HAREKET BOZUKLUKLARININ TEDAVİSİNDE BOTOKS YÖNTEMİ BAŞARI İLE UYGULANIYOR

KAYNAK : Haber Vitrini MERAL BOL İSTANBUL - Doç. Dr. Feriha Özer, yüzde, gözlerde, başta, boyunda görülen ve parkinson hastalığının neden olduğu hareket bozukluklarının tedavisinde botoks yönteminin başarı ile uygulandığını söyledi. Yüzde oluşan kasılmaların göz kapaklarını, yanağı ve ağız köşesini etkilediğini kaydeden Doç. Dr. Özer, "Kasılmalar devamlı veya aralıklı olarak ortaya çıkabilir. Başlangıçta hastalar sık göz kırpmadan yakınırlar. Daha sonra bu şikayete üst ve alt gözkapağının kasılması ve ağız köşesinde çekilme, kasılma eşlik eder. Heyecanla, sıkıntı ve yorgunlukla ve yüz kaslarını kullanma ile şiddeti artar" dedi. Tıbbi tedavisinin çoğu zaman yetersiz kaldığını belirten Doç. Dr. Özer, botulium toksini (Botoks) uygulamaları ile çok daha başarılı sonuçlar elde edildiğini vurguladı. Boyun ve omuz kaslarındaki anormal istem dışı kasılmaların tekrarlayıcı olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Özer, "Hastalığın üçte ikisinden fazlasında ağrı görülür. Ağrı sıklıkla boyundadır ve kola yayılır. Bazı hastalarda baş veya ellerde titremeler görülür. Hastalarda hafif bazen ciddi günlük aktivite zorlukları olabilir" diye konuştu. Botoks yönteminin Parkinson hastalığında da etkili olduğunu ifade eden Doç. Dr. Feriha Özer, "Parkinson hastalığında görülen hareket bozukluklarının tedavisinde beyinde eksilen dopamin adlı maddeyi yerine koyan ilaçların yanı sıra, botoks enjeksiyonu 10 yıldır kullanılıyor" dedi. Doç. Dr. Feriha Özer, Botoks yönteminin, hastalığın tipine göre uygun kaslara ince bir iğneyle uygun dozlarda yapıldığını belirterek, "Hastanın durumuna göre hareket bozukluklarında tamama yakın düzelme sağlanıyor. Fonksiyonel kayıp azalıyor, hastaların öz güvenleri yerine geliyor, çevreden olumsuz etkilenmeleri azalıyor" ifadelerine yer verdi. Yöntemin yan etkilerin de olabileceğine dikkat çeken Doç. Dr. Özer, yüze yapılan uygulamalarda, göz kapağında kısa süreli düşme, geçici kas kuvvetsizliği ve kısa süreli grip gibi reaksiyonlar görülebileceğini söyledi. Özer, ayrıca, araştırma sonuçlarının alerjik reaksiyon riskinin düşük olduğunu gösterdiğini dile getirdi. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:55