Gündem
  • 10.10.2002 08:49

HÜLYA AVŞAR ŞOV’DAN GÖZALTINA...

KAYNAK : Haber Vitrini Urfa’ya kuma giden Gülten Esen, eşi Cemil İstekli ve onun ilk eşi Yıldız İstekli ile birlikte Hülya Avşar Show’a konuk oldu. Üçlü stüdyoda Avşar’ın sorularını yanıtlarken dışarıda da Üsküdar Emniyet Müdürlüğü’nün sivil polisleri bekliyordu. Polis, çekimlerden sonra ailesinin 17 yaşında olduğu iddiasıyla şikâyetçi olduğu Esen’i ekip otosuna bindirip götürdü. Üçümüz aynı yataktayız 19 yaşında olduğunu söyleyen Esen, İstekli’yi çok sevdiğini belirterek, "Ben her şeyi göze alarak kuma geldim. Buradaki yaşantıyı biliyordum. Yıldız ablaya yalvardım beni kuma alsın diye. O da kabul etti. Ben de Cemil’den habersiz Urfa’ya gittim. İmam nikâhlı olmaya bile razıydım. Çok mutluyum" dedi. İstekli ise Avşar’ın "Bir gün Gülten’le, bir gün Yıldız’la mı yatıyorsun?" sorusuna, "Üçümüz birlikte yatıyoruz" diye yanıt verdi. Bu yanıt karşısında şaşıran Avşar, "Biz şehirliler biraz havalara girmişiz. Demek ki bir erkeği iki kadın kullanabiliyor" diye konuştu. BENİM ÜSTÜME KUMA ALMASINI KABUL ETMEM 6 çocuklu sevgilisine ikinci eş olmak için İstanbul’dan Siverek’e gelen Gülten Esen, "Üzerime kuma aldırmam" diyor. Yıldız Erik söze girip kumasının gözüne bakarak şunları söylüyor: "Cemil’i üçüncü kez ellerimle evlendireceğim!" Asmalı Konaklar’ın, Azadlar’ın, Berivanlar’ın, şu sıralar furya halindeki bu Güneydoğu güzellemelerinin böyle bir etkisi de olabiliyor demek ki. Kızlar aşkın artık sadece oralarda olduğuna inandırılıyor. Kuma üstüne kuma gelen kadınların katık etmek, bölüşmek zorunda olduğu erkeklerin kolları arasında. 16 YIL SONRA AŞK Urfa, Siverek’te, Karacadağ’ın Kaynak köyündeyiz. Çiftçi Cemil İstekli’nin (40) iki odalı evinde. Cemil, birkaç ay bekçi olarak çalıştığı İstanbul’dan onu sessiz bir hasretle bekleyen karısı Yıldız Erik (32) ve altı kızına 10 eylülde döndü. 11 eylülde kapısını İstanbul’da bilgisayar operatörü olan Gülten Esen (19) çaldı ve Yıldız Hanım’ın kuması olmaya hazır olduğunu söyledi. "Artık beni bölüşmek zorundalar" diyor Cemil Bey. "Ben Yıldız’ın sevgisinin üstüne sevgi tanıyacağımı sanmıyordum. Ama 16 yıl sonra tanıdım. Yine âşık oldum." Gülten, sizinki ilk görüşte aşk mıydı? Gülten Esen: İstanbul’da şirketlerimiz yan yanaydı. Beni durağa getirip götürdükçe hoşuna gitmişim. Ben "Yaşımız uygun değil" diyordum. Teklif ettikçe ben de hoşlanmaya başladım. Sonra itiraf ettim sevdiğimi. Siz nerelisiniz? G.E.: Ankaralı. Ama annem ve anneannemle İstanbul, Güngören’de oturuyordum. Babam bir yıl önce annemden ayrıldı. O Ankara’da. Buradaki hayat sizi korkutmaz mıydı? G.E.: Tam tersine. Ben çocukluğumdan beri Urfalı sanatçıları dinlerim, köy dizilerini çok severim. "Berivan" mesela en sevdiğim dizidir. Bu dizinin içine girmiş gibi mi hissediyorsunuz? G.E.: Bazen tarlada çalışırken "Berivan" dizisini hatırlıyorum. Ama gözümü sevgi almış bir kere. ‘ANNEM SAVCILIĞA VERDİ’ Anneniz babanız? G.E.: Babam kabul etti. Anneme de "Artık evimin kadını oldum" dedim. Ama annem savcılığa verdi beni. Cemil, ona geleceğimi söylediğimde istemedi beni. Telefonu suratıma kapattı. Ama ben "Geleceğim, kapında köpek de olsam geleceğim" dedim. O ayın 10’unda buraya geldi, ben 11’inde. Peki, sevdiğiniz erkeği paylaşmak zor değil mi? G.E.: Zor ama alışacağım artık. Ya bir gün üstünüze kuma getirirse Cemil Bey? G.E.: Kabul etmem. Sevmem onu o zaman. Yıldız Hanım, siz bu kuma işine karşı mısınız? Y.E.: Karşıydım kumalığa. Artık değilim. Cemil’i üçüncü karıyla kendi ellerimle evlendireceğim. Hiçbir kadın benden vazgeçemez! Pek çok erkekten üstün olduğunu düşünen Cemil, "Susuz ekmeksiz olurum ama aşksız olamam" diyor... Cemil Bey, sizde özel olan ne? Kadın ruhundan çok mu iyi anlıyorsunuz? Cemil İstekli: Ben de şaşırıyorum. İstanbul’da başka kadınlar da tanıdım. Hiçbiri benden ayrılmak istemezdi. Ama Gülten’in gençliğine acıyorum. ‘KISKANACAKLAR TABİİ’ Bu iki kadın sizi kıskanmaz mı şimdi? C.İ.: Bölüşmeyi öğrenecekler. Kıskanacaklar ama hissetirmeyecekler. Erkekler bölüşülecek kadar değerli şeyler mi? C.İ.: Hayır, her erkek değil. Ama siz öylesiniz? C.İ.: Evet. Çok mu sağlıklı bir erkeksinizdir? C.İ.: Evet, çok sağlıklıyım. Susuz, ekmeksiz olurum da, aşksız olamam. 40 yaşındasınız ama artık. C.İ.: Hâlâ kendimi çok kuvvetli hissediyorum. Karılarınız size hizmet için yarışıyor mu? C.İ.: Mesela şimdi ben Gülten’le yatıyorum. Yıldız yataklarımızı yapıyor, sonra gidiyor. Başka yerde kalıyor. Sabah geliyor, suyu ısıtıyor. Bizi uyandırıyor. Sonra çayımızı hazırlıyorlar ikisi. Banyoda sırtınızı kim sabunluyor? C.İ.: Bazen biri, bazen diğeri. Biri su ısıtıyor, biri sırtımı sabunluyor. Sonra birlikte tarlaya gidiyoruz. Biri Kürtçe biri Türkçe türküler söylüyor çalışırken. Yatma işini sıraya mı bindireceksiniz? C.İ.: Şimdi bu iki karılı olmak zor. Çarşıya gidip birine bir şey aldın mı, öbürüne de alacaksın. Bunun gibi bir şey bu da. Ev de küçük, çoluk çocuk bir arada yatmak zorundayız. Ama yine de zor da olsa karılarımı tatmin etmek zorundayım. Karılarınız sıralarına uyacaklar mı? Tabii. Ne demek? Ben yeni eşimle daha ilk dün yattım. Çünkü yeni nikâhlandık. Cuma başladı düğünümüz pazar bitti. ‘OKŞAYIŞIMI SEVİYORLAR’ Köyde erkekler sizi kıskanıyorlar mı? C.İ.: Köydekiler de, Siverek’tekiler de "Elini kafamıza sür" diyorlar. Avukat, doktor, bu tip şahıslar söylüyor. Sizde neyi kadınlar bu kadar seviyor? C.İ.: Çıktığım kadınların hiçbiri beni hiç terk etmediler. Ta ki ben terk edene kadar. Bir kadınla beraber oldunuz ve sabah uyandınız. Ne der kadın size? C.İ.: Çok memnun kaldıklarını söylerler, sonra beni yine ararlardı. Cinsel açıdan mı etkilersiniz onları? C.İ.: Okşayışım hoşlarına gidiyor herhalde. Başka ne olabilir? Erkek arkadaşlarım da "Sen yakışıklı değilsin. Bize sırrını söyle" diyorlar. (Milliyet) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:20

İLGİLİ HABERLER