesi Konservatuarı''nda yardımcı doçentttim. Fazıl mesleğimi asla bırakmamı istemedi. Ama programları yüzünden bir yıl New York''ta yaşadık. O konserlerinde piyano çalarken yanında oturup notalarının sayfalarını çevirmeme üzüldüğünüzü biliyordum. Ama onun sayesinde müzikle öyle haşır neşirdim ki o yılları kayıp saymıyorum. Aramızda kadın sorunu olmadı. Artık evde iki yabancıydık. O zaman gerçek aşkım viyolonsele döndüm.'''' Gülyar artık Maçka''daki evinde kızı Kumru ile yaşıyor. İki köpek, üç su kaplumbağası, bir de papağanları var. Kumru''yu her sabah anaokulu''na götürüyor, eve dönünce violonselinin başına geçiyor. Ama Kumru''nun sanatçı olmasını istemiyor. Ona göre ünlü olmak acı verirmiş. ''''Peki sıradan olmak?'''' diyorum. ''''O da acı verir...'''' diyor... (vatan) Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 11:14