
GÖYNÜCEK AVRUPA BİRLİĞİ’NE TÜRKİYE’DEN ÖNCE GİRDİ
Onlara bu gururu yaşatan ise MEB Göynücek 70. Yıl Sağlık Meslek Lisesi öğretmenleri ve öğrencileri.
Onlar, Avrupa Birliği Projeleri’nden birisi olan Leonardo da Vinci Programı Hareketlilik Projeleri bölümüne hazırlamış oldukları ‘Hemşirelik Eğitimi ve Kaliteli Teknik Eğitim Süreci’ isimli projelerini 2007 teklif çağrısı döneminde kabul ettirdiler.
Projenin amacı, projeye katılan öğrencilerin Avrupa’da farklı seviyelerdeki mesleki eğitim kurumu mezunlarının istihdam edildiği hastanelerde kendi alanlarındaki çalışmaları gözlemlemeleri ve uygulamalara bizzat katılarak kendilerini geliştirmelerine yönelikti.
Nitekim de öyle oldu: MEB Göynücek 70.Yıl Sağlık Meslek Lisesi Hemşirelik Bölümü 2. Sınıf öğrencilerinden 25 öğrenci ve 5 öğretmen okullarında eğitimini gördükleri hemşirelik eğitimi üzerine hastanelerdeki uygulamaları görmek ve tecrübelerini arttırmak üzere Almanya’ya gittiler; çünkü projenin uygulama alanı orasıydı.
Projenin uygulama süresi olan 4 hafta boyunca Almanya’da başarılı bir uygulama dönemi geçirip, farklı deneyimler kazanan öğrencilerimiz, mesleki bilgi ve becerilerini Türk İnsanı’nın sıcaklığıyla sununca da oradaki Alman hastaların, meslektaşlarının ve Alman vatandaşlarının taktirini ve sevgisini kazandılar.
Öğrencilerimizin hem mesleki hem de yaşam farklılıkları açısından farklı deneyimler elde ettikleri bu projenin kapanışı ise 27-28. Kasım 2008’de Göynücek ve Amasya’da yapılan iki ayrı panel ile yapıldı.
Her iki panele de projeye hazırlık aşamasından bu yana destek veren başta Göynücek ve Amasya halkı olmak üzere İlçe Kaymakamı sayın Levent Öztin, İlçe Milli eğitim Müdürü sayın Ekrem Pantal, MEB Sağlık İşleri Başkanlığı’ndan sayın Muammer Satılmış, projenin Almanya ortağı sayın İlhan Belek, proje irtibat kişisi sayın Ali Demir ve projenin mimarı sayın Öznur Şahin ile projenin yasal yetkilisi okul müdürü sayın Vedat Kurt ve diğer akademisyenler katıldı.
Panelin ardından salonda bulunan insanların yüzlerinde görülen ifade mutluluğun, gururun ve fırsat verilirse Atatürk’ün de ifade ettiği gibi ‘zeki ve çalışkan’ Türk insanının neler yapabileceğinin kanıtının vermiş olduğu ‘özgüvenin’ ifadesiydi.
Yaşadıkları bu küçücük ilçeden başka bir yer görmemiş olan fakat ilk defa gittikleri başka bir ülkede hem mesleki bilgileriyle hem de insanı hayran bırakan insani davranışlarıyla o ülke vatandaşlarının kalplerinde taht kuran ; yaşları küçük yürekleri kocaman bu yavrularımız, Avrupa Birliği’ne Türkiye’den önce girdiler belki de.