Gündem
  • 8.7.2004 16:44

GENELKURMAY'DAN HÜKÜMETE 'DEP' ELEŞTİRİSİ...

Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, ''Mahkemeleri henüz tamamlanmamış olan eski DEP milletvekilleri tahliye olur olmaz bir parti başkanıyla birlikte siyasi amaçlı gezi düzenlemişler, mitinglerde resmi dil dışında konuşmuşlar, hatta bu konuşmalarının birinde bölücü terör örgütünün eylemlerini altı ay daha durdurmalarını önerebilmişler, bir anlamda bürokrasideki tereddütlerden yararlanmışlardır'' dedi. Orgeneral Başbuğ, ''Bu konulara ilişkin hukuki mevzuatın, idare tarafından uygulanmasında bazı eksikliklerin olduğunun düşünüldüğünü'' belirterek, ''Devletin bütün kuruluş ve kurumlarının önleyici ve yasal tedbirleri mevcut hukuk çerçevesinde, aynı kararlılıkla uygulamasının önemine inanılmaktadır. Bu durum TSK için ülke güvenliği açısından önemlidir'' diye konuştu. Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, son günlerde gündemi yoğun bir şekilde işgal eden bir diğer konunun da bölücü terör örgütü ile mücadele olduğunu belirtti. Bölücü terör örgütünün gerek yurt içinde, gerekse yurt dışında tehdit olma özelliğini sürdürdüğünü anlatan Orgeneral Başbuğ, örgütün silahlı unsurlarının Irak'ın kuzeyindeki varlığının devam ettiğini bildirdi. Orgeneral Başbuğ, şöyle konuştu: ''ABD'nin bugüne kadar bu terörist unsurlara karşı aktif ve görülebilir bir faaliyette bulunmadığı, beklentilerimizi karşılamadığı ortadadır. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin Irak'a ilişkin 28 Mayıs 2004 tarihli kararının 8. maddesi ile Irak'taki Uluslararası Güce, terörist hareketlerin önlenmesi ve caydırılması görevleri de verilmiştir. Aynı kararın 17. maddesi ile de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Irak'a yönelik ve Irak'tan komşu bölgelere olabilecek terörist hareket ve eylemlerin önlenmesi ile ilgili sorumluluklarını bütün ilgili ülkelere bir kez daha belirtmektedir. Bu çerçevede, Irak'taki Uluslararası Gücün terörizm ile mücadele sorumluluğu aynen devam etmektedir. Haziran ayı başından itibaren, Irak'ın kuzeyindeki bölücü terör örgütüne ait unsurların kademeli olarak Türkiye'ye geçişleri ve yurt içindeki eylemleri artmıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri, bölgedeki vatandaşlarımızın huzur ve güvenini sağlamak üzere, bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da faaliyetlerini kararlılıkla sürdürecektir.'' Ancak, bu gelişmelere karşı ve terörle mücadelede devletin bütün kademelerinin ve sivil toplum kuruluşlarının kararlılığının açıkça sergilenmesinin önemine dikkati çeken Orgeneral Başbuğ, bu konunun terörle mücadelede canını ortaya koyan güvenlik güçlerinin temel dayanağını oluşturduğunu vurguladı. KAPATILAN DEP'İN ESKİ MİLLETVEKİLLERİ Orgeneral Başbuğ, şöyle devam etti: ''Buna karşılık, mahkemeleri henüz tamamlanmamış olan eski DEP milletvekilleri tahliye olur olmaz bir parti başkanıyla birlikte siyasi amaçlı gezi düzenlemişler, mitinglerde resmi dil dışında konuşmuşlar, hatta bu konuşmalarının birinde bölücü terör örgütünün eylemlerini altı ay daha durdurmalarını önerebilmişler, bir anlamda bürokrasideki tereddütlerden yararlanmışlardır. Bu konulara ilişkin hukuki mevzuatın, idare tarafından uygulanmasında bazı eksikliklerin olduğu düşünülmektedir. Devletin bütün kuruluş ve kurumlarının önleyici ve yasal tedbirleri mevcut hukuk çerçevesinde, aynı kararlılıkla uygulamasının önemine inanılmaktadır. Bu durum Türk Silahlı Kuvvetleri için ülke güvenliği açısından önemlidir.'' Orgeneral Başbuğ, Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin Irak'ın kuzeyindeki varlığının terör örgütünün varlığına endeksli olduğunu vurgulayarak, terör örgütünün Kuzey Irak'taki varlığı ortadan kalkmadan buradaki askeri varlığın geri çekilmesinin söz konusu olmadığını söyledi. Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Genelkurmay Karargahı Orbay Salonu'nda düzenlediği aylık basını bilgilendirme toplantısında, Haziran ayı başından itibaren Irak'ın kuzeyindeki bölücü terör örgütüne ait unsurların kademeli olarak Türkiye'ye geçişlerinin ve yurt içindeki eylemlerinin arttığına dikkati çekti. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bölgedeki vatandaşların huzur ve güvenini sağlamak üzere bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da faaliyetlerini kararlılıkla sürdüreceğini belirten Orgeneral Başbuğ, şunları söyledi: ''Ancak bu gelişmelere karşı ve terörle mücadelede devletin bütün kademelerinin ve sivil toplum kuruluşlarının kararlılığının açıkça sergilenmesi çok önemlidir. Bu konu terörle mücadelede canının ortaya koyan güvenlik güçlerinin temel dayanağını oluşturmaktadır. Buna karşılık mahkemeleri henüz tamamlanmamış olan eski DEP milletvekilleri tahliye olur olmaz bir parti başkanıyla birlikte siyasi amaçlı gezi düzenlemişler, mitinglerde resmi dil dışında konuşmuşlar, hatta bu konuşmalarının birinde bölücü terör örgütünün eylemlerini altı ay daha durdurmaların önerebilmişler, bir anlamda bürokrasideki tereddütlerden yararlanmışlardır. Bu konulara ilişkin hukuki mevzuatın, idare tarafından uygulanmasında bazı eksikliklerin olduğu düşünülmektedir. Devletin bütün kuruluş ve kurumlarının önleyici ve yasal tedbirleri mevcut hukuk çerçevesinde aynı kararlılıkla uygulanmasının önemine inanılmaktadır. Bu durum TSK için ülke güvenliği açısından önemlidir.'' KERKÜK Irak'taki gelişmelere de değinen Orgeneral Başbuğ, Irak'ta istikrarın sağlanmasına yönelik adımlar atılırken, bazı etnik gurupların Kerkük'ün demografik yapısını değiştirmeye yönelik çabalarının devam ettiğini kaydetti. Geçici İdari Yasa'nın Kerkük'ün nihai statüsünün belirlenmesini, Irak'ta nüfus sayımının yapılmasına ve Anayasa'nın kabulüne kadar ertelediğine dikkati çeken Orgeneral Başbuğ, ''Irak Geçici Hükümeti'nin Kerkük'ün demografik yapısının değiştirilmesine engel olacağını beklemekteyiz. Aksi gelişmelerin Kerkük için adil ve kalıcı bir çözüm bulunmasını imkansız hale getirmesinin yanında Irak'ın toprak ve siyasi bütünlüğünü dahi tehdit edebileceğinden ciddi endişe duyulmaktadır. Böyle bir gelişme ise Türkiye için ciddi bir güvenlik sorunu olarak görülmektedir. Bunun bütün ilgili taraflarca açıkça anlaşılmasında bölge istikrarı bakımından yarar görülmektedir'' diye konuştu. ABD'NİN İSTEKLERİ Orgeneral Başbuğ, basında ABD'nin Savunma ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması (SEİA) dışında da Türkiye'den bazı talepleri olduğunu yolunda haberler yer aldığını kaydederek, ABD'nin yeni isteklerinin tamamen SEİA çerçevesinde olduğunu bildirdi. Orgeneral Başbuğ, bu isteklere ilişkin çalışmalarının Dışişleri Bakanlığı ve ABD ilgilileri ile