Billboard dergisine konuşan Teoman, magazin muhabirini yumrukladığına pişman olmadığını söyledi.
Ünlü rock'çı, "Olayın tek kötü tarafı o gün yanıma korumamı almamış olmam. Korumamı alsam, onları korurdu! O kadar çok ellerine sağlık mesajı aldım ki... Buna bir sürü ünlü sanatçınınki de dahil" dedi.
"Söz Müzik Teoman" adlı yeni albümünün şerefine Billboard dergisine konuşan Teoman, bir magazin muhabirini yumrukladığı olayla ilgili şu açıklamayı yaptı: "Olayın tek kötü tarafı o gün yanıma korumamı almamış olmam. Korumamı alsam onları korurdu! O kadar çok ellerine sağlık mesajı aldım ki. Buna bir sürü ünlü sanatçınınki de dahil. Çıkan haberlerin yüzde 80’ninin yalan olduğu, onlara karşı yapabilecek kanuni hiçbir hakkımız olmadığı düşünülürse bir yumruk fazla değil. İki tanesi de değil."
üetlerden oluşan bir albüm hazırlama fikri sizden mi çıktı?
- Plak şirketimiz "Eski düetlerini başka müzisyenlerle tekrar yapalım" dedi, benim de işime geldi. Birkaç tane daha düet yazarım, sonra da albümü çıkartırız, diye düşündüm. Hatta bir tane de yeni parça yaptım. Eski parçaları kimlerle yorumlarım diye düşünürken şöyle bir problem ortaya çıktı. Bu çalışmayı sadece kadın müzisyenlerle yapmak istemiyorduk. Aşk şarkılarını erkeklerle birlikte söylemem ise garip durdu. "Bari bazılarını siz tek başınıza söyleyin" derken olay karıştı, yayıldı, bir de baktık elimizde iki cd’lik bir çalışma var. Yakın gelecekte artık albümlerin satmayacağını düşünürsek bu cd formatındaki son albümüm olabilir. Artık format değişir, sadece dijitale mi gider yoksa yeni, daha güzel bir şey mi gelir bilmiyorum. Ben zaten plağa döndüm.
n Düet yapmaktan vazgeçtiğiniz şarkılar hangileri?
- Mesela Nil Karaibrahimgil, "İstanbul’da Sonbahar"ı tek başına söylüyor. Yaşar da, "Rüzgar Gibi"yi tek başına yorumladı. Kimisinde varım, kimisinde ise küçücük bir imza olsun, diye bir cümlecik söyledim. Mesela Kreş’in parçasında öyle yaptım, Emre Aydın’ınkinde de. Aylin Aslım, Erol Büyükburç da tek başına söylüyor. Ben örneğin Pamela Spence’le düet yapıyorum.
n Albümün adı da bu yüzden mi değişti? "Düetler" olacağı söyleniyordu.
- Evet, adı "Söz Müzik Teoman" oldu.
YAVUZ BİNGÖL’Ü ÇOK SEVERİM
Albüm fotoğrafları nerede çekildi?
- Güney Afrika’da "Rapsodi İstanbul" adlı şarkımın klibi çekilecekti. Klipte oynamak için seçilen model bir kız vardı, ben sadece gözlemci olarak orada bulunuyordum. O yüzden etrafta eşofmanla filan dolaşıyordum. Arada Charles Richards fotoğraflarımı çekiyordu, şipşak makinesiyle. Bu fotoğraf da onlardan biri. Albümün kapak tasarımını yapanların seçtiği üç tane fotoğraf arasında bu da vardı, en çok bunu beğendik. Hatta benim bir de kitabım çıkıyor şarkı sözleri, notalar ve resimlerimin olduğu. Onun ismi de "Söz Müzik Teoman." Kitabın kapağı için de 100 tane resim arasından şansa aynı resim seçilmiş. İkisi de aynı anda, bu ay çıkıyor.
n Albümün ve kitabın çıkış tarihini özellikle mi aynı döneme denk getirdiniz?
- Eş dönemlerde başladık, bari hayatımızda ilk kez bir şeyi senkronize yapalım, dedik.
n Bu kadar ismi aynı albümde toplamayı nasıl başardınız? Sezen Aksu, Candan Erçetin ikna etmesi zor isimler...
- Bu insanlar hep eşimiz dostumuz. Bu tür çalışmalara genelde saygı albümü denir, bizimki sevgi albümü. Bir saygı albümü yapmak için yeterli bir kariyerim yok, daha bir 10- 15 senesi var, onun. Arkanızdan gelen kuşaklar sizden çok etkilenmiştir de böyle bir şey yaparlar. Albümde kendimden önceki jenerasyonlar da olsun istedim, Erol Büyükburç ya da Sezen Aksu gibi isimler... Benim kendi jenerasyonumdan Yaşar, Feridun Düzağaç var. Bir de daha ufaklarımız var, Kreş diye çok beğendiğim bir grup yer aldı, mesela. Rashit var, Hayko Cepkin var. Bu albüm işi çok da zevkliymiş. Bir de kendi sesimden sıkılmışım, o şarkıları başkalarından dinleyince hoşuma gitti.
n Albümde bizi şaşırtan isimlere de rastladık. Mesela, Yavuz Bingöl...
- Yavuz’un çok farklı bir yeri var. Hem Batılı enstrümanları kullanıyor, hem sesi daha yumuşak, hem halk müziğini tarayabiliyor hem de popüler kulvara da girebiliyor. Aynı zamanda çok da sevdiğim bir insan. "İki Çocuk" şarkısını punk tarzında yapmıştım, ama içeriği halk müziğini kaldırabilecek türdeydi. 18 ve 20 yaşlarında iki çocuğu anlatan bir hikayeydi. Bir tanesi askerde jandarma eriyken vuruluyor, diğeri de asılıyor. Halk müziğine çok iyi gideceğini düşündüğümden o şarkıyı Yavuz Bingöl okusun istedim.
n Kayıt aşaması nasıldı?
- Bu albümü normalde bir stüdyoda tek başıma yapıyor olsam, iki senede falan çıkartırdım. Farklı stüdyolarda eş zamanlı çalışıldığı için çok rahat bir şekilde, iki üç ayda bitti. Bir sürü aranjör olduğu için çalışma hızlandı. Ben pek bir şey yapmadım, sadece gidip aranjmanları ve mixleri dinledim. Çok da uğraşmadan çok zevkli bir albüm yaptım.
LAUBALİLİĞİ ABARTTILAR
n Magazin muhabirleriyle aranızdaki gerilimi ve her geçen gün artan olaylar konusunda ne düşünüyorsunuz?
- Beni sürekli rahatsız ediyorlar. Ama artık laubaliliği abarttılar, son olayda olduğu gibi ceketimden falan çekmeye başladılar. Ben de arkadan ceketimi çekene vurdum. O kadarını beklemiyorlardı. Çünkü paparazzilerin şöyle bir anlayışı var. Karşılarındakini sinirlendirecekler ki oradan haber çıksın. Yoksa siz makul cevaplar verirseniz zaten televizyona çıkmıyorsunuz. Ya küfür edeceksiniz, ya da inşallah bir daha olmaz ama bu örnekteki gibi yumruğu indireceksiniz.
n Olay nerede cereyan etti?
- Discorium çıkışında. Tek kötü tarafı o gün yanıma korumamı almamış olmam. Korumamı alsam onları korurdu!
n Geçenlerde Adile Naşit’i anma gününden çıkıyoruz, bir kanalın muhabiri de içeri giriyor. Girerken "Kimse var mı?" diye sordu. Ben de saymaya başladım, Haldun Dormen vs diye. "Yok yok" dedi, "Bana Teoman gibi adam lazım!"
- Bunu mutlaka yaz. Yazarsan anlaşılacak benim neler çektiğim. Çeşme’deyiz, sürekli gazetecilerden kaçıyoruz, yanımda da arkadaşım var, Mert diye. Gazeteciye gitmiş sormuş, "Niye bu adamın peşindesiniz?" "Abi, reytingi var" demiş! Yani bu heriften bir şey çıkarırız diyorlar.
n Bu partileme durumu iş ve imaj icabı mı yoksa gerçekten seviyor musunuz rock’n’roll hayatını?
- Gece dışarı çıktıysam eğlenceyi severim. Ya da bilmem kaç gün hiç dışarı çıkmam, evde takılır kitap okurum. Şu sıra pek dışarı çıkmayayım, kimseye dövmeyeyim modundayım aslında.
n Sizi magazin basınında görmekten rahatsız olan bir kitleniz var ne şekilde olursa olsun. Acaba rock müzisyenlerinin magazin basınında yer almamasını beklemek nahiflik mi?
- Ben magazin basınında olmak isteyen birisi değilim ki, adamlar benim peşimdeler! Ben o kameraları gördüğümde hiçbir zaman mutlu olmadım ki şimdiye kadar. Ama yapacak bir şey yok. Adamlar apartmanıma, evimin içine kadar giriyorlar. Ben aslında nerelere çıkıyorum onu bile bilmiyorum. Kavga görüntülerini seyretmedim bile. Kendimle ilgili haberleri de görmediğim için sadece o anda biri beni biriyle yakalamış gibi hissediyorum.
n Bu haberleri yadırgayanların yanında rockstardır, ne yapsa yeridir diyenler de var. Rockstar olmak size öyle bir dokunulmazlık sağlıyor mu?
- Herhalde benim üzerime fazla gelindiğini düşünüyordur insanlar. Bu adamı artık delirttiler, o da yumruğu çaktı diye düşünmüşlerdir. O kadar çok ellerine sağlık mesajı aldım ki. Buna bir sürü ünlü sanatçınınki de dahil. Çıkan haberlerin yüzde 80’inin yalan olduğu, onlara karşı yapabilecek kanuni hiçbir hakkımız olmadığı düşünülürse bir yumruk fazla değil. İki tanesi de değil.
İki erkek düet yapınca homoerotik oluyor
n Kadınlarla düet yapmayı daha çok seviyorsunuz değil mi?
- Erkeklerle çok zor oluyor. Aşk şarkısını şimdi iki tane adam söyleyince, homoerotik şarkı oluyor. Fatih Ürek’le söylüyor gibi oluyor. Tabii o kadar da değil...
n Tehlike çanları çalmıyordur umarım müzik çalışmalarınız konusunda?
- İçimden çıkmazsa bir daha albüm çıkarmam zaten. İçimden gelecek ki ben o şarkıları yazayım. Gelene kadar da beklerim.
’Abi albüm olmamış’ diyenler oldu
n Peki, albümü dinleme fırsatı bulanlar nasıl tepki verdi?
- Çok beğenenler var, "Abi olmamış" diyenler de. İnsanların kriterleri başka başka oluyor. O yüzden ben kendi kafama bakarım. Ben dinledim, hepsini de beğendim.
n Bazı gruplar ya da sanatçılar düete pek sıcak bakmazlar ama siz kariyerinizin başından beri albümlerinizde düetlere yer veriyorsunuz.
- Şarkıyı diyalog formatında yazmak çok keyifli oluyor. Tek bir fikri anlatmıyorsun orada, hem kadın açısından, hem erkek açısından anlatıyorsun... Ama tek kişinin söyleyeceği bir şarkıda düet yapmaya da çok sıcak bakmıyorum.
Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 14:45