Uzun zamandan beri özel röportaj vermeyen Hülya Avşar bu suskunluğunu bizim için bozdu ve ilginç açıklamalarda bulundu. Ünlü oyuncu, magazinde gündem oluşturacak bilinmeyenlerini sıraladı. “Avşar kızı” bir yıl içinde hayatına kesinlikle birinin gireceğini ve onunla evleneceğini söyledi. İşte Hülya Avşar ile Saadet Gürses arasındaki söyleşi:

- ‘Kadın İsterse’nin dizi setinde bana zaman ayırdığınız için öncelikle teşekkür ederim...

Gerçekten bu aralar çok yoğunum ama seni sevdiğim ve bu işin senin için çok önemli olduğunu bildiğim için kabul ettim.

- Boşanmanızın ardından yaptığınız açıklamalarda “her şey cinsellik değildir, bir kadın bekleyebilir. Yeter ki kendine özgüveni olsun” diyorsunuz. Ve bir erkeğe ihtiyaç duymadığınızı açık yüreklilikle söylüyorsunuz. Peki hayatınızda artık yeni bir erkek olmayacak mı?

Bir erkeğe karşı sevgi ve ilgi duymadığım sürece aklıma cinsellik gelmiyor. Düşünün ki eşim askere gitti. 1.5 yıl ne yapacağım. Yani insan nasıl sevdiğini beklerse, aklına cinsellik gelmezse ben de öyle beklerim. Ama kesinlikle bir sene içerisinde hayatıma yeni bir erkek girecek ve onunla evleneceğim. Ancak bu kesinlikle Kaya olmayacak. Bir sürü aday var, ee artık onların arasında bir tane seçerim.

- “Aralarından” dediniz, valla yine tüm şakacılığınız üzerinizde maşallah...

Girecek ama bir seçebilsem aralarından, çok aday var da tabiî ki ciddi olacak.

5-6 yıl sonra her şeyi tadında bırakıp dünyayı keşfe çıkacağım

- Aile içerisinde sizin sözünüz mü geçiyor?

Aile derken neyi kastettin, biliyorsun ben artık evli değilim!

- Yani, anneniz, kardeşiniz ve kızınız hepsinin üzerinde siz söz sahibisiniz demek istedim. Baskın bir kişiliğiniz var, sanki sizi dinliyor ve sizden çekiniyorlar...

Daha çok insan ilişkileri önemli benim için hayatta. Her boşanan düşman olmaz, her gelin-kaynana düşman olmaz. İnsan ilişkisi denen bir şey var. Emek verdiğiniz ilişkileri korumak önemli benim için. Kolay kolay bozmamak lâzım bence. Bu yüzden de manevî değerler çok önemli. Oradan gelen enerji insanın hayatını çok iyi yönlendiriyor, yoksa mutsuz olurum. Ailenin bir arada olabilmesi için bir kişinin toparlayıcı olması gerekiyor ve o kişi de benim. Onun için Allah bana sağlık verdiği süre içinde de mücadele etmeyi düşünüyorum. Ama çok şükür, şimdi her şey yoluna girdi, rayına oturdu. Çünkü Helin kendi işini kurdu. Annem gayet keyifli, sağlıklı, düzgün bir yaşantısı var. Benim için önemli olan bundan sonra çocuğumun iyi bir hayatının olması. Her şey parayla pulla da olmuyor. Yukarda Allah kime ne yapacağını biliyor, herkesin kısmetini ayırmış bir kere, ona göre de veriyor. Her zaman yapıcı olmak lâzım, yapıcı olduğun sürece de her şey güzel olur. Çok sık ailece bir araya gelerek, mutlu olmayı hak ediyoruz. Bunu dün sağlıyorsak, yarınlarda da sağlayacağız. Bu böyle biline. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.

Saadet’çiğim, ben de sana aklıma gelmişken sorayım. Neden intihara kalkıştın? O dönemde sana çok kızdım. Her çaresizlik, bir sürü alternatif getirir insana. Yeter ki o noktayı geçmeyi başar. Bak şimdi ne kadar iyi görünüyorsun bence. Bu halinle dizilerde de oynarsın. Magazinci de oldun. Senin ne hakkın var Allah’ın verdiği canı almaya kalkışmaya. Yapma sakın bir daha öyle şeyler.

- Siz çok güzel, çok başarılı ve çok ünlü bir yıldızsınız Hülya Hanım, ama ateş düştüğü yeri yakar. Beni de hastalık ve çaresizlik bu yola itmişti. Yoksa kim kıymak ister günah olduğunu bile bile canına. Ama Yüce Rabbim bana canımı bağışladı, sonra sizler gibi dostlar, melekler. Ve melek bir abla verdi. Artık ben de yarına umutla bakıyorum. Sizi dinleyeceğim.

... Sanatçılar genellikle hep sahnede ölmek istediklerini söylerler. İbrahim Tatlıses de bir açıklamasında “Zamanı gelince tadında bırakmalı sanatı” ifadesini kullanmıştı. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Evet ben de İbrahim Bey’e katılıyorum, aynı fikirdeyim. 5-6 yıl daha kendime zaman tanıyorum, ondan sonra da değişik ülkeler, değişik hayatlar, değişik yaşantı tarzı yani yepyeni bir Hülya Avşar olarak dünyayı keşfe çıkacağım, her şeyi tadında bırakıp.

Tatlıses adam gibi adamdır

Röportajda bir ara İbrahim Tatlıses’ten açıldı konu. Çünkü onun da yardımseverliğinden konuşuyorduk. Ve İbrahim Tatlıses’in çıkarttığı gömleklerinden söz açtık. Hülya Hanım’ın “White Company” adı altında piyasaya sürdüğü tişörtleri konuştuk. Hülya Hanım, beyaz serisine şimdi de klasik yazılı ve siyahları da ekleyeceğinin müjdesini verdi ve yine neşeli, şakacı hali ile gülerek “Kıskanç İbrahim” dedi İmparator’a. “Şu andaki tek rakibim” diye ekledi. Sonra da “İbrahim Tatlıses bambaşkadır, adam gibi adamdır” dedi.

Çocuklar için kitap yazıyorum

- Kızınız Zehra geçen gün sizinle aynı dizide oynadı ve çok başarılıydı. Onun için ileride bir projeniz var mı?

İleride Zehra’nın ve başka çocukların okuyabileceği ve onlara hayatlarında destek olabilecek bir kitap yazıyorum. Özel bir kitap olacak kızım Zehra için başlamıştım fakat şimdi tüm çocuklara miras olarak kalacağını düşünüyorum. İçimden geçen ama anlatmam mümkün olmayan, ancak büyüdüğü zaman anlayabileceği ve hiçbir zaman unutmasını istemediğim şeyleri yazacağım. Yani, çok özel ve benim için önemli şeyleri ona ve tüm çocuklara armağan edeceğim.

Hülya Show ve yeni albüm

- Bana biraz projelerinizden söz eder misiniz?

Tabiî, TGRT kanalında “Hülya Show” programıma yeniden başlıyorum. Bir sinema projesi var, onu tamamladıktan sonra nisan ayında bomba gibi bir albümle geliyorum. Şu anda ise “Pişti” devam ediyor, çok keyif aldığım bir program, çok eğleniyorum.

Şöhretten pişman değilim

- Şöhret olmadan önce mi mutlu idiniz, yoksa şimdi mi?

Tabiî şimdi, daha mutluyum. Kesinlikle şimdiki şartlar maddî, manevî beni çok mutlu ediyor. Ben yaşadığım her şeyden mutluluk duyuyorum. Hayata güzel bakıyorum. Allah’a olan inancım çok büyük. Her şeyi o biliyor ve dilerim Allah bu mutluluğumu her zaman arttırarak devam ettirsin inşallah.

Eleştirilerde hayranlık var

- Devamlı hakkınızda yorum yapılması ve bunlara yanıt vermek zorunda kalmak sizi üzüyor mu?

Umurumda bile değil bunlar. Daha doğrusu beni sevindiriyor, bunun altında bir iltifat, bir hayranlık, bir sevgi yatıyor bence. Her konuşmanın ardında gizli bir hayranlık seziyorum. Önemli insanlar ile uğraşırlar ve kıskanırlar.

Allah’ın verdiği nimetler

- Güzelliğinizi neye borçlusunuz?

Önce Allah’a, sonra anneme. Çünkü o çok güzel bir kadındır ve ben 6 yaşımdan beri spor yapıyorum. Ayrıca düzenli besleniyorum, uykuma dikkat ediyorum, her şeye olumlu bakıyorum. İçki yok, sigara yok, her zaman temiz havada geziyorum. Hep pozitif düşünüyorum. Allah’ın bana verdiği nimetlere iyi bakıyorum. Zaten vücut da belli bir yaştan sonra sporu istiyor, sağlık için. Ama ben sporsuz yaşayamam. Herkese de sağlıklı yaşamı ve stresten uzak durmayı tavsiye ediyorum.

Ablam benim her şeyim

- Kıyafetlerinizi nereden alıyorsunuz?

Tabiî ki Helin Avşar. Ben son 1 yıldır asla giyime para vermiyorum. Helin’in Nişantaşı’nda açtığı butik, gerçekten çok güzel.

- (Bu arada röportaj esnasında Helin Avşar geldi. Abla kardeşi bir arada yakalamışken sorularımı sormaya devam ediyorum.) Helin ablan için ne söylemek istersin?

Benim için dünyam, ayım, güneşim, karım, yağmurum, suyum, kısaca nefesim, her şeyim. (Gülüyorlar beraber.)

Canlı okuma taraftarıyım

- Geçen gece TV programınız “Pişti”de canlı performans sergilediniz. Aslında oradaki bir seyircinin isteğini kıramadınız ama size helâl olsun. Çok büyük bir başarı ile imtihanı geçtiniz. Sizi ayakta alkışladılar.

Bu tercih meselesi. Ben aslında canlı okuma taraftarıyım. Yani çıplak sesle insanın ses rengi ortaya çıkıyor ama şartlar neyi gerektirirse öyle yapıyoruz.

- Sevgili Hülya. Havanız, güzelliğiniz ve o güzel kalbinizle beni bugün geri çevirmediniz. İlk röportajımda sizi konuk etmenin şerefini yaşadım. Teşekkür ederim.