Gündem
  • 7.2.2010 14:30

HOLMES: TÜRKİYE MODEL OLACAK

WASHINGTON - Amerikan-Türk Konseyi Başkanı ve emekli büyükelçi James Holmes, Türkiye'nin, "hem bağımsız rolü hem de AB ve NATO ile ilişkisi vurgulanarak diğer ülkelere özendirici model olabileceğini" belirterek, "Obama yönetiminde, ABD'nin çok başarılı olmadığı alanlar dahil, ortak hedeflere uluşmada Türkiye ile birlikte çalışmanın ve ortaklığın değeri biliniyor" dedi.
Holmes, "ABD'nin, Türkiye'nin İran konusunda yapıcı, onarıcı ve arabulucu bir rol oynamasından memnun olacağını" da söyledi.
Holmes, ABD Başkanı Barack Obama döneminde Türk-Amerikan ilişkilerinin tonunun olumlu yönde büyük bir değişime uğradığını ve ilişkilerin kalitesinin arttığını kaydetti.
Önceki başkan George Bush dönemindeki zorluklara işaret eden Holmes, Obama'nın çok daha kapsayıcı tarz geliştirdiğini ve bunun farklı işbirliğini de beraberinde getirdiğini anımsattı. Bu değişimin, ABD'nin dünya, bölge ve Türkiye'nin "değiştiğinin" farkına varmasıyla arttığını ifade eden Holmes, aslında ABD'nin de son 10 yılda önemli değişim geçirdiğini hatırlattı.
Holmes, karşılıklı ziyaretler ve ilişkilerdeki olumlu hava sayesinde Türk kamuoyunun da ABD'ye bakışında ilerlemelerin görüldüğünü ifade etti.
James Holmes, bir soru üzerine, Türkiye ile ABD arasında Obama döneminde ortaya atılan "model ortaklık"ın arkasında, son 20 yıldır kullanılan stratejik ortaklık tanımının ötesine geçme isteğinin yatıyor olabileceğini belirtti.
Holmes, bu kavramı, "Türkiye'nin sahip olduğu ortak değerler, demokrasi, serbest pazar anlayışı, insan haklarına saygı ve ortak güvenlik konularıyla diğer ülkelerde, daha geniş işbirliğine özendirici ilham yaratmaya yönelik bir formülasyon" olarak gördüğünü kaydetti.
Holmes, "Bunu nasıl yapmak gerekir? Türkiye'nin hem bağımsız rolü hem de AB ve NATO ile ilişkisi vurgulanarak diğer ülkeler özendirilecek ve bu durum diğerleri için model olacak" diye konuştu. Holmes, bu modelde özellikle demokratik haklara vurgu yapılmak istendiğini dile getirdi.
Holmes, "Amerika'da 'Biz kimseden yardım almayacak kadar güçlüyüz. Türkiye'nin yardımına ihtiyacımız yok' diyenler vardır ama Obama yönetiminde bunu görmedim. Bazı konular var ki, o konularda diğerlerinin bu rejimlere, bu toplumlara bizden daha iyi ulaşabileceğini Obama yönetimi kabul ediyor ve 'Bunu neden kullanmayalım' diyorlar. Obama yönetiminde, ABD'nin çok başarılı olmadığı konular ve alanlar dahil olmak üzere ortak hedeflere uluşma yolunda Türkiye ile birlikte çalışmanın ve ortaklığın değeri biliniyor" ifadesini kullandı.
Yine de Türkiye'nin "Tahran, Hamas ve (Sudan Devlet Başkanı Ömer) El Beşir'e yönelik açılımının çok soru işaretine" yol açtığını ifade eden Holmes, şunları söyledi:
"Tarafsız bir gözlemci olarak konuşuyorum. ABD bence Türkiye'nin İran ile ilişkilerini güçlendirme çabalarından rahatsız değil. Ancak soru işaretleri yaratan ve hayrete düşüren iki konu var. Biri, tartışmalı seçimlerden sonraki Türkiye'nin açıklaması ki, Türkiye'nin rejimin en önde gelen savunucusu gibi görünmesi bana göre yanlış bir adım. Buna bir açıklama getiremiyorum. İkincisi ise Türkiye'nin İran'ın nükleer güce sahip olma hakkıyla, ABD ve diğer nükleer silah sahibi ülkelerin rolünü kıyaslaması, benim görüşüme göre aşırıya kaçıyor."
Holmes, bu konunun Türkiye-İsrail ilişkilerine de etki ettiğini belirtti.

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 10:33

İLGİLİ HABERLER