Yaşam
  • 6.8.2007 02:12

İBRAHİM TATLISES İLE MAGAZİNCİLER ARASINDA İNANILMAZ KAVGA!.

MGD Yönetim Kurulu, Bodrum'da görev yaptıkları sırada İbrahim Tatlıses'in ve adamlarının saldırısına uğrayan Canlı Canlı Ekibine karşı yapılan saldırıyı kınadığını açıkladı.

Magazin Gazetecileri Derneği  (MGD) Yönetim Kurulu, Bodrum'da görev yaptıkları sırada İbrahim Tatlıses'in ve adamlarının saldırısına uğrayan "Canlı Canlı" ekibine karşı yapılan saldırıyı kınadığını açıkladı. MGD Yönetim Kurulu, Hukuk Danışmanlarına görev vererek, Kanal D “Canlı Canlı” programı ekibi adına Bodrum’da görev yaparken saldırıya uğrayan üyemiz muhabir Deniz Altuntaş ile kameraman Lokman Akdeniz’in yasal yollardan haklarının savunulmasını istedi.

MGD'NİN KINAMA AÇIKLAMASI:

Kanal D "Canlı Canlı" programı ekibi adına Bodrum'da görev yapan üyemiz, muhabir Deniz Altuntaş ile kameraman Lokman Akdeniz'in, Torba'da görev yaptıkları sırada, İbrahim Tatlıses'in ve korumalarının saldırısına uğradığını üzüntü ile öğrenmiş bulunuyoruz…Şöhretini ve kariyerini önemli ölçüde magazin medyasına borçlu olan İbrahim Tatlıses'in, her ne suretle olursa olsun, görevi başında bulunan meslektaşlarımıza karşı kaba kuvvet kullanarak, hakaretler ve küfürler de bulunamaz. Gazeteci meslektaşlarımızın kullandıkları kameraları kırmaya yeltenemez…
İbrahim Tatlıses, bir türlü yoluna sokamadığı ve davranışlarını dengeleyemediği medya mensubu arkadaşlarımıza karşı Bodrum'da yine kaba kuvvet kullanmak suretiyle bir kez daha küçük düşmüştür.
Bu kabullenemez davranış bizleri de bir kez daha üzmüştür.
Magazin Gazetecileri Derneği Yönetim Kurulu Olarak, İbrahim Tatlıses'i, bu davranışından dolayı şiddetle kınıyoruz…
İbrahim Tatlıses, bir kurumu, bir camiayı temsil eden arkadaşlarımıza karşı kullandığı şiddet ve kaba kuvvet nedeniyle, mağdur olan meslektaşlarımızdan ve magazin camiasından derhal özür dilemelidir.
MGD Yönetim Kurulu, Hukuk Danışmanı Av. Ufuk Özkap'ı görevlendirerek, saldırıya uğrayan Canlı Canlı Ekibi'ndeki arkadaşlarımız Deniz Altuntaş ile kameraman Lokman Akdeniz'in hukuki haklarını sonuna kadar korumak adına görevlendirildiğini, kamuoyuna duyururuz.
Magazin Gazetecileri Derneği
Yönetim Kurulu

CEBRAİL MUNGAN: "CAN GÜVENLİĞİMİZDEN ŞÜPHE EDİYORUM!"
"Canlı Canlı" programının yapımcısı Cebrail Mungan, "Bodrum'da görev yapmakta olan muhabirimiz Deniz Altuntaş ile kameramanımız Lokman Akdeniz'in, ses sanatçısı İbrahim Tatlıses ve korumaları tarafından saldırıya uğradığı doğrudur. Ayrıca, kameramız kırılıp çekim yapılan kaset gasp edilmiştir" dedi.

Mungan, "Olayın yaşandığı gece 02.30'da Tatlıses tarafından telefonla ölüm tehditi aldım. İbrahim Bey'in bu çirkin tavırlarını hayret ve şaşkınlık içerisinde karşılamaktayım. Kendisine hiç yakıştıramadığım bu çirkin olayın ve aldığımız tehditlerin ardından, şahsımın ve ekibimin can güvenliğinden şüphe duymaktayım. Türkiye Cumhuriyeti savcılarını ve İçişleri Bakanlığı'nı bu konuda göreve davet ediyorum! Biz gazeteciyiz, mafya değil! Tatlıses ile kişisel hiçbir sorunumuz yoktur. Bu yüzden hakkımızı yüce Türk mahkemelerinde arayacağız."

ONU ALLAH'A HAVALE EDİYORUM

Cebrail Mungan, olay gecesi yaşadıklarını ise şöyle anlattı, "Dün gece saatlerin de, gerçekleşen hadiseler 'Canlı Canlı' ailesini derinden üzmüştür. Bodrum'da bulunan ekibimize, çirkin saldırılarda bulunulmuş, kameralarımız kırılıp içinde darp görüntülerinin bulunduğu kaset alınmıştır… Muhabir Deniz Altuntaş ve kameraman Lokman Akdeniz darp edilmiş ve bizzat İbrahim Tatlıses'in filli saldırılarına maruz kalınmıştır…

İbrahim Tatlıses, muhabirlerimize ağza alınmayacak küfürler etmiş, insanların din değerleri ile Allah inancını hiçe sayan galiz küfürler etmiştir... Ancak şehir eşkiyası bununla yetinmemiş, gece saat 02.30'da evde bulunduğum sırada cep telefonumda beliren bir özel numaradan beni arayarak bir daha Bodrum’a ekibimin ayak basamayacağını, 'Ben Urfalı'yım, adamı ne yaparım biliyor musun' türünden tehditlerle bana göz dağı vermiştir… Küfürler sahibine aittir…

Ancak şunu söylemeliyim ki, 8 gün önce doğum yapan eşim, dün geceden beri huzursuz… Dünyaya gelen oğlum Emir Burak’ın rızkıyla oynamış ve eşim sütten kesilmiştir… Onu, yüce Allah’a havale ediyorum."

İBRAHİM TATLISES: İKİ SENE EKMEĞİMİ YEDİN
Öte yandan İbrahim Tatlıses, dün katıldığı bir programda, "Canlı Canlı" muhabirine vurmadığını ancak onun "ağzımı burnumu kurdı" diyerek ifade verdiğini, çekilmesini istemediğim görüntüleri çekmeye çalıştığı için tartıştıklarını belirterek, "Daha önce iki yıl benim yanımda çalıştı. Bu çocuğun herkesle problemleri var. Ben önce rica ettim, sonrasında da benim bulunduğum yere giremezsin" dedim" diyerek olayı anlattı.

TATLISES'İN CANLI YAYINDA SÖYLEDİKLERİ:
"Sayın Tatlıses mayın Tatlıses yok. Benim babamın lafı vardır gözünle görmedigin kulagınla duymadın şeye inanma. Ben orada terlikle şortumla atletle oturuyorum çıktım, caddede yürüyorum bir yere bakacağım, arabadan iniyorlar ve çekmeyin diyorum ve böyle bir hakkım var ama çekiyorlar ve o hakkıma saldırıya ugruyorum. Böyle bir yasa da var ve hakkım da var, benden izin almadan kamerasını çalıştıramaz.

Benim basın mensuplarının hangisiyle problemim olmuş. Hülya Avşar’la problemi var. Bu görünen arkadaş kıllık yapıyor. Saygı iki türlüdür. Ben hata yapmam, özür de dilemem. Beni gecenin 02.30'unda jandarma ifade vermeye çağırıyor, hayırdır diyorum. 02.30'da Cebrail'i arıyorum. Ben diyorum ki, bir daha bulundugum yere giremeyeceksiniz. Asla artık 'Canlı Canlı' ekibi gi-re-mez! Bana diyor ki, bu ne sinirlilik diyor. Sen bir şey gördün mü, sinirli degilim, benim bulundugum yere giremeyeceksiniz.

Dedi ki, ben Malatyalı'yım girerim. Ben de dedim ki, bu ne demek lan, ben de Urfalı'yım. Deniz'e vurmadım, HAYIR! Ağzımı, burnumu kırdı, diyor. Hiç öyle bir hali var mı? Ben elinden kamerasını aldım ve çekmeyeceksin dedim. Bak, emir kulusun dedim, çekmek zorundasın ama ben kendimi savunmazsam nasıl olacak? Çekme, istemiyorum dedim. Bakın bu çocuk sürekli bir agrasif çocuk. Bu çocuk kaç kişiden dayak yedi. Bizim çocuklar, iki sene ekmegini yedin, ayıp lan, ayıp diyorlar. Yine çekiyor. Beni yolda 10-15 kişi görür ama televizyonda böyle görünmek istemiyorum.

Bakın böyle küçük tahrikler beni kandırmaz. Diyor ki, 'kan durmaz, yaram derin kan durmaz, nazlı yardan bana selam gelmiş, kendi gelsin selam beni kandırmaz. Ben gerilmem. Ben kimseye, Bodrum'a sokmam demedim. Ben sadece mecazi anlamda dedim ki, bir daha benim bulundugum yere giremeyeceksin dedim, yanlış anlamışlar."

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 16:56

İLGİLİ HABERLER