HAK-İŞ BAŞKANI USLU: AKP İLE İLİŞKİ AYIPSA, BENDEN YAKIN OLANLAR VAR

Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu, "sendikal baskı" iddialarıyla ilgili olarak Hak-İş’in, siyasi partilerden, devletten bağımsız bir konfederasyon olduğunu ifade ederek, "AK Parti ile ilişki ayıpsa benden daha yakın olanlar var. Binasını, otelini tahsis edenler var. AK Parti’liler Türk-İş binalarında kalıyorsa böyle bir yorum yapılmaması lazım" dedi.
      Uslu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "işçilere, özellikle belediyelerde, Hak-İş’e üye olmaları yönünde baskı yapıldığı" yönündeki iddialara cevap verdi.
      "Bizim nasırına bastığımız sendikalar bağırıyorlar" diyen Uslu, şöyle devam etti:
      "Bazı sendikaların bize çamur atmak yerine, aynaya bakıp yanlış ve defolarını gidermeye başlamaları daha doğru olacaktır. Bizim üzerimizden pozisyon alıyorlar.
      Subjektif, araştırmaya tabi tutulmadan yapılan yanlı açıklamaları doğrudan haber yapanlar var. AK Parti’ye yakınlığıyla bilinen nitelemesi kullanılırken, benzer şeyler söylenebilecek diğer konfederasyonlar için böyle bir niteleme kullanılmıyor. Neden Hak-İş denilince buna ihtiyaç duyuluyor? Bunun üzerinden AK Parti ile siyasi hesaplaşma yapılıyor, biz buna alet ediliyoruz. AK Parti’yle ’uyum protokolü’ yaptığımız söyleniyor. Baskının kaynağı buysa protokol ortaya konulmalı. Bu konulmadan varmış gibi zihin bulandırılmaya çalışılıyor."
     
     "BİZDEN GİDENLER BİZE GERİ DÖNÜYORLAR"
      Geçmişte "Trabzon, Diyarbakır, Van, Burdur, Kastamonu, Bingöl ve Batman gibi yetkili oldukları yerlerde yetkilerini müdahalelerle kaybettiklerini" öne süren Uslu, şunları kaydetti:
      "Şimdi bizden gidenler bize geri dönüyorlar. Daha demokratik, özgürlükçü bir ortama geri dönüyorlar. Yandaş ilişkimiz olsaydı Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde greve gitmez, grevden dolayı buradan çıkarılmaz, bizim yerimize de Belediye-İş’in girmesi sağlanmazdı. Grev kırıcılığı yaparak örgütleniliyorsa sorun AK Parti’ye yakınlık değil, Hak-İş’in duruşudur. İşçiler iyi yaptığımızda gelebilir, kötü yaptığımızda gidebilirler. Ancak bizden sonra gelenler sıfır zamla sözleşme imzaladılar. İddiaların hepsi yalan. Kamuda baskının hiçbir anlamı olmaz. Baskı dediğiniz şey ancak özel sektörde etkili olabilir.
      İşveren çıkıp ’kapının önüne koyarım’ der.
      Ayrıca AK Parti ile ilişki ayıpsa benden daha yakın olanlar var.
      Binasını, otelini tahsis edenler var. AK Partililer Türk-İş binalarını kullanıyorsa böyle bir yorum yapılmaması lazım. Hak-İş’in itibarını zedelemek isteyenler, bazı iddialarla sendikal beceriksizliklerini örtbas etmek istiyorlar. Hak-İş bağımsız bir konfederasyon. Hak-İş siyasi partilerden, devletten bağımsızdır. Hak-İş, kamuoyunda sağladığı güvene böyle ulaşmıştır." Salim Uslu, "sendikal baskı" iddiaları ve bu nedenle "işçilere yönelik bazı olumsuzlukları" değerlendirirken, bu tür uygulamaların bazılarının "işverenin yönetim anlayışından" kaynaklandığını söyledi.
      Çağdaş, modern işletmelerde çalışanların performanslarıyla değerlendirilmesi gerektiğini dile getiren Uslu, "Aşırılıklar, suistimaller olabilir. Ancak bu bir sendika baskısı değildir" dedi.