Haberde Türkiye ile ilgili şu ifadelere yer verildi:
Türkiye'nin enflasyon rakamları 1972 yılından beri ilk defa tek basamaklı sayılara indi. Devlet harcamaları kontrol altına alındı ve Türk Lirası istikrara kavuştu. Türkiye'de bir ciddiyet ve sorumluluk havası hissediliyor.
2001 krizi dönüm
2001 ekonomik krizi Türkiye'yi işleri düzene koyması gerektiğine, aksi takdirde yok olacağına ikna etti. AKP'nin yönetime gelmesi 10 yıl kadar devam eden istikrarsız hükümetlerden sonra ilk ve en önemli tek başına değişim hareketi oldu. Aslında AKP'nin zaferi orta sınıfın, artık Türkiye'nin politik yaşamında kendim göstermeye karar verdiğinin işaretiydi.
Vincent Boland: Yeni Blair Erdoğan
Financial Times'daki makalenin yazarı İrlandalı gazeteci Vincent Boland aslında Türkiye'ye yalnızca 3 ay önce geldi. Boland'ın temsilciliğini yaptığı FT dünyanın önde gelen yatırımcıları için çok önemli bir kılavuz vazifesi görüyor. ''Bizim gazeteyi milyarlarca dolar yatı rım yapma potansiyeli olan kişiler okuyor'' diyen Boland, Türkiye ile ilgili pozitif yazılarıyla dikkat çeken FT'nin ülkeye bakışını ve kişisel görüşlerini VATAN'a anlattı:
* Haberde Erdoğan'la ilgili övgü dolu sözler yer alıyor. Başbakan hakkında görüşünüz nedir?
Türkiye'de geçirdiğim 3 ay iç siyaseti değerlendirebilmek için yeterli bir süre değil. Ama Başbakan Recep Tayyip Erdoğan çok güçlü bir konumda bulunuyor. Bir zamanlar ülkesinde güçlü tek adam olarak İngiltere Başbakanı Tony Blair vardı. Şimdi Avrupa'da sadece Erdoğan tek adam.
* Türk ekonomisinin kendini tam olarak ayağa kaldırması için çözüm yolu nedir?
Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri işsizlik. Bunu aşması için mutlaka yabancı sermaye girişine ihtiyaç var. Ama yabancı yatırımcılar istikrarın bozulması ve yerli yatırımcıların çok fazla korunmasından çekiniyor. Türkiye'nin ekonomisini siyasetten ayırması ve modernize etmesi gerekiyor. Siyaset güdümlü ekonomiyle açılım sağlayamaz.
* En son FT'nin New York borsası editörüydünüz. Neden Türkiye'yi seçtiniz?
Wall Street'ten sıkılmaya başladım. Türkiye'ye gelme gibi bir fırsatı kaçırmak istemedim. Çünkü Türkiye 2004 yılında dünya siyasetinin merkezinde, uluslararası ilginin odağında ve ekonomik, siyasi ve diplomatik açıdan başlı başına en büyük haber.
* FT'nin dün yayınladığına benzer Türkiye eklerini yılda kaç kez çıkartıyorsunuz?
Biz FT olarak yılda üç kez Türkiye eki veriyoruz. Okurlarımız son dönemde Türkiye'deki gelişmelere son derece büyük ilgi duyuyor. Gazetemizin araştırma ekleri vermesi tabii ki reklam verenlere de bağlı.
* İlanla çıkan bir ekten bahsediyoruz. Editoryal bağımsızlığınızı koruyabiliyor musunuz yoksa övgü dolu makaleler yayınlamak durumunda kalıyor musunuz?
Kesinlikle hayır. Reklamlara bağlı olarak bu ekleri çıkartıyor olsak da editoryal bağımsızlık FT'nin vazgeçilmez ilkesi. Reklamlar eklerin veya herhangi bir haberimizin içeriğine etkide bulunamaz. Bu ilanlarla alakalı birşey değil. Türkiye ile ilgili hazırlanan son ekte ben olabildiğince kaynakların görüşlerini yansıttım. Kendi görüşlerimi değil. Ancak Türkiye'ye hem reklam verenlerden hem de okurlardan olağanüstü bir ilgi olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Fon yöneticisiydi
Vincent Boland (42) ingiltere'de Dublin College'ın tarih bölümünden 1989 yılında mezun olduktan sonra Fon Yöneticisi olarak çalıştı. Bir gün canına tak ettiğini söyleyen Boland ''Yapmak istediğimin bu olmadığına karar verdim ve gazetecilik master'ı yaptım'' diyor.
vatan
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:06