FEHMİ KORU/ YENİ ŞAFAK
''TÜRKİYE'NİN 11 EYLÜLÜ''
İstanbul'daki saldırının ardından, ''Bu, Türkiye'nin 11 Eylülü'' diyenler çıkmıştı da arada nasıl bir benzerlik kurabildiklerini anlayamamıştım. Aradan birkaç gün geçti, ortalığa salınan haberlere bakınca ben de aynı kanaate varıyorum: Gerçekten de bu ''Türkiye'nin 11 Eylülü''...
İlk benzerliğe dün dikkat çekmiştim: 'Yanmayan pasaport'... 11 Eylül günü, iki uçak, ikiz kulelere birbiri ardına çarptı ve 1000 dereceden fazla ısı meydana geldi. Çelik konstrüksiyon binaların çöküşü o ısıyla irtibatlandırıldı. Ancak, ne kadar ilginçtir, çarpan uçakların parçalarını eritip kuleleri yıkan ısı, korsanlardan birine ait olduğu açıklanan pasaporta hiç zarar vermedi. 1000 derece sıcaklığa dayanıklı, yanmayan pasaport taşıyor olmalı korsanlar...
CNN'nin 16 Eylül 2001 günü verdiği haberi okuyalım: ''Polis müdürü Bernard Kerik'e göre, New York'ta, Dünya Ticaret Merkezi'nden birkaç blok ötedeki kalıntılar arasında, korsanlardan birine ait olduğu yetkililer tarafından açıklanan bir pasaport bulundu, bir-iki gün önce.''
Pasaport haberini ertesi gün de sürdürdü CNN: ''Araştıranların çeşitli kanıtlar buldukları, ama ayrıntı vermedikleri söyleniyor. Geçen hafta, Dünya Ticaret Merkezi'nden birkaç blok ötede, Vesey Street civarında, korsanlardan birine ait bir pasaport bulundu. Mawn, 'Bu bizim için önemli bir kanıt' dedi.''
İstanbul'daki eylemlerde kamyonetlerin ne hale girdiğini gördünüz; yerde iki-üç metre derinlikte çukur meydana geldi; etraftaki binalar tahrip oldu, cam-çerçeve aşağı indi, o kadar kişi hayatını kaybetti... Ama pasaportlar İstanbul'da da yanmadı. Bizim polis de –bazılarına göre 1 bazılarına göre 2– pasaport buldu enkaz arasında. Pasaportların biri Türkiye Cumhuriyeti tarafından, diğeri de Pakistan tarafından verilmiş... Pakistan pasaportunun kenarları yırtıkmış.
Buradan şu sonucu çıkartabiliyoruz: Ateşin yakmadığı, ancak patlamada yırtılan pasaportlar var... New York'taki bin dereceye dayanıklı çıkmıştı, bizdekinin dayanıklılığı da fena sayılmaz...
11 Eylül olayı ile İstanbul'daki sinagoglara yapılan saldırı arasında bir başka benzerlik de 'telefon'... Evet, evet bildiğimiz telefon... 11 Eylül'den sonra yazılanları yakın tâkip altında tuttuysanız hatırlayacaksınız: Korsanlar tarafından kaçırılıp Pentagon'a çakılan AA 77 sayılı uçağın yolcularından Barbara Olson telefonla eşini aramıştı. Saat 9.25'te. ABD Başsavcısı Ted Olson, ''Karım beni iki kez uçaktan aradı'' bilgisini verdi. Kendisini tuvalete kilitlemiş Bn Olson. İlkinde, on kez deneyip sonuncuda düşürebildiğini söyleyip eklemiş: ''İnanılacak gibi değil, uçağımız kaçırıldı.'' İkinci arayışında ise, korsanları, 'elinde kutu keseceği bulunan kişiler' diye tanımlayıp, ''Pilota ne yapmasını söyleyeyim?'' diye sormuş... Uçak 9.45'te Pentagon'a çarptı.
Dünya kamuoyu, korsanların Arap olduğunu, ilk elde, enkazdan çıkartılan bir adet pasaport ve eşi tarafından uçaktan telefonla aranan başsavcı sayesinde öğrendi. Bizde de, Hürriyet, kamyonetle intihar saldırısı düzenlediği resmen açıklanan Mesut Çabuk'la ilgili bir telefon ayrıntısı sundu eylemin ertesi günü: ''Mesut Çabuk'un patlamadan beş dakika kadar önce olay yerinin yakınlarında olduğu bir telefon görüşmesi sayesinde tespit edildi. Çabuk'un kanlı eyleminden dakikalar önce kiminle konuştuğu açıklanmadı.''
Herhalde siz de 11 Eylül ile İstanbul'daki eylem arasında muazzam benzerlikler bulunduğunu kabul edersiniz artık...
Hâlâ benzerlik bulamadıysanız sizin gibi inatçıların bile itiraz edemeyeceği yeni bir kanıta ne dersiniz? Arada neredeyse onbin km mesafe olmasına rağmen iki olayın fâillerini birbiriyle 'akraba' kılacak kadar 'önem' taşıyan bir benzerliğe kimse itiraz edemez...
İstanbul'daki eylemi gerçekleştirenlerden Gökhan Alaltuntaş için, yakınları ''Çok okuyan biriydi'' demişler Hürriyet muhabirlerine: ''Arkadaşları, Gökhan Elaltuntaş'ın nişanlısıyla internette tanıştığını söyledi. Adının açıklanmasını istemeyen Bingöllü bir arkadaşı da, Gökhan Elaltuntaş'ın radikal eğilimleri olmadığını öne sürerek 'Çok okuyan biriydi. Kısa bir süre önce bende Kamasutra kitabını gördü. İstedi, verdim. Onu da okuyup geri verdi' dedi.''
Kamsutra kitabıyla ilgili şu bilgi notunu paylaşıyor Hürriyet: ''NEVE Şalom bombacısı Gökhan Elaltuntaş'ın okuduğu son kitap olan Kamasutra, Uzakdoğulu filozof Vatsyayana tarafından iki bin yıl önce yazılan aşk kuralları kitabıdır. Sanskritçe olarak kaleme alınan kitap Hint sevişme sanatını anlatır. Doğu uygarlıklarının cinsellik ve sevişmeyle ilgili en önemli yapıtlarından biri olan Kamasutra, erotik niteliğine rağmen, Hindistan dinsel edebiyatı içinde yer alır. Erotizm ve cinsel hazlar üzerine yazılmış klasik bir ders kitabı niteliğindeki kitap, sevişme tekniklerini, bir yemek kitabındaki tarifler gibi anlatır.''
Benzerlik bu kadar olur yani... Ne o, 11 Eylül eylemini gerçekleştiren ekibin lideri olan Mısırlı Atta'nın, Florida'da havacılık dersleri alırken Pink Pony Striptiz Kulübü'ne devam ettiğini, Las Vegas'taki Olympic Garden Gazinosu'nda dansözlerin göbeğine 20 dolar yapıştırdığını okumadınız mı yoksa?
Bu kadar benzerlik fazla bile. İstanbul'daki eylem ''Türkiye'nin 11 Eylülü'' gerçekten...
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:05