HÜRRİYET GAZETESİ'NİN THY MANŞETİNİN FOYASINI SABAH ORTAYA ÇIKARDI...
Manşetlerin sırrı
Biliyorum, bazılarınız sıkılıyorsunuz ama bazen İ'lerin üzerine noktayı iyi koymak gerekiyor. Bu böyle bir dönem. Kimin ne yaptığının, niçin yaptığının iyi anlaşılması, herkesin gerçek yüzünün ortaya çıkması için kimi konuların tekrar tekrar yazılması gerekiyor.
Konu Doğan Grubu gazetelerinin yayın politikası.
Göreve geldiğimiz günden beri altını çizdiğimiz bir nokta var. Manşetleri grup veya kişisel çıkarlara alet etmemek. Bu Batı ülkelerinin verili kuralı. Oralarda böyle bir noktayı vurgulamak bile ayıp.
Ancak Türkiye'de medya-siyaset ilişkisi öyle kirli noktaya varmış durumda ki, her manşetin arkasına bakmak, her haberden kuşku duymak gerekir hale geldi.
Biz SABAH'ta bu anlayışı yıkmak için varız. İlkemizi ilk günden açıkladık, ''İyi insanlar iyi gazete yapar.''
Haberlere yaklaşımımızdaki bu farklılık okur tarafından da gayet iyi anlaşılıyor.
SABAH'ın bu tutumu, bütün medyayı denetimi altına almak isteyen Aydın Doğan'ı açık bir biçimde rahatsız ediyor.
Haberin kaynağı dedikodu
O nedenle, Doğan Grubu gazeteleri aralarında paslaşır gibi, SABAH aleyhine oluşturulmuş küfürname biçimindeki haberleri kendi içlerinde çevirip duruyorlar. Bir gün birinde, ertesi gün diğerinde SABAH aleyhine temeli olmayan, dedikodu ve küfüre dayalı bir haber yayınlanıyor.
Bunu sadece SABAH için yapmakla kalmıyorlar. Gözdağı vermek için de kullanıyorlar. Örnek mi, işte Türk Hava Yolları.
Bundan kısa bir süre önce Hürriyet Gazetesi, Türk Hava Yolları'nın yeni yönetimi aleyhine bir manşet yaptı. Manşet, yeni yönetimin şirketin altını üstüne getirdiğine ilişkindi.
Doğan Grubu'nun THY ile ilişkilerini bilmeyenler için sıradan bir haberdi. Ancak THY'nin yakıtını Petrol Ofisi'nin verdiğini, THY uçaklarını Doğan'ın Ray Sigortası'nın sigortaladığını, THY Magazin'i Doğan'ın matbaasının bastığını bilenler için farklı bir anlamı vardı.
Doğan Grubu gazeteciliği
İmzasız yayınlanan manşet, ''Bu manşetin arkasında ne var?'' sorusunun en çarpıcı ve haklı örneğiydi. Çünkü THY'nin yeni yönetiminin yakıt alımı ve sigorta işini ihaleye çıkarma niyeti işdünyasına sızmıştı. Manşetin arkasında Doğan Grubu'nun THY ile sürmesini istediği ticari ilişkiler vardı.
Bu, Doğan Grubu'nun Türkiye'de geliştirdiği gazetecilik çalışmasının en tipik örneğidir.
Yepyeni bir dönem başlıyor
Bu haberleri yapan, kendine yakın batık bankacıları göklere çıkaran, kendine kamu bankasını peşkeş çeken Vural Akışık, Tevfik Altınok gibi bürokratları maaşla yanında çalıştıran bir zihniyetin, kendisinin tamamen aksini savunan SABAH'a küfür etmesinden daha doğal bir şey olamaz.
Ama hep vurguluyoruz, onların küfürleri, esip gürlemeleri bize işlemez. Ne demişler, demirden korkan trene binmez. Medya babalığı dönemi bitti. Türkiye, Batı tipi gazeteciliğin egemen olduğu bir ülke durumuna gelecek. Bunu da Aydın Doğan'a rağmen yapacak.
Bu köşe de bunun için var. Türkiye'de sadece haber için haber yapmak, iyi gazete yapmaktan keyif almak isteyenlere, medya terörünün hışmına uğrayanlara destek vermek için var.
Bu yazılardan sıkılmayın, Türkiye'de yeni bir dönemin başladığının işareti olarak alın ve herkesin durduğu yeri daha net görmek için okuyun.
(Ergun Babahan/ Sabah)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:58