birlikte sürdürüldüğünü kaydetti. AFGANİSTAN VE ISAF Orgeneral Başbuğ, Afganistan'daki 11 Ağustos 2003'ten bu yana süren ISAF Harekatı'na da değinerek, Türk 3. Kolordu Karargahı'nın Şubat-Ağustos 2005 döneminde Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvveti'nin sorumluluğunu almasının söz konusu olduğunu bildirdi. Sözlerine, Türkiye'nin güvenliği için büyük önem taşıyan Irak'taki gelişmeler üzerinde durarak başlayacağını belirten Orgeneral Başbuğ, Türkiye'nin, Irak'ın siyasi birliğinin, egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün korunmasının önemine inandığını vurguladı. Orgeneral Başbuğ, ''Irak'ın toprak bütünlüğü yalnızca Irak'ta değil, tüm bölgede istikrarın tesisi için en önemli yapı taşlarından biridir'' dedi. Orgeneral Başbuğ, şöyle devam etti: ''28 Haziran 2004 tarihinde yönetimin Iraklılar'a devredilmesinin ve NATO'nun İstanbul zirvesinde Irak güvenlik kuvvetlerinin eğitilmesine yönelik olarak almış olduğu kararın Irak'ta istikrar ve güvenliğin sağlanmasına olumlu katkıda bulunacağına inanılmaktadır. Irak'ta istikrarın sağlanmasına yönelik adımlar atılırken, bazı etnik grupların Kerkük'ün demografik yapısını değiştirmeye yönelik çabaları devam etmektedir. Geçici İdari Yasa, Kerkük'ün nihai statüsünün belirlenmesini, Irak'ta nüfus sayımının yapılmasına ve Anayasa'nın kabulüne kadar ertelemiştir, Irak Geçici Hükümeti'nin Kerkük'ün demografik yapısının değiştirilmesine engel olacağını beklemekteyiz. Aksi gelişmelerin Kerkük için adil ve kalıcı bir çözüm bulunmasını imkansız hale getirmesinin yanında, Irak'ın toprak ve siyasi bütünlüğünü dahi tehdit edebileceğinden ciddi endişe duyulmaktadır. Böyle bir gelişme ise; Türkiye için ciddi bir güvenlik sorunu olarak görülmektedir. Bunun bütün ilgili taraflarca açıkça anlaşılmasında bölge istikrarı bakımından yarar görülmektedir. Bölge için çok ciddi sorunların çıkmasını engelleyecek çözümün, Kerkük'ün özel statüde bir yapıya kavuşturulması ve bu yapının korunması şeklinde' olacağını değerlendirmekteyiz. Zaten Geçici İdari Yasa'nın 53'üncü maddesi de Kerkük'ün bu özel durumuna işaret etmektedir.'' ATEŞKES İZLEME GÜCÜ Geçtiğimiz hafta Ateşkes İzleme Gücü ile ilgili birtakım haberlerin basında yer aldığını hatırlatan Orgeneral Başbuğ, şunları söyledi: ''Bilindiği gibi, 2 Temmuz 2004'te Dışişleri Bakanlığı Ateşkes İzleme Gücü ile ilgili olarak bir açıklama yapmıştır. Söz konusu açıklamada, ABD, İngiltere ve Türkiye'nin ortak girişimleriyle KYB ve KDP arasındaki ateşkesi takip etmek üzere, 1997 yılında oluşturulan Ateşkes İzleme Gücü'nün işlevini yitirdiği saptanmıştır. Yerel halktan oluşturulan ve Irak'ın kuzeyinde huzurun sağlanmasına yönelik önemli katkıları bulunan Ateşkes İzleme Gücü'ne, başlangıç mutabakatı gereği bugüne kadar Türk Silahlı Kuvvetleri'nce eğitim verilmiştir. Ateşkes İzleme Gücü'ne eğitim desteği veren unsurların Türk Silahlı Kuvvetleri'nin PKK ile mücadele için Irak'ın kuzeyinde bulunan askeri varlığımız ile herhangi bir bağlantısı bulunmamaktadır. Söz konusu Ateşkes İzleme Gücü'nün tasfiyesi ve müteakip görevlendirme esaslarına ilişkin nihai karar, kurucu ülkelerin mutabakatı ile alınacaktır. Bu bağlamda çalışmalar Dışişleri Bakanlığı'nın koordinatörlüğünde yürütülmektedir.'' Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:32

İLGİLİ HABERLER