Gündem
  • 24.4.2010 21:16

GÜL: ZİHNİYET DEĞİŞİMİ GEREKLİ

İSTANBUL - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, tüm Balkan ülkelerinin yakın gelecekte AB şemsiyesi altında birleşecekleri düşüncesinden hareket ettiklerini, bunun, Balkanlar'ın istikrar ve güvenliği için de elzem olduğu kanaatini taşıdıklarını belirterek, ''Bunun için de zihniyet değişimi, yeni bir ortak vizyon gerekmektedir. Balkanlar'ın bunu başarmak için gereken iradeye, imkan ve yeteneklere sahip olduğuna da inanıyoruz'' dedi.
Cumhurbaşkanı Gül'ün ev sahipliğinde Çırağan Sarayı'nda düzenlenen ''Üçlü Balkan Zirvesi''nin ardından ortak basın toplantısı, Gül ile Bosna Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi Başkanı Haris Sladziç ve Sırbistan Cumhurbaşkanı Boris Tadiç'in katılımıyla yapıldı.
Tadiç'in, 2007 yılının Kasım ayında Türkiye'ye resmi bir ziyarette bulunduğunu, kendisinin de geçen yıl Ekim ayında Sırbistan Cumhuriyeti'ni ziyaret ettiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Gül, bu ziyaretinin, eski Yugoslavya'dan sonra gerçekleşen Türkiye'den Sırbistan'a ilk ziyaret olduğunu, bu bakımdan tarihi bir anlam taşıdığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Gül, bu ziyareti sırasında iki ülkenin ikili ilişkilerini ve işbirliğini stratejik ortaklık seviyesine taşımayı görüştüklerini ve orada Tadiç ile birlikte yaptıkları açıklamalarda, Türklerin ve Sırpların yakın bir işbirliği ve yakınlaşma içinde olmasının Balkanlar için çok önemli tarihi bir adım olduğunu ifade ettiklerini kaydetti.
Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Bugünkü temaslarımız, Balkanlar'da huzur, istikrar ve refahın temini ve tesisi istikametindeki çaba ve çalışmalarımızın geleceği bakımından da ümit verici bir atmosferde cereyan etmiştir. Bundan büyük memnuniyet duyuyorum. Gerçekleştirdiğimiz toplantı birçok açıdan büyük önem taşımaktadır. Sayın Sladziç ve Sayın Tadiç böyle bir formatta ilk defa buluşmuşlardır. Bu anlamda gerçekten tarihi bir buluşmayı bugün gerçekleştirmiş bulunuyoruz.''
Zirve toplantısı öncesinde de Balkanları ilgilendiren önemli gelişmeler olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, Bosna Hersek'in NATO'ya üyeliği yolunda önemli bir adım atıldığını ve üyelik eylem planına (MAP) Bosna Hersek'in davet edildiğini ifade etti.
Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Balkanlar'da iyi komşuluk ilişkilerinin tesis ve idamesini, bölge ülkelerinin Avrupa ve Avrupa Atlantik kurumlarına entegrasyon süreçleri bakımından temel bir gereklilik olarak görüyorum. Şunu herkes bilmektedir ki; Balkanlar daima büyük çatı altında istikrar, huzur ve işbirliği içinde olmuşlardır. Ve bu sefer büyük çatı, büyük şemsiye Avrupa Birliği olacaktır. Ve Avrupa, NATO yapıları söz konusu olacaktır. O bakımdan bu gelişmeye çok önem veriyoruz. Bu anlayışla ortak sınırları paylaşmasak da her zaman komşumuz olarak gördüğümüz Bosna Hersek ve Sırbistan arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesinin hayati önem taşıdığına inanıyoruz. Türkiye bu amaca matuf olarak özellikle son 6 aylık dönem boyunca Dışişleri Bakanlığı düzeyinde oluşturulan Türkiye-Bosna Hersek-Sırbistan üçlü dayanışma mekanizması marifetiyle yoğun çaba göstermiştir.''
Gül, bunun ardından da Sırbistan Parlamentosunun Srebrenitsa konusunda kabul ettiği bildirgenin de çok önemli ikinci adım olduğuna dikkati çekerek, bundan dolayı da Tadiç'i bir kez daha tebrik ettiğini kaydetti.
Bu bildirgenin, Srebrenitsa kurbanlarının ailelerinin uzun zamandır hak ettikleri özrün ve taziyenin ifadesi olduğunu vurgulayan Gül, bu çerçevede bugünkü görüşmelerde cumhurbaşkanları olarak dışişleri bakanlarına sürece verdikleri destek için teşekkür ettiklerini ve onları bu yönde çalışmaya teşvik ettiklerini bildirdi.
Gül, ''Müşterek ve samimi gayemiz, Boşnak-Sırp ilişkilerini Avrupa ve Avrupa Atlantik kurumlarına entegrasyon hedefi doğrultusunda gerek devletler gerek halklar düzeyinde daha geniş bir sonuç odaklı perspektife oturtmaktır'' dedi.
Bu amaçla neler yapılabileceğini kısa, orta ve uzun vadede geniş bir şekilde bu zirvede konuştuklarını aktaran Gül, Bosna Hersek'in NATO üyelik eylem planı çerçevesindeki yükümlülüklerinin yerine getirilmesi ve yaklaşmakta olan genel seçimler öncesinde itidal ve sükunetin muhafaza edilmesi arzularının dile getirildiğini belirtti.
Gül, böylece Bosna Hersek'te seçimlerin serbest ve adil bir ortamda cereyan etmesinin sağlanması, mevzuatın AB ile uyumlu hale getirilmesi ve genel anlamda reform sürecinin kapsamlı bir yaklaşımla ilerletilmesi konusunda işbirliğinin yoğunlaştırılması kararının da alındığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini söyle sürdürdü:
''Bosna Hersek'teki entiteler ve kurucu halklar arasında siyasi uzlaşının ve uyumun tesis edilmesi, tüm bu konularda başarı sağlanabilmesi bakımından anahtar konumundadır. Yerel idarelerin birbirleriyle etkin ve samimi bir şekilde ilişki kurabilmeleri, Bosna Hersek'in geleceği noktasında güçlerini birleştirmeleri için karşılıklı güven ortamının oluşturulması da elzemdir. Özellikle ifade etmek isterim ki toplantımızda Sayın Sladziç ve Sayın Tadiç, gelecekle ilgilendiler ve gelecekle ilgili atılması gereken pozitif adımları konuştuk. Gelecekle ilgili çok ümit verici bir konuşma tarzı ortaya koydular. Bu minvalde Sladziç ve Konsey üyelerinin yakında Belgrad'ı ziyaret edeceklerini burada duyurmaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Bu yine tarihi adımlardan birisi olacaktır.''
Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Temmuz ayında Srebrenitsa katliamının 15. yıl dönümü dolayısıyla düzenlenecek anma törenlerine katılacaklarını bildirerek, bunun yine merasimler çerçevesinde Tadiç ve Sladziç'in katılımıyla gerçekleşeceğini belirtti.
''AB ve NATO ile entegrasyon ülkelerimizin stratejik hedefleridir'' diyen Gül, ''Bölge liderleri olarak bu hedefin takibini yapmak, bu konuyu her daim canlı tutmak öncelilikle sorumluluğumuzdur. Batı Balkanlar bakımından bu husus da çok önem arz etmektedir. Görüşmelerimizde AB ve Amerikalı ortaklarımızın bu yöndeki müşterek gayretlerimize aktif şekilde dahil olmalarının sağlanmasına verdiğimiz önemin de altını çizdik'' dedi.

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 08:26

İLGİLİ HABERLER