Gündem
  • 27.2.2015 13:57

Haberal’ın doktorlarının yargılandığı davada beraat

İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada tutuksuz sanıklar Prof. Dr. Zerrin Yiğit, Prof. Dr. Cengiz Çeliker, Prof. Dr. Nazmi Gültekin ,Prof. Dr. Erhan Kansız ve Muhammet Hüsrev hazır bulundu. Duruşmanın başlamasının ardından savcı Sait Kunt mütalaasını açıkladı. Mehmet Haberal’ın Ergenekon davası kapsamında 13 Nisan 2009’da gözaltına alındığını ve 17 Nisan’da tutuklandığını belirten savcı Kunt cezaevine konulan Haberal’ın aynı gün rahatsızlanarak İstanbul Üniversitesi (İÜ) Kardiyoloji Enstitüsüne sevk edildiğini ve yatarak tedavisine başlandığını hatırlattı.Bir süre sonra Haberal’ın taburcu olabileceğine dair rapor düzenlendiğini mütalaasında aktaran savcı, bu raporun işleme konulmayarak saklandığı sonrasında ise yatarak tedavisinin hayati önemi olduğuna dair raporlar hazırlandığının iddia edildiğini hatırlattı.

Saklanan ve o dönem Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmeyen raporun ortaya çıkması üzerine yetkililer hakkında soruşturma başlatıldığını kaydeden savcı, sanık olan enstitü görevlilerin daha sonra Haberal’ın taburcu olabileceğini gösteren raporun geçersiz olduğu yönünde yeni raporlar düzenlediklerinin belirtildiğini kaydetti. Bu raporların Adli Tıp Kurumu tarafından incelendiğini ve yatarak tedavinin gerekli olmadığının tespiti üzerine Haberal’ın taburcu edilerek cezaevine konduğunu belirtti.
 

“ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ’NÜN VARLIĞI HERHANGİ BİR MAHKEME KARARI İLE SABİT DEĞİL”

Söz konusu raporlar nedeniyle sanıklar hakkında silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek yardım ettikleri gerekçesiyle dava açıldığı kaydedilen mütalaada, Haberal’ın hastanede kaldığı 17 Nisan 2009 ile 22 Kasım 2010 tarihleri arasında Ergenekon Silahlı Terör Örgütü’nün varlığının herhangi bir mahkeme kararı ile sabit olmadığını belirtildi.
Halen Ergenekon kararının temyiz aşamasında bulunduğunu ifade eden savcı, herhangi bir idari kararla bir yapının silahlı terör örgütü olarak adlandırılmasının mümkün olmadığını söyledi. Ergenekon’un ilk kez bu belirtilen dosyada örgüt olarak adlandırıldığını belirten savcı, buna ilişkin kararın kesinleşmediğini ifade etti.

“SANIKLARIN ÖRGÜTE YARDIM ETMELERİ MÜMKÜN DEĞİL”
Bu nedenle suç tarihinde mahkeme kararı ile sabit olan bir örgüt yapısından bahsedilemeyeceği için sanıkların örgüte yardım etmelerinin mümkün olmadığını belirtti. Öğretim üyesi ve kamu görevlisi olan sanıkların işlemlerinde usülsüzlük bulunması halinde bu eylemlerin görevi kötüye kullanma olarak değerlendirilebileceğini kaydeden savcı, kamu görevlisi olmayan sanıklar açısından bu durumun da söz konusu olamayacağını ifade etti.

Öğretim üyesi ve kamu görevlisi olan sanıklar hakkında görevi kötüye kullanmaktan soruşturma yapılmadığı ve cezalandırılmalarının istenmediğini kaydeden savcı, tüm sanıkların silahlı terör örgütüne üye olmadan yardım etme suçlamasından beraatlerine karar verilmesini talep etti.
Mütalaaya karşı son sözleri sorulan sanıklar beraatlerini istedi. Mahkeme, heyet değişikliği nedeniyle dosyanın incelemeye alınacağını belirterek duruşmayı erteledi. Mahkemenin sonraki duruşmada hükmünü açıklaması bekleniyor.

İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Haberal'ın İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Enstitüsü'nde tedavi görmeye başlamasından bir süre sonra taburcu edilmesine yönelik heyet raporu düzenlendiği, ancak bu raporun işleme konulmadığı gibi yargılamanın devam ettiği İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne de gönderilmediği kaydediliyor.
İddianamede, söz konusu raporun adli mercilerden saklandığı ve bu rapordan sonra farklı tarihlerde şüphelinin yatarak tedavisinin hayati öneme haiz olduğunu gösterir raporlar düzenlendiği, sanık hakkında düzenlenen raporların bir kısmının sanık müdafileri aracılığıyla mahkemeye ulaştırıldığı ifade ediliyor.
İddianamede, şüpheliler Prof. Dr. Zerrin Yiğit, Prof. Dr. Cengiz Çeliker, Prof. Dr.Erhan Kansız, Prof. Dr. Hatice Sezer Karcıer, Prof. Dr. Nazmi Gültekin, Erkan Özhun, Songul Arı ve Muhammet Hüsrev'in ''silahlı terör örgütüne yardım ve yataklık etmek'' suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapsi istenmişti. 

YUSUF MELİKOĞLU
İSTANBUL

 

Güncellenme Tarihi : 18.3.2016 21:53

İLGİLİ HABERLER