Gündem
  • 3.3.2003 14:20

''FETHULLAH GÜLEN HAKKINDA DAVA AÇMASI İÇİN SAVCI NUH METE YÜKSEL'E KOMPLO MU KURULDU?''

EDA HAN ANKARA - Fethullah Gülen hakkında anayasal düzene karşı faaliyette bulunmak amacıyla yasa dışı örgüt yönettiği iddiasıyla 10 yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan davaya devam edildi. Ankara 2. Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde (DGM) görülen davanın bugünkü duruşmasına Amerika'da olan Gülen katılmazken, 3 avukatı hazır bulundu. Gülen'in avukatlarından Abdulkadir Aksoy, esas hakkındaki savunmasında müvekkilinin yaptığı faaliyetlerinin toplumdaki gerginlikleri ortadan kaldırmaya ve hoşgörüye dayandığını öne sürdü. Aksoy, bu faaliyetlerle ilgili 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, ANAP eski Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Genelkurmay eski Başkanı İsmail Hakkı Karadayı'nın da aralarında bulunduğu devlet yönetiminde yer almış 40'tan fazla kişinin açıklamalarının ve fotoğraflarının yer aldığı CD'yi mahkemeye sundu. Gülen'in bir din görevlisi olarak yasal çerçeve içinde toplumu İslam dini hakkında aydınlattığını savunan Aksoy, müvekkilinin yazdığı eserlerde herhangi bir suç unsuru bulunmadığını ileri sürdü. Aksoy, soruşturma öncesi Gülen ile ilgili karalama kampanyası başlatıldığını savunarak, ''Müvekkilim hakkında hazırlık soruşturmasını yürüten Ankara DGM eski Savcısı Nuh Mete Yüksel olumsuz kamuoyu oluşturdu'' dedi. Çağdaş Eğitim Vakfı Genel Merkezi'nde ele geçirilen kasetteki görüntüler dolayısıyla Savcı Yüksel'e kınama cezası verildiğini hatırlatan Aksoy, ''Acaba Fethullah Gülen hakkında dava açması için Sayın Savcı'ya Çağdaş Eğitim Vakfı yöneticilerince komplo mu kurulmuştur?'' diye sordu. DGM Savcısı Hamza Keleş tarafından hazırlanan mütalaada yer alan Nurculuk konusundaki iddialarla ilgili olarak ise Aksoy, şunları kaydetti: ''Bu iddialar gerçek dışıdır. Fethullah Gülen'in Said-i Nursi'nin müridi olduğuna ilişkin hiçbir açıklaması yoktur.'' Mütalaada yer alan Anayasal sistemi değiştirerek, yerine teokratik İslami devlet kurmak iddialarıyla ilgili Gülen ile ilgili hiçbir delil gösterilmediğini kaydeden Aksoy, ''Müvekkilim, eserlerinde İslam diktatörlüğüne karşı çıkmıştır. Müvekkilim siyasi bir amaç peşinde koşan kişi değildir. Gerek konuşmalarında, gerekse de eserlerinde Cumhuriyet rejimini yıkmaktan ve şeriat devleti kurmaktan bahsetmemiştir'' dedi. Aksoy, Gülen'in askeri okullarda okuyan öğrencileri hedef aldığı ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nde 10 yıl sonra söz sahibi olmayı hedeflediği yönündeki iddiaların ise hayali ve tiraji-komik olduğunu öne sürdü. Mütalaada yer alan, Gülen grubunun muhtemel bir cihada hazırlandığı yönündeki iddiaların asılsız olduğunu ve bu konuda hiçbir delil olmadığını ifade eden Aksoy, ''Müvekkilimin kitaplarında yeryüzü hakimiyetinin cihat ile gerçekleşeceğine ilişkin herhangi bir ifade bulunmamaktadır. Müvekkilim cihadı kötülüklerden arınma, iyi olanın yapılması anlamında kullanmaktadır'' dedi. Aksoy, Gülen'in toplumu İslam dini açısından aydınlattığını ileri sürerek, ''Müvekkilimin faliyetlerindeki tebliğ, bir örgüt propagandası değil, anarşi ve teröre karşı çıkmadır'' şeklinde konuştu. Aksoy, mütalaada yer alan Işık Evleri'nin genel ahlak ve inanca uygun yerler olduğunu, ideolojik faaliyetler yürütülmediğini öne sürdü. Aksoy, savunmasına şöyle devam etti: ''Fethullah Gülen laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'ni yıkmayı amaçlamamıştır. Müvekkilim İslam'ı siyasallaştırma arayışında değildir. Eserleri, sevgi, barış ve hoşgörü temeline dayanmaktadır. Toplumsal barışın gelişmesi için çalışmaktadır.'' Aksoy'un savunmasını tamamlamasının ardından 2 Nolu DGM Başkanı Hüseyin Eken, duruşmaya öğleden sonra devam edilmek üzere ara verdi. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:28

İLGİLİ HABERLER