KAYNAK : Haber Vitrini
ZAFER ÇAKMAK
ANKARA - Tarım ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp, Türk çiftçisinin çok zor şartlar içinde olduğunu belirterek, "Bu şartlarda aldığımız tarımda Türk çiftçisiyle birlikte inadına üretime devam edeceğiz. Bu bizim son sloganımızdır" dedi. Gökalp, 81 ilin girişine, çıkışına, dağına, taşına, köprüsüne 'inadına üretim' sloganının yazılmasını istedi.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğü tarafından, Tarımsal Kredi Kooperatiflerinin ürünlerinin pazarlanması amacıyla oluşturulan Pazarlama Danışma Kurulu'nun ilk toplantısı bugün Bakanlık Hüsnü Türker Toplantı Salonu'nda başladı. Toplantının açılışına Tarım ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp, Bakanlık bürokratları ve çeşitli illerden tarımsal kredi kooperatifleri temsilcileri ve üreticiler katıldı. Yüksek katılım nedeniyle salanda yer bulamayan üreticiler, toplantının bir bölümünü ayakta izlemek zorunda kaldı.
Tarım ve Köyişleri Bakanı Gökalp, Pazarlama Danışma Kurulu toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, salonun tıka basa dolmasının, Türk üreticisinin, üretme isteğinin bir göstergesi olduğunu söyledi. Şartlar ne olursa olsun Türk çiftçisinin üretmeye devam edeceğini vurgulayan Gökalp, hedefin ise doğru üretmek, ihtiyaç duyulan üretimi üretmek, katma değer yaratacak ürünleri üretmek ve dünya pazarlarına satılabilecek ürünleri üretmek olduğunu ifade etti. Türkiye'de uzun yıllardır bazı kesimlerin, çiftçinin üretimden çekilmesi için planlı olarak üretmeme tedbirleri aldığını öne süren Gökalp, buna karşın kendilerinin, üretene omuz vermeye devam ettiklerini kaydetti. Çiftçiye ellerini, maddi olarak istenilen ölçüde uzatamadıklarını ancak üreteni alkışladıklarını belirten Gökalp, üretimin bir sevda işi olduğunu ve üretenin nasırlı ellerinin öpülmesi gerektiğini vurguladı.
"ELİ NASIRLI ÜRETİCİYİ TENKİT ETMEYE HAKKINIZ YOK"
Türkiye'nin 1960'lı yılların sonundan itibaren tarımı ihmal etmeye başladığını anlatan Gökalp, kendilerine 68 kuşağı diye isim verenlerin hiçbir zaman üretimi tartışmadıklarını söyledi. Gökalp, 1970'li yıllarda Türkiye'yi kaos ortamına sokmak isteyenlerin, köylü ve çiftçiyi üretimden vazgeçirmeye çalıştıklarını ve köylünün alınterini istismar ettiklerini belirterek, 1980'li yıllarda da aynı doğrultuda tarım politikaları izlendiğini ifade etti. Zirai mücadele ve araştırma enstitülerinin, Gıda İşleri Genel Müdürlüğü'nün, Meyve Sebze İhracatı Genel Müdürlüğü'nün ve buna benzer bir çok tarımsal kuruluşun 1980'li yıllarda kapatıldığını hatırlatan Gökalp, bugün yaşanan hormon tartışmalarının da, o dönemdeki yanlış politikalardan kaynaklandığını öne sürdü. Gökalp, "Siz zirai mücadele ve araştırma enstitülerini kapatıyorsunuz, köylüye ilacı, hormonu, biyolojik mücadeleyi öğretmiyorsunuz, hangi ilacın hangi dozda kullanılması gerektiğinin araştırmasını yapmıyorsunuz, ilacı dışardan ithal edip köylüye veriyorsunuz, sonra da kalkıp köylü ilacı, hormonu bilmiyor diye şikayet ediyorsunuz. Tarımı parçala, böl ki sahipsiz kalsın diyorsunuz. Ondan sonra bugün ilaç konusunda eli nasırlı üreticiyi tenkide kalkıyorsunuz. Meyve Sebze İhracatı Genel Müdürlüğü'nü kapatıyorsunuz, sonra ihraç ettiğimiz ürünlerin üzerinde ilaç kalıntısı var mı diyorsunuz. Zirai Mücadele Bölge Araştırma Enstitülerini kapattığınız zaman seraya bilgiyi kim götürecek" şeklinde konuştu.
"İNADINA ÜRETİME DEVAM EDECEĞİZ"
Gökalp, bu şartlarda aldıkları tarımda Türk çiftçisiyle birlikte inadına üretime devam edeceklerini belirterek, son sloganlarının 'inadına üretim' olduğunu açıkladı. İl Müdürlüklerine talimat vereceğini ve 81 ilin girişine, çıkışına, dağına, taşına, köprüsüne bu sloganın yazılmasını sağlayacağını kaydeden Gökalp, sloganın gereğinin de yapılacağını vurguladı. Gökalp, "Bugün bir milattır. Köylü ve çiftçilerle birlikte bu miladı başlatıyoruz" dedi. Gökalp, toplantıya katılan tarımsal kredi kooperatifleri temsilcilerinden de tüm bölgelerde bu sloganın asılmasını isteyerek, masrafları kişisel olarak kendisinin karşılayabileceğini söyledi.
Türk ekonomisinin ancak üreterek sıkıntılarını aşabileceğini vurgulayan Gökalp, üretimde kooperatiflere büyük görev düştüğünü kaydetti. Türkiye'de desteklenmeyi bekleyen 300'den fazla kooperatif bulunduğuna işaret eden Gökalp, kooperatifleri büyütmeyi, geliştirmeyi, birer kurum haline getirmeyi ve ürettiğini yurtdışına pazarlayabilmesini sağlamayı amaçladıklarını vurguladı. Kooperatiflere maddi kaynak aktardıkları takdirde Türkiye'de üretimin katlanarak artacağına dikkat çeken Gökalp, bu nedenle kooperatifçiliğe ağırlık verilmesini destekleyeceklerini belirtti. "Size maddi destek olarak gönlümüzden geçenin yüzde birini zor veriyoruz ama inancımız odur ki üretimi ancak kooperatifler yolu ile arttırırız" dedi.
"AVRUPA'NIN BİZDEN ÖĞRENECEĞİ ÇOK ŞEY VAR"
Gökalp, kooperatifler yolu ile, kooperatiflere üye olmayan üreticilere de hizmet götürmeyi amaçladıklarını kaydederek, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın bazı görevlerini kooperatiflere aktarmak istediklerini söyledi. Tarım Kredi Kooperatiflerini rehabilite edeceklerini ve uluslararası finans örgütlerinin desteğiyle isimlerine layık bir yapıya kavuşturacaklarını ifade eden Gökalp, bu desteğin borçlanıp faiz batağına düşmek şeklinde olmayacağını vurguladı. Gökalp ayrıca bir üretim bankası ya da çiftçi bankası kurma yönünde projeleri olduğuna da işaret ederek, bu bankanın sahibinin de idarecisinin de köylü ve çiftçiler olacağını anlattı. Gökalp, "Bizim böyle bir bankayı oluşturabilecek gücümüz vardır. Avrupalılar da gelir bu uygulamayı bizden öğrenirler. Avrupalıların bizden öğreneceği çok şey var" diye konuştu.
Toplantının sonunda Artivin Çay Üreticileri Kooperatifi temsilcileri, Bakan Gökalp'e bir plaket verdi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:50