GÜRÜZ: ÜNİVERSİTELERİN ELİ KOLU BAĞLI, ÖNÜNE GELEN HESAP SORUYOR
KAYNAK : Haber Vitrini
OKTAY ÖZDEN
ESKİŞEHİR - Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu, uzaktan öğretim sistemiyle okul ve sınıfların duvarlarının yıkıldığını, eğitimde zaman ve mekan sınırının aşıldığını söyledi.
Eskişehir'de, Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi'nin (AÖF) 20. kuruluş yıldönümü münasebetiyle Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi'nde düzenlenen ve 3 gün sürecek "Uluslararası Açık ve Uzaktan Eğitim Sempozyumu"na, Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) Başkanı Kemal Gürüz ile birlikte katılan Bakan Metin Bostancıoğlu, Anadolu Üniversitesi'ni Anadolu'nun ortasında parlayan bir yıldıza benzetti. Hayat boyu öğrenmenin önemine işaret eden Bostancıoğlu, uzaktan öğretim sistemiyle okul ve sınıfların duvarlarının yıkıldığını, eğitimde zaman ve mekan sınırının aşıldığını söyledi.
Bakanlığının Anadolu Üniversitesi ile birlikte gerçekleştirdiği projelere de temas eden Bostancıoğlu, "16 yıldır öğretmen eğitimi konusunda birlikte çalışıyoruz. 200 binin üzerinde öğretmen, lisans tamamlayarak yükseköğretim diploması aldı. Son iki yılda toplam 17 binin üzerinde öğrenciye, mesleğe yönelik nitelikli yüksek öğretim olanağı sağlandı. İngilizce Öğretmenliği Programı, geleneksel yüz yüze eğitimle uzaktan öğretimi birleştiren özgün bir eğitim modeli olarak başarıyla uygulanmaktadır. Okul Öncesi Öğretmenliği Lisans Programı Projesi çerçevesinde, iki yılda 12 bin 805 öğrenci bu programa kayıt oldu. Öğrencilerden 7 binine istihdam imkanı sağlandı" dedi.
"535 BİN MEZUN VERDİK"
Anadolu Üniversitesi Rektörü Engin Ataç da, açıköğretim sisteminin yüksek öğretime olan talebi karşılamak, eğitimde fırsat eşitsizliğini gidermek amacıyla kurulduğunu bildirdi. Şu anda uzaktan öğretim sistemine kayıtlı toplam 650 bin öğrencinin bulunduğunu vurgulayan Ataç, "Batı Avrupa programlarında kayıtlı öğrenci sayısı da 3 bin 300'tür. Bugüne kadar 350 kitap, 4 bin 377 televizyon ders programı, 379 radyo programı üretildi. Şimdiye kadar 535 bin mezun verdik. Açıköğretim sistemini daha da geliştirmek için var gücümüzle çalışıyoruz" şeklinde konuştu.
YÖK Başkanı Kemal Gürüz ise konuşmasında, 'yüce bilim mabedi' diye söz ettiği Anadolu Üniversitesi'nin gerçekleştirdiği en önemli eser ve hizmetin açıköğretim olduğunun altını çizdi. Uzaktan öğretimin yaklaşık 160 yıllık bir geçmişi olduğunu anlatan Gürüz, Türkiye'nin, yüksek öğretim gören gençlerin yüzde 35'inin açıköğretim sistemine katılmalarından dolayı Tayland'dan sonra dünyada ikinci sırada geldiğini söyledi.
"GENÇLERİMİZİ EĞİTİRSEK DÜNYANIN EN ÖNEMLİ GÜÇLERİNDEN OLURUZ"
Gürüz, yüksek öğretimde yüzde 30 civarında bir okullaşma oranının yakalandığına işaret ederek, şunları söyledi:
"1981 yılında Yüksek Öğretim Kanunu yürürlüğe girdiğinde, bu oran yüzde 5'ler civarındaydı. Geçen 20 yıl zarfında işitilmemiş laf kalmadı. Bugünkü eserler ortada. Bugün 77 üniversite, ülkenin dört bir yanında hizmet veriyor. Bu asla yeterli değil. Çünkü Türkiye fevkalade genç bir nüfusa sahip. Yaklaşık 25 milyon civarında eğitim çağında gencimiz var. Biz bunları eğitemezsek devamlı geri gideriz. Eğittiğimiz takdirde dünyanın en önemli güçlerinden birisi oluruz. Onun için eğitime çok farklı bakmak durumundayız. Yüksek öğretim entellektüel egzersiz değil, ekonominin en önemli girdilerinden biridir."
Türkiye'nin büyük bir yüksek öğrenim öğrencisi ihracatçısı olduğunu dile getiren Gürüz, üniversitelerin kaynaklarının kıt olmasını eleştirdi. Kemal Gürüz, "1993 yılında örgün öğretimdeki öğrenci başına yapılan harcama 2 bin 700 dolardı. 1996 yılında bin 500 dolara düştü. Ondan sonra bir kriz daha çıktı. Bin 200 dolar civarına indi. Dünya ortalaması ise 3 bin 370 dolar. Rektörlerin, her gün çeşitli ihbar, şikayet, suç duyurusu, olur olmaz teftiş vesaire gibi abuk sabuk şeylerle şevkleri kırılmaktadır. Biz bunlara mani olmakta kararlıyız. Rektörlerin ve üniversite üst yönetimlerinin az olan yetkileri artırılmalıdır" dedi.
"ÜNİVERSİTELERİN ELİ-KOLU BAĞLANMAMALI"
İdari ve mali bakımdan da üniversitelerin 'eli-kolu bağlı' vaziyette olduğunu savunan YÖK Başkanı, "Üniversiteler, herkese hesap vermek zorunda. Teftiş üzerine teftiş. Böyle bir sistem irrasyoneldir. Bu böyle gitmez. Üniversiteleri, eli kolu bağlı olmaktan çıkartmak mecburiyetindeyiz. Çünkü üniversiteler yarı kamusal bir hizmet üretiyor. Dünyayla rekabet ediyor. Ona göre teşkilatlanmalıdır. Yabancı öğrenciden para alamazsınız, aldığınız parayı istediğiniz gibi kullanamazsınız. Öyle bir anlayış var ki, her isteyene bu hizmet, bizde olduğu gibi bedava verilsin" şeklinde konuştu.
Gürüz, amacına ve işlevine daha uygun hale getirmek için Açıköğretim Fakültesi'nin adının 'Uzaktan Eğitim Fakültesi' olarak değiştirilmesini teklif etti.
Sempozyumun açılış törenine Bakan Bostancıoğlu ve YÖK Başkanı Gürüz'ün yanı sıra, Eskişehir Valisi Sami Sönmez, Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Prof. Dr. Orhan Oğuz, çok sayıda yetkili ile yurt içi ve yurt dışındaki bir çok üniversiteden bilim adamları katıldı.
Bu arada, "Teknoloji Eserleri Sergisi" ve "Karikatür Sergisi" de açılırken, 25 Mayıs'ta sona erecek olan sempozyumda 145 bilim adamı 103 bildiri sunacak.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:56