KAYNAK : Haber Vitrini
ANKARA/Gazeteci Saygı Öztürk,gündemi sarsacak bir açıklama yaparak,Danıştay'daki 'Mavi Akım' dosyalarının çalınmaktan son anda kurtarıldığını yazdı.İnanılmaz olay 5 Haziran Çarşamba günü sabahı yaşandı.Bilindiği gibi Mavi akım soruşturması ANAP'lı enerji Bakanı Cumhur Ersümer'in başını yemişti.Bu soruşturmada ANAP lideri Yılmaz'ın da adı geçmişti.İşte olayın ayrıntıları...
Danıştay'da gizli dosyaların peşinde olanlar kapıları zorluyor.
5 Haziran Çarşamba sabahı Danıştay'ın ek binasının 6'ncı katında bir hareketlilik yaşandı. Çünkü Mavi Akım dosyasının da içinde bulunduğu 'kritik' dosyalar o kattaydı...
Çok gizli ve büyük önem taşıyan gizli dosyalar, Hakim Hasan Odabaşı'nın odasındaydı. Odabaşı odasının kapısına geldiğinde, müthiş gerçekle karşılaştı. Odanın kapısı zorlanmış, kilitli kapısı açılmak için uğraşılmıştı. Hiç odasına girmeden durumu yetkililere bildirdi.
Danıştay Genel Sekreteri Salih Er, durumdan Ankara Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz'ı haberdar etti. Asayiş Şubesi Müdürü İsmail Sökelen, Hırsızlık Bürosu'ndan bir ekibi hemen olay yerine gönderdi. Görevliler, kapının sert bir cisimle açılmak istendiğini belirlediler. Kapıda bulunan parmak izlerini aldılar. Teknik inceleme genişletilerek sürdürülürken, içerde bulunan dosyalar kapı açıldıktan sonra tek tek kontrol edildi. Dosyaların yerlerinde olduğu görüldü.
Bu olay duyulunca, benzer olayların daha önce de yaşandığı anlaşıldı. Bazı hakimler, kendilerinin de kapılarının zorlandığı, bazı günler dosyalarının yerlerinin değiştirilmiş olduğu kuşkusuna kapıldıklarını söylediler.
Danıştay Başkanı Nuri Alan, Danıştay daire başkanlarıyla bir toplantı yaptı. Bina güvenliğinin artırılması, odalarda bulunan dava dosyaları üzerinde kuşku bulutları oluşmaması için ne gibi önlemler alınması gerektiği üzerinde durdular.
Olayın biraz daha ayrıntısını öğrenmek için Danıştay 2. Daire Başkanlığı'nda görevli Hakim Hasan Odabaşı'nı aradım. Odabaşı, bu konuda bilgi veremeyeceğini, Danıştay'ın konu üzerinde önemle durduğunu belirttti. Danıştay Genel Sekreteri Salih Er'i aradım. Salih Er sanki olaydan hiç haberdar değilmiş gibi 'Bana bu olay intikal etmedi' dedi. Yani Ankara Emniyet Müdürlüğü Hırsızlık Masası ekiplerinin Danıştay'a gelip 6'ncı katta inceleme ve parmak izi araştırması yaptığından, gece bekçileri ve bazı idari personelin de bilgisine başvurulduğundan da habersizmiş.
Kendisine, Danıştay Başkanı Nuri Alan'ın alınacak önlemler için daire başkanlarıyla toplantı yaptığını belirtince, 'Orada bu konunun konuşulduğunu ne biliyorsunuz?' diyor. Danıştay Genel Sekreteri olup bitenleri gizlesin, gizlesin de, Emniyet'e intikal etmiş bir olayı da bu kadar gizlemesine gerek yok. Çok önemli ve üst düzey kişilerle ilgili dava dosyalarının bulunduğu Danıştay'da 'dosya güvenliği' büyük önem taşıyor. Müsteşarlar, yardımcıları, genel müdürler, yardımcıları, daire başkanları hakkındaki raporlar Danıştay'a geliyor. Bu kişilerin mahkemeye verilip verilmemesine yapılan incelemeden sonra karar veriliyor.
Hakim Hasan Odabaşı'nın odasının kapısının zorlandığı dikkate alınıp hakimlerden odalarındaki dosyaları kontrol etmeleri istendi. İlk bulgulara göre kayıp dosya yok. Ama devlet dairelerinden 'dosya kaldırıp' bunları pazarlayan 'dosya avcıları' için Danıştay'daki dosyalar tam anlamıyla birer hazine... Olayın başka boyutları ve uzantıları bulunduğu da dikkate alınırsa önlemlerin en üst düzeyde uygulanması gerekiyor.
6 bin polis sokağa çıkarılınca
Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Dairesi Başkanlığı'nın başlattığı, karakolların kademeli olarak azaltılıp 'polis merkezi' uygulamasına geçilmesiyle birlikte, sokağa çıkan polis sayısında da önemli artış oldu.
İstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir, dün hayatının en mutlu günlerinden birisini yaşadı. Oğlu Korkut Özdemir, Bilkent Üniversitesi Kentsel Tasarım ve Peyzaj Mimarlığı'nı bitirdi. Dün diplomasını aldı.
Özdemir, Ankara'ya gelmişken Emniyet Genel Müdürlüğü'ne de uğradı. Terör ve toplumsal olayların azalmasıyla birlikte, 123 olan karakol sayısının 52'ye indirilmesiyle birlikte sokağa çıkan polis sayısı da yaklaşık 6 bin artırıldı. Kapkaççılarla mücadele de hızlandı. Ne oldu dersiniz? Geçen yılın ilk 5 ayı ile bu yılın ilk 5 ayındaki kapkaç olayları karşılaştırıldığında yüzde 65 azalma oldu. Bütün suçlardaki azalma ise yüzde 30 olarak gerçekleşti. Asayiş Dairesi Başkanı Hasan Eryılmaz da, olayların yalnız İstanbul'da değil, diğer illerde de azaldığına dikkat çekti, bunun sokağa çıkan polis sayısının artırılmasıyla gerçekleştiğini söyledi.
Korkut Eken'e torun geldi
Genelkurmay eski Başkanı Doğan Güreş ve bazı emekli generallerin açıklamalarından sonra emekli Yarbay Korkut Eken'in yeniden yargılanması için avukatı başvuruda bulunmuştu. Ağır Ceza Mahkemesi, böyle bir davanın Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülebilmesine, cezayı veren DGM 6 No'lu Mahkemesi'nin yetkili olduğuna karar verdi.
Korkut Eken'in Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanıp yargılanmayacağını bilemeyiz ama, Eken'in çok sıkıntılı ve zor günler geçirdiğini, ciddi bir göz rahatsızlığına rağmen 'hastaneye yattı' dedirtmemek için göz tedavisini de yaptırmadığını yakınlarından öğrendim.
Korkut Eken, ilk çocuğu olan Koray doğduğunda Kıbrıs'ta görevliydi. Oğlunu doğumundan bir yıl sonra ancak görebildi. İkinci oğlu Güray'ın doğumunu Güneydoğu dağlarında telsizin cızırtıları arasında öğrenmişti. Güray, oğluna babasının adını verdi. Korkut Eken'e dün yine bir haber ulaştı. 'Dün saat 07.15'te bir torunun oldu. Gözün aydın' denildi. Çocuklarının doğumunu cephede öğrenen Eken, torununun doğum haberini Ayaş Cezaevi'nde aldığında kimbilir neler düşünmüştür...
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 17:10