
GAZETECİLER SALDIRIYI KINADI
ŞÜKRÜ TOPGÜLANTALYA - Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Sekreteri Erdoğan Kahya, Manavgat'ın Sarılar Beldesi'nde dün meydana gelen patlamayla ilgili görüntü almaya çalışan gazetecilerin çevredeki vatandaşlar tarafından darp edilmesini kınadı.
Antalya Gazeteciler Cemiyeti binasında bir basın açıklaması yapan Erdoğan Kahya, bugüne kadar Antalya basınının, meydana gelen olayları etik olmamasına karşın turizme zarar vermemek adına çarpıtarak yayınlar yaptığını söyledi. Dün Manavgat'ta meydana gelen olayın tüp patlaması olarak açıklandığını ve bütün yerel ve genel basın organlarının bunun bir tüp patlaması olduğunu ve 4 kişinin ölümüyle sonuçlandığını yazdığını açıklayan Kahya, ''Bu olaylar sırasında Antalya basın camiasını yürekten yaralayan bir halk saldırısı söz konusu oldu. Halkın o andaki panik ortamında gazetecilere "turizme zarar verecek yayın yapılması" içgüdüsüyle saldırmasını normal karşılamak mümkün değildir'' dedi.
Antalya Valisi Alaaddin Yüksel'in gazetecilerin uğradığı bir başka saldırının hemen ardından kamu kurum ve kuruluşlarına yayınladığı genelgede, ''Gazeteciler görev yaparken yardımcı olmalarını ve onların can güvenliğinin sağlanmasını'' istediğini hatırlatan Kahya, ''Herhalde o dönemde göreve başlamadığı için Manavgat Kaymakamı Kasım Fikret Dayıoğlu, bu genelgeden habersiz olduğu için gazetecilere yardım etmek, onların can güvenliğini sağlamak, olay yerine polisi intikal ettirmek yerine maalesef halkın gazetecilere saldırısı karşısında sessiz kalmıştır. Bu iddiamızın Cumhuriyet Savcılığı tarafından suç duyurusu kabul edilmesini ve bir kamu görevlisi olan Manavgat Kaymakamı hakkında soruşturma açmasını bekliyoruz. Başka türlü yaramız hafiflemeyecektir'' diye konuştu.
Olaydan hemen sonra bölgedeki gazetecilerle görüştüğünü ifade eden Kahya, buradaki arkadaşların kendisine halkın saldırısından hemen sonra hastaneye sığındıklarını ve hastanede hiç polis memurunun olmaması nedeniyle hastaneye yakınlarındaki bir alışveriş merkezine sığınmak zorunda kaldıklarını söylediklerini belirtti. Artık gazetecilerin darp edilmesi nedeniyle kınama yayınlamaktan bıktıklarını dile getiren Kahya, artık kınama yapmayacaklarını, bundan sonra kamera, fotoğraf makinesi bırakma, haber yapmama gibi eylemler yapmayı planladıklarını kaydetti.
Basın toplantısında hazır bulunan Sabah Gazetesi Akdeniz Bölge Temsilcisi Yardımcısı Mustafa Yiğit, patlama haberini alır almaz 2 muhabirini Manavgat'a yönlendirdiklerini belirtti. Burada muhabir arkadaşların 300 kişilik grup tarafından saldırıya uğradığını öğrendiğini belirten Yiğit, "Manavgat Kaymakamı Dayıoğlu'nu arayarak olayı anlattım. Kaymakamın ilk tepkisi, 'Sizi ben mi çağırdım?' oldu. Bu cevap üzerine çok şaşırdım. 'Bu ülkede basın özgürlüğü var ve bu insanların güvenliğinden siz sorumlusunuz' tepkisini verdim. Bunun üzerine kaymakam, 'Ben şu anda her yeri görebilen ve her yere hakim bir yerdeyim. Hiç sizin söylediğiniz gibi bir olayı görmüyorum, şahit de olmadım. Size de ayıracağım zamanım yok" dedi ve telefonu kapattı" şeklinde iddialarda bulundu.
Olaylarda Cihan Haber Ajansı muhabirlerinden Fettullah Akpınar ve Lütfü Aykurt, Anadolu Ajansı muhabiri Cem Özdel, Akşam Gazetesi muhabirleri Bülent Tatoğlu ile Sercan Aytiş, Show TV kameramanı Mesut Gergeç ve Özgür Uzun olmak üzere 7 gazeteci yaralandı. Saldırılar sırasında kamera ve fotoğraf makinelerinin kırılarak, Manavgat Irmağı'na atıldığı ileri sürüldü.
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 04:40