GÜZEL TÜRKÜCÜ, İŞADAMINI BAKIN NASIL DOLANDIRDI?..

'Hem senin soyadını taşıyıp, hem de buralarda sarhoşları mı eğlendireceğim' dedi.

Aykut IŞIKLAR yazdı…(bugün)

Güzel türkücü, iş adamını evlilik vaadi ile dolandırmış!..
AB uyum yasaları ile birlikte insan hakları yavaş da olsa günlük hayatımıza girmeye başladı. Evlilik kurumu galiba rayına oturdu. Çiftler evlenmeden önce ne yapacaklarını biliyor. Boşanma işini de özel mahkemeler yapıyor. Evlenmeden önceki servet nedir, kimin hakkıdır, boşandıktan sonra paylaşım nasıl olacak da belli...
Peki 'nikahsız beraberlik'ten sonra problem çıkarsa. AB insan haklarına girmiyor mu bu özel durum? Yıllarca süren büyük aşklar veya seviyeli beraberlikler ki arada milyon dolarlar da söz konusu olabilir. İşte şimdi bu haklar konuşulmaya başlandı. Şimdi şaşırıyoruz ama... 20 yıl önce aklımıza bile gelmezdi. Şu günlerde duyduklarımı söyleseler... 'amma da atıyorsun' derdim.
Feminist bayanlar kusura bakmayın ama erkekler de tanrı kulu. 'Bizim de haklarımız var' diyorlar. Ee 'madem insan hakkı' diyorsak...
O bilinen 'tosun' günleri bitiyor. 'My sponsorum' diye dalga geçilen, parası çok, aklı kıt, uçkuruna meraklı erkekler de uyandı. Üretmede kısa zamanda çok para kazanma heveslisi kadınlar 'üzgünüm Leyla' oluyorlar. Daha açık konuşayım, 'kafa koparma' işi bitiyor.
Kadınlar her yerde hatta hakim karşısında bile 'maddi-manevi zararım var' diye ağlardı ya... Şimdi erkekler de 'evlenme vaadi ile beni dolandırdı' diyerek ağlıyor.
Geçen hafta Çorumlu iş adamının, genç ve güzel türkücü Bilge hakkında Cumhuriyet Savcılığı'na verdiği dilekçe kabul edildi. Yani bir tür 'suç duyurusu' kabul edildi. 29 Eylül günü Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde duruşma var.
Çorumlu iş adamının dediği şu; "Bilge hanımı sahnede türkü söylerken gördüm. Daha sonra tanışıp, büyük aşk yaşamaya başladık. Beni çok sevdiğini söylüyordu. Arkadaşlığımız ilerleyince 'evlilik' konuşmaya başladık. Sahneleri bırakıp, sadece albüm yapan, TV'ye çıkan bir türkücü olmak istedi. 'Hem senin soyadını taşıyıp, hem de buralarda sarhoşları mı eğlendireceğim' dedi. Ben de kendisine 500 bin lira değerinde bir ev verdim. Daha sonra yine çok büyük paralar harcayarak albüm yaptım. TV'lere çıkmaya başlayınca, nedense evlenmekten vazgeçti. Beni de sevmediğini söyledi. Meğerse beni aldatıyormuş, paramın peşinde imiş. Ben de 'Senin için harcadığım paraları geri ver' dedim. Vermeyince de evlilik vaadi ile dolandırıldığımı savcılığa bildirdim."
Çok ilginç bir mahkeme olacak. Hele sonu. Çorumlu aşıkzede iş adamı şayet dolandırıldığını ispat ederse ve hakkını geri alabilirse... Ooooo kimlere emsal teşkil eder bu. Gözümün önüne hemen bazı ünlü kadınlar geldi. Kimi şarkıcı-oyuncu diye dolaşıyor ortalarda kimisi de 'sosyetik güzel' diye... Aslında şey de... Şey olduğunun bile farkında değil. Bu konu çok derin, ileride devam edeceğim.
Peki genç ve güzel sevgili ile aylarca hatta yıllarca dolaşıp, çevreye hava atanlar... 'Dayanılmaz erkek gibi arkadaşlarına kasım kasım kasılanlar. Kadın yanında iken iyi de, 'seni sevmiyorum' derken mi dolandırmış oluyor. Bilmiyorum ama harcanan parayı geri istemek pek erkekliğe sığmıyor. Zamanında aklını kullanmak gerekmez mi?