Bilim
  • 16.1.2005 10:54

GEN TEKNOLOJİSİNİN GELDİĞİ NOKTA ÜSTÜNE İLGİNÇ BİR YAZI...

METİN MÜNİR - VATAN Ağaçlara dokunmayın efendiler! Geçen eylül ayında ilk kez bir ağacın genetik kodu çözüldü. Nasıl her yapının mimar tarafından hazırlanan bir projesi varsa her canlı yaratığın da kâinatın mimarı tarafından hazırlanan bir genetik kodu veya genome''u vardır. Mimarın hazırladığı proje değiştirilebilir. Bir kat yerine iki kat çıkılabilir örneğin veya ev yerine dükkân yapılabilir. Salonun bir bölümü balkon yapılabilir. Genome''da da aynı şey mümkün. Bir organizmanın genetik kodunun bir bölümünü kapatılabilir, iptal edilebilir veya başka bir organizmadan alınan bir kodla değiştirilebilir. İlk kez genetik kodu deşifre edilmiş olan ağaç unvanını kavağın bir türü aldı. Bilim adamları kavağı seçtiler çünkü hızla büyüyor ve kağıt endüstrisinde kullanıldığı için ekonomik değeri yüksek. Bilim adamlan kavağın genetik kodunu değiştirip daha hızlı büyümesini sağlamak istiyorlar, bir. Kağıt kavaktaki selüloz adı verilen lifli dokuyla yapılıyor. Selüloz liflerini lignin adı verilen yapışkanımsı bağlayıcı madde bir arada tutuyor. Kağıt yapılırken selülozla ligninin pahalı ve çevre kirliliği yaratan bir yöntemle birbirinden ayrılması gerekiyor. Bilim adamları kavağın içindeki lignin miktarını azaltmak istiyorlar, iki. Anladığım kadarıyla her iki amaca da ulaşılmış ve çabuk büyüyen, lignini az bir kavak ''''yaratılmış'''' ve dikilmiş vaziyette. Ağaçlar, kükremedikleri, bacağımızdan ısıtmadıkları ve havalar soğuduğunda güneye göç etmedikleri için evcil gibi görününseler de aslında vahşidirler. Toprağın altında ve üstünde diğer bitkiler ve organizmalarla alışveriş halinde varlıklarını sürdürürler ve evrimlerini yaşarlar. Gene anladığım kadarıyla genetik kodu değiştirilmiş kavakların çevreyle kurduğu diplomatik ilişkiler oldukça tatminkârmış. Yani hem çevre memnun hem de kağıt endüstrisi gibi bir durum söz konusu. Ama zaman içinde ne olacağı belli değil. Kavağın değiştirilmiş kodları ''''kaçıp'''' diğer ağaçlara veya bitkilere ''''girebilir.'''' Duymuşsunuzdur, Yeni Zelandalı bir bilim kadını pamuğun genetik dizinine sinekleri zehirleyen bir kod sokuşturdu. Bu şekilde pamuk ilaç sıkılmadan ''''sağlıklı bir biçimde'''' büyüyebiliyor. Ama bu anti-sinek geni ''''kaçıp'''' yararlı sineklerin, böceklerin ve kelebeklerin gıdasını teşkil eden bitkilere girecek olursa pek hoş olmayan sonuçlarla karşılaşabiliriz. Kaçar mı? Bu sorunun cevabını hiçkimse bilmiyor; bilmesi de, kaçıncaya ve çok geç oluncaya kadar, mümkün değil. Genlerle oynamak, herkesin bildiği gibi, tehlikeli bir iş. Ama bugüne kadar insanoğlunu hangi işin tehlikesi durdurabildi? İnsanoğlu evrimin kendi başına ağır ağır ilerleyen trenini durdurmaya, içindeki bütün canlıları indirip direksiyonunda bilim adamlarının bulunduğu bir rokete bindirmeye hazırlanıyor. Bunu hiç kimse önleyemez. İnsanoğlu denenmesi mümkün her şeyi deneyecektir. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:39

İLGİLİ HABERLER