"IMF HABERLERİ YALAN"
TAHİR SARIKAYA -ANKARA
Babacan, Başbakanlık Yeni Bina'da ''Reel Ekonomideki Son Gelişmeler ve 2009 Yılı Sonu İtibarıyla Yeni Teşvik Sisteminin Uygulama Sonuçları'' hakkında basın toplantısı düzenledi. Yaşanan küresel ekonomik krizin ardından dünya ticaretinde bir canlanma ve ekonomilerde iyileşmeler gözlenmeye başladığını anlatan Bakan Babacan, fakat iyileşme işaretlerine rağmen küresel risklerin önemini koruduğunu da özellikle belirtmek istediğini kaydetti.
Toparlanmanın küresel ölçekte yaygın hale gelememiş olmasının da dikkate alınması gereken bir husus olduğunu ifade eden Bakan Babacan, "Toparlanma ağırlıklı olarak gelişmekte olan Asya ekonomilerinde ve ABD'de gözlenmekte, ancak Avrupa'da toparlanma oldukça geriden gelmekte. Bu da küresel toparlanmanın önünde önemli bir engel olarak durmakta'' dedi.
Babacan, Türkiye olarak orta vadeli programı hazırlarken tüm bu küresel riskleri göz önüne alarak gerçekçi ve ihtiyatlı bir tutum sergilediklerini ve bu programla Türkiye'nin çıkış stratejisini ortaya koyan ilk ülkelerden biri olduğunu anlattı. Küresel toparlanmanın ağırlıklı olarak kamu destekli bir yapıda geliştiğine dikkat çeken Babacan, bugüne kadar görülmemiş ölçekteki kamu desteklerinin çekilmesi veya azaltılması durumunda küresel büyümenin kendi başına sürdürülebilirliği konusunda soru işaretlerinin devam ettiğini dile getirdi. Bakan Babacan şöyle konuştu:
''Gerçekçi, ihtiyatlı ve öngörülebilir tutumumuz iş dünyası ve uluslararası çevreler tarafından da güçlü bir şekilde desteklenmiştir. Birçok ülkenin kredi notu ve görünümü düşürülürken Türkiye bu dönemde kredi notