GALATASARAY'IN YENİ HOCASI YÖNETİMİN GÖNDERMEK İSTEDİĞİ HANGİ FUTBOLCUNUN KALMASINI İSTEDİ?

"Türkiye'de baskılı bir ortam olduğunu biliyorum. Bu, benim için çok iyi. Çünkü ben hiperaktif bir insanım. Wolfsburg’da çok bunalmıştım. Tam istediğim yere gidiyorum."

Benim takımımda herkes pres yapar. Defans oyuncularımdan bile hücum isterim. Sağ bek, sol bek yok, herkes gol atmalı.

Tek hedefim vardır; her maçta daha fazla gol, daha güzel futbol. 1-0 kazanmaktansa 5-4 kazanmayı tercih ederim.

G.SARAY'ın anlaştığı Belçikalı Teknik Direktör Erik Gerets bugün İstanbul'a geliyor. Sarı kırmızılı kulüple 1 yıllık sözleşme imzalayacak olan Belçikalı çalıştırıcı, Hürriyet'e konuştu. Galatasaray'ın teklifini heyecanla karşıladığını ifade eden Gerets, "Tam arzu ettiğim bir kulübe geliyorum" dedi...

SORU: Galatasaray 100. yılında şampiyon olamadı. Dolayısıyla çok stresli bir ortama geliyorsunuz. Bu sizi korkutuyor mu?

GERETS: Hayır, aksine bu çok iyi. Baskılı bir ortam olduğunu biliyorum. Ben hiperaktif bir insanım. Baskı beni besliyor, stres benim ilacım. Zaten Wolfsburg'da sıkılmıştım, bunalmıştım. Antrenmanlara bile 2-3 gazeteci ancak geliyordu. Oysa ben daha aktif bir kulüp istiyordum. Tam istediğim yere gidiyorum.

SORU: Galatasaray sadece bu yönüyle mi cezbetti sizi?

Çok korkmuştuk

GERETS: Galatasaray çok büyük ve başarı isteyen bir kulüp. 1987-88 yılında futbolcuyken İstanbul'da Galatasaray'a karşı oynamıştım. İlk maçı 3-0 kazanmıştık. İstanbul'daki rövanşta Galatasaray, seyircisi ile birlikte öyle bir baskı kurdu ki üzerimizde, 2-0 öne geçtiler. İşte o zaman, "Eyvah biz buradan çıkamayacağız" diye korkmuştuk. O yıl sadece Galatasaray'a yenildik ve Avrupa Şampiyonu olduk. Şimdi o seyirciyi arkamda düşündükçe heyecanlanıyorum.

SORU: PSV'de antrenörken de Galatasaray ile karşılaşmıştınız. Sanıyorum o karşılaşma sizin için pek de iyi sonuçlanmamıştı.

GERETS: O en acı anımdı. 2001-2002 sezonuydu, 1992 yılında kurulan şampiyonlar Ligi'nde hiç ikinci tura çıkamamıştık. Beraberlik bile yetiyordu bize. Belki beraberliğe oynatsam takımımı, başarırdık. Ama kazanmak için oynadım ve kaybettim. Yine o seyirci, yine Galatasaray çıkmıştı karşıma.

SORU: Gerets nasıl bir teknik adamdır? Futbol felsefesi nedir?

Güzel futbol ve gol

GERETS: Asla yapamayacağım şeyleri vaadetmem. Güzel futbol ve heyecan benim en önemli ilkemdir. 1-0 kazanmaktansa 5-4 kazanmayı tercih ederim. Ama benim takımım kazanacak elbette. PSV'yi benim zamanımda gördünüz. Lierse gibi mütevazı bir kulübü bile Belçika Ligi Şampiyonu yaptım. Tek hedefim vardır; her maçta daha fazla gol, daha güzel futbol.

SORU: Savaşan bir takım yaratmaya geliyorsunuz?

GERETS: Bazen 0-0 berabere kalmaktansa, pozisyon üzerine pozisyona giren ve 1-0 kaybeden takımı tercih ederim. Benim takımımda herkes pres yapar. Defans oyuncularımdan bile hücum isterim. Sağ bek, sol bek yok, herkes gol atmalı.

SORU: Sözleşmeniz niye 1 sene?

GERETS: Ben böyle olmasını istedim. Galatasaray başarıya aç. Futbolcular da açsa hiçbir problem yok. Yabancı bir ülkeye gittiğimde önce ortama bakarım. Sonra zaten kulübüm bana, "Sözleşmeni uzatalım" teklifiyle gelir.

SORU: Daha önce de Galatasaray'ın sizin için bir girişimi oldu mu?

GERETS: Fatih Terim ayrıldıktan sonra, yani yaklaşık 5-6 yıl önce de bir teklif almıştım. Bazı şartlar oluşmamıştı, Lucescu ile anlaştılar.

SORU: Galatasaray'dan bazı futbolcular ayrılacak. Hakan Şükür için ne düşünüyorsunuz?

Hakan Şükür kalmalı

GERETS: Hakan Şükür mükemmel fiziği olan savaşan bir futbolcu. Kalmasını isterim. Çünkü bana ve takıma çok yararı dokunacak.

SORU: Yardımcılarınızı getirecek misiniz?

GERETS: Ben her gittiğim yere uyum sağlayan bir insanım. Galatasaray ne derse o olacak. Tek başıma geliyorum. Bana Kaisersualeten'de birlikte çalıştığım Stumpf'un yardımcım olacağı söylendi, çok memnun oldum.

SORU: Transferler hakkında konuşalım. Galatasaray'a hangi futbolcuları getireceksiniz?

GERETS: Zaten son iki günde 150 telefon aldım. İlk kez sizinle bu kadar uzun konuştum. Daha fazla konuşursam, iyi olmayacak. Sizinle daha sonra uzun uzun konuşuruz. Anlaştık ama henüz imza atmadım. İmza atarsam tabii.