Şakir Süter-AKŞAM
Darıca'dan 'temenni' ve eleştiri
18 Mayıs'ta buradan duyurduğumuz 'Darıca'daki toplantı' gerçekleşti.
Eski Milletvekili İsmail Amasyalı'nın evindeki toplantıya bazı firelere rağmen geniş katılım oldu.
Toplantıda ülkenin iç, dış, ekonomi ve güvenlik sorunları masaya yatırıldı.
Hiçbir siyasi partinin adı zikredilmedi ama AKP, iktidarda olduğu için bol bol konuşulup eleştiri aldı.
Dış politikada 'Sevr'e gidiş' sinyallerinden söz edildi.. AKP'nin AB konusunda tıpkı AB ülkeleri gibi 'samimi olmadığına' vurgu yapıldı. AB üyeliğimizin kesinlikle sulandırılacağına olan inanç tekrarlandı.
Toplantıda emekli paşalar gözdeydi; Edip Başer, Necati Özgen ve İlhan Aran'a sık sık söz verildi.
Bu arada katılımcılardan işadamı Ünal Yaltırık emekli paşalara 'niçin harekete geçmiyorsunuz' yollu soru yöneltip, ordunun AKP iktidarına karşı 'çok müsamahakar' tavrına dikkat çekti.
Ancak bu yaklaşım, toplantıya katılanlarca ilgi görmedi. Hatta Edip Başer Paşa 'Türkiye, siyasal sorunlarını demokrasi içinde kalarak çözecek olgunluğa erişmiştir' demek ihtiyacını duydu.
Necati Özgen Paşa da türban-başörtüsü farklılığına dikkat çekerek şöyle dedi:
- Müslüman yalan söylemez. Orduevlerine başörtülülerin alınmadığını iddia edenler de yalan söylüyor; bir tek örneği gösterilemez. Ama türbanlılar giremez!
Emekli paşalar Genelkurmay Başkanı Özkök'den de övgüyle söz ederlerken 'Özkök Paşa'nın demokrat ve hoşgörülü tavrı yanlış algılanıyor' dediler. Eski devlet bakanlarından Gürcan Dağdaş ise Türkiye'nin sorunlarının son iki yılla sınırlı olmadığını, bütün günahları AKP'ye yüklemenin hakça olmayacağını belirterek ekledi:
- Benim içinde bulunduğum hükümet dahil, kötü gidişe dur diyemeyip savruldular; bu hükümet de savruluyor!
Bu çerçevede sürdü konuşmalar.
Merak edenler olduğunu bildiğimiz için not olarak düşelim.
Bu toplantının, kimi tahmincilerin aksine bir 'siyasi organizasyon olmadığına' vurgu yapıldı ve bir temenni çıktı Darıca'dan:
- Benzeri toplantıları, diğer illerde de tekrarlayıp, halka gerçekleri anlatalım. Çünkü medyanın büyük bölümü iktidarın payandası haline geldi.
Tufan TÜRENÇ -HÜRRİYET
Paşalar karşı çıktı
DEĞİŞİK dünya görüşündeki insanlar bir masanın çevresinde toplanarak Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu tartıştılar.
Yemekli toplantının ev sahibi DYP eski milletvekili İsmail Amasyalı.
Davete katılanlar arasında emekli üst düzey yönetici ve bürokratlar, generaller, büyükelçiler vardı.
Ayrıca eski milletvekilleri, işadamları ve bilimadamları da davete katıldılar.
Herkes söz alarak ülkenin içinde bulunduğu durumu değerlendirdi, çıkış için önerilerde bulundu.
Davete gözlemci olarak katıldım. Bu nedenle de konuşmaların ilgimi çeken bölümlerinde not tuttum.
Toplantıda ortak saptamalar yapıldı. En önemlileri şunlar:
‘Devletin kurum ve kuruluşları ile sivil toplum örgütleri zayıflatılıyor.
Türkiye’nin ufku daraltılıyor, yaşam biçimi açısından Batı’yla aramızdaki fark yeniden açılıyor.
Demokrasi bahanesiyle Türk ordusu yurt içinden ve yurt dışından yıpratılıyor ve sistem içindeki gücü kırılmak isteniyor. Hükümet bu çabalara ortak oluyor.
AKP Avrupa Birliği konusunda samimi değil. İçerdeki durumunu sağlamlaştırmak için Avrupa’nın her dediğini yapıyor.’
* * *
Ekonomik alandaki saptamalar da özetle şöyle:
‘Toplu sözleşmeler bakımından sıcak bir dönem geliyor. Ücret politikaları da verimli bir ortam yaratmaya yetmeyecek.
Büyüme abartılıyor.
Borçlar tehlikeli boyutlara ulaştı. Türkiye dış güçlerin kıskacına girdi. Bu cendereden çıkmamız lazım.
İşsizlik korkunç... 1.5 yılda 1.2 milyon kişi daha işsiz kaldı.
Devlette ve özel sektörde yatırım yapacak güç kalmadı.
18 yeni vergi kondu.
Türkiye uluslararası kongrelerin çok azına katılabiliyor. Bilim ve teknolojide iyi durumda değiliz.
Hükümet Güneydoğu konusunda hiçbir şey yapmıyor.
2005’te bir baskın seçim olabilir.’
* * *
Toplantının en ilginç yanı bazı sivillerin iki paşaya dönerek yaptıkları şu değerlendirmelerdi:
‘Durum laik demokratik rejim açısından endişe vericidir.
Türkiye layık olmadığı bir iktidarla karşı karşıyadır.(Bu değerlendirme muhafazakár bir eski milletvekiline ait.)
AKP’ye oy veren merkez seçmenin eğilimiyle Meclis’e giren milletvekillerinin eğilimi çelişmektedir.
Ancak bütün bu olumsuzluklara karşın silahlı kuvvetler gerekli tepkiyi göstermiyor.’
TSK’nın müdahale etmesine yönelik isteklere emekli Orgeneral Necati Özgen ile Edip Başer karşı çıktı.
Her iki paşa da demokrasi içinde böyle bir müdahalenin söz konusu olamayacağını söylediler, ‘Toplum bu sorunu demokrasi içinde kalarak çözmelidir’ dediler.
Necati Paşa Genelkurmay Başkanı Özkök ile ilgili tepkileri de yanıtladı:
‘Genelkurmay Başkanı sınıf arkadaşımdır. Cumhuriyetin temel değerlerine hepimizden fazla bağlıdır. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Özkök yasaların sınırları içinde kalarak her türlü uyarıda bulunmaktadır.Pasif kaldığı yolundaki söylentiler gerçek değildir.’
Edip Başer Paşa da aynı görüşlere katıldığını söyledi ve şunu ekledi:
‘Özkök Paşa’nın o makamda bulunması Türkiye için büyük bir şanstır.’
Darıca'daki konuklar ve konu (18 MAYIS)
ŞAKİR SÜTER -AKŞAM
Eski milletvekili İsmail Amasyalı'nın, 'Demirel'in bilgisi dahilinde' Darıca'daki evinde vereceği davetten söz etmiştik.
Bu toplantıya çok farklı tepkiler geldi.
Örneğin DYP'de rahatsızlık yarattığını söyleyebiliriz.
Çünkü beş yıl önceki benzer toplantıdan sonra yayınlanan deklarasyonda DYP ve ANAP liderlerinin istifaları istenmişti!
6 Haziran'daki toplantıdan ne amaçladıklarını anlatırken, Amasyalı söze Demirel'in tanımıyla başlıyor:
- Önce ne iyi değil, ona bakılacak.
Konukların ihtisas alanlarını hatırlatarak ekliyor:
- Anayasal durum, ekenomik, iç siyaset ve güvenlik, dış politika ve askeri durumun fotoğrafı çekilecek.
Bugün, AKP hükümetine ya tam teslim olanların övgülerinin duyulduğuna...
Ya da AKP'ye tam karşı olanların eleştirilerilerine dikkat çekiyor Amasyalı:
- Biz, objektif bir Türkiye fotoğrafı çekecek ve bunu tüm açıklığı ile ortaya koyacağız. Herkes de kendine düşen payı alacak.
Bu arada, toplantıya katılmaları kesinleşen isimleri de iletelim:
- Prof. Hikmet Üçışık, Cavit Çıtak, Celal Doğan, Ersin Faralyalı, Edip Başer, Feridun Bayoğlu, Gürcan Dağdaş, Prof. Gülsüm Sağlamer, Gündüz Aktan, Hulusi Turgut, Hayri Kozakçıoğlu, İlhan Aküzüm, İlhan Aran, Kutlu Aktaş, Lale Aytaman, Mehmet Gazioğlu, Murat Sökmenoğlu, Muzaffer Yıldız, Mustafa Balbay, Müjgan Suver, Necati Özgen, Prof. Osman Altuğ, Özdem Sanberk, Pınar Türenç, Rahmi Turan, Salih Kılıç, Sinan Aygün, Prof. Süheyl Batum, Şemsi Bayraktar, Şerif Ercan, Prof. Turay Yardımcı, Tufan Türenç, Talat İçöz.
Liste böyle.. Ama aralarında iş kadını Sema Küçüksöz yok; niye?
Sema Hanım'ın adı; son günlerde 'Demirel'e çok yakın, yeni siyasi oluşumun lideri' diye geçiyor da!..
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:21