
HANGİ YAZARA TORUNU BEDDUA EDECEK?
ERTUĞRUL ÖZKÖK'ÜN HÜRRİYET'TEKİ YAZISI:
Başyazarla bir tartışma
GEÇEN cuma günü Hürriyet’in yazı işleri toplantısında ilginç bir tartışma yaşadık.
Tartışma benimle başyazarımız Oktay Ekşi arasında geçti.
Konu Kuzey Irak’taki gelişmelerdi.
ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın sözlerini tartışıyorduk.
ABD çekilirse, orada bir Kürt devleti kurulur ve Türkiye ile savaş çıkar demişti.
Oktay Bey, "Zaten orada o devlet kuruldu" dedi.
Arkasından ekledi:
"Böylece benim yazı konum da çıktı."
* * *
Bunun üzerine ben "Keşke..." diye başlayan bir konuşma yaptım.
Uzun zamandır düşündüğüm ama yazmaya cesaret edemediğim radikal bazı görüşlerimi aktardım.
Oktay Bey, beni hayretle izliyordu.
Hatta "Ciddi olamazsın" diyordu.
Hayır, çok ciddiydim.
Bunun üzerine Oktay Bey’e şu teklifi yaptım:
"Oktay Bey, gelin siz torununuza bir mektup yazın. Ben de kendi torunuma. Her iki mektubu noter huzurunda kapatalım. Torunlarımız bu iki mektubu 2035 veya 2040 yılında birlikte açsınlar ve ikimizin de yazdıklarını okusunlar. Sonra da karar versinler. O gün bakıldığında acaba hangimizin dediği doğru çıkmış. Benim ’Keşke’ dediğim şey gerçekleşmiş veya gerçekleşmemiş olabilir. Durumu ona göre değerlendirsinler."
Kabul etti.
* * *
Şimdi mektupları yazacağız ve noter huzurunda mühürletip bir yediemine teslim edeceğiz.
Ne mi yazacağız?
Oktay Bey’inkiler yazılabilir cinsten.
Benimki için ise en azından bugün biraz yürek ister ki, o yürek bende var ama Hürriyet’in Genel Yayın Yönetmeni olarak yazmam doğru olmaz.
O yüzden diyorum ki, "Bırakalım torunlarımız karar versin".
"İyi ki" Oktay Bey’in dediği mi olmuş, yoksa "Keşke" benim dediğim mi?..
İkimizden birine beddua edecekleri açık.
* * *
Ankara’da Kürt sorunuyla ilgili toplantıyı dikkatle izledim.
Özellikle Yaşar Kemal’in konuşması çok önemliydi.
Haber, Hürriyet’te "Gerillanın adını terörist koyduk" başlığıyla çıktı.
Tabii bu saptama dikkat çekiciydi.
Ama bu başlık, sözlerin kullanıldığı konteksi tam olarak vermiyordu.
Yaşar Kemal, "Teröriste gerilla demekle sorun çözülmüyor" demeye getiriyordu.
Buna ben de katılıyorum.
Çünkü, biz haklı olarak o insanlara "Terörist" diyoruz; ama bölgede birçok insan da onları "Gerilla" olarak yüceltiyor.
* * *
Asıl üzerinde durmak istediğim saptama şuydu:
"Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur demek yanlış. Türk’ün tek dostu Kuzey Iraklı Kürtlerdir."
Türklerin böyle düşünmesi gerektiğine ben de inanıyorum.
Ancak bildiğim bir şey daha var. Böyle düşünebilmemiz için cümlenin öteki tarafının da aktive edilmesi gerekir.
Yani Kuzey Iraklı Kürtler de şuna inanmalı:
Kuzey Iraklı Kürtlerin bölgede tek dostu Türklerdir.
Türkiye ve Türkler, geçmişte bunu birden fazla ispatladılar.
Şimdi Iraklıların da bu dostluğa sahip çıkması, bunu kanıtlaması zamanı geldi.
Amerika’nın muhtemel bir bozgunu ve geri çekilmesinden sonra bu dostluğun ne anlama geldiğini çok iyi anlayacaklar.
Ama o günden önce güven tazelemelerinde büyük yarar var.
Yoksa o gün geldiğinde çok geç olabilir.
Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 22:58