FRANSA, AB YOLUNDA TÜRKİYE'NİN ÖNÜNÜ KESMEYE ÇALIŞIYOR

Haberde, Avrupa Komisyonu'nun böyle bir baskının Ankara-AB ilişkilerine zarar vermesinden çekindiği de belirtildi.
 
Haberde Paris'ten gelen 'genişleme stratejisinden vazgeçin' çağrılarının bu akşam yapılacak dışişleri bakanları zirvesinde tartışılacağı ifade edildi.
 
Financial Times, Fransa'nın planına Alman Hristiyan Demokratlardan da destek geldiğinin altını çizdi.
 
Gazete, Avrupa Birliği'nin genişmelesi için öngörülen kurumsal reformlardan bazılarının ise geçtiğimiz yıl Fransa ve Hollanda tarafından reddedilen anayasada öngörüldüğüne dikkat çekti.
 
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in geçtiğimiz günlerde batı Balkan ülkelerinin AB'ye tam üyelik umutlarını önemsemediğinin işaretini verdiğini de belirten Financial Times, "AB'ye üyelik süreci başlayalı daha altı ay oldu ve Fransızların müttefikleri ile birlikte daha şimdiden Türkiye'nin üyelik girişimlerini bozmaya çalışması Komisyon'un bu konudaki endişelerini derinleştiriyor" ifadesine yer verdi.
 
Financial Times, üst düzey bir Komisyon yetkilisinin "bazı üye ülkeler şeffaf olmayan bir şekilde kalelerin yerlerini değiştirmek istiyor. Bu durum geri tepebilir çünkü Türkiye'de bizim adil davranmadığımızı düşünülüyor" dediğini de belirtti.
 
Paris'in iyi niyetli olduğu ve müzakereleri baltalamak gibi bir amacı olmadığını konusunda ısrar ettiğini de belirten gazete, üst düzey bir Fransız diplomatın "bu genişlemeyi durdurma meselesi değildir. Bu uçağı birilerinin kullandığını gösterme meselesidir" şeklindeki açıklamasına da yer verdi.
 
Financial Times, Paris'in ilk başta genişleme müzakerelerinin en az tartışmalı konularından olan eğitim ve kültür başlığının insan hakları kriterlerine bağlanması için Türkiye'ye baskı yapacağını belirtti.
 
Gazete, "Paris, Türk ders kitaplarının azınlıkları güvenilmez olarak gösterdiğini düşünüyor ve müzakerelerin eğitim ve kültür bölümünde insan hakları konularının ders kitaplarına da girmesini talep ediyor" dedi.
 
Tarama sürecinde AB ile müzakere krizi
 
AB ile müzakere sürecinde ilk kriz 16 martta patlak verdi. 33 başlıktan ikincisi, eğitim ve kültür başlığında yapılacak müzakerelere siyasi kriterlerin koşul olarak getirilmesi Ankara'nın tepkisine yol açtı.
 
Ankara'ya gönderilecek davet mektubuna, özellikle Almanya ve Fransa'nın talebi üzerine "bu başlıkta yapılan müzakerelerde siyasi kriterler dikkate alınır" yönünde bir ifade eklenmesine Türkiye itiraz etti.
 
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül Türkiye'nin itirazını iletirken, üye ülke başkentlerindeki diplomatik misyonlara da konuyla ilgili girişim yapılması talimatı verildi.
 
Eğitim ve kültür alanında yapılacak müzakerelerde 'siyasi kriterlerin dikkate alınacağı' gibi muğlak bir ifadenin, kültürel haklar, Kürtçe yayın ve eğitim gibi konuların AB nezdinde daha geniş bir tartışma konusu haline gelmesinden endişe ediliyor.
 
Türkiye 3 ekimde müzakerelere başladı
 
Türkiye ile AB arasındaki müzakereler 3 ekim tarihinde başlamıştı. Türkiye'nin 3 ekimde AB ile müzakerelere başlamasından önce Avusturya'nın 'imtiyazlı ortaklık' ta diretmesi  krize neden olmuştu.
 
Avusturya, Müzakere Çerçeve Belgesi'ne 'imtiyazlı ortaklık' ibaresinin girmesi için uzun süre direnmişti.  25 üyeli birlik içinde tek kalan Avusturya'nın sonunda direnci kırılmış ve Müzakere Çerçeve Belgesi onaylanmıştı.
 
Avusturya ile yürütülen pazarlıkların uzun sürmesi nedeniyle diplomaside pek sık uygulanmayan bir kural işletildi. Pazarlıkların yürütüldüğü Lüksemburg'ta saatler gece yarısına iki dakika kala 23:58'de durdurulmuştu.
 
AB Dönem Başkanlığı'nı yürüten İngiltere, bu süreçte Türkiye'ye önemli ölçüde destek vermişti. AB kulislerinden sızan bilgilere göre, İngiltere'nin diplomasideki başarısı müzakerelerin başlamasında etkili oldu.

(cnntürk)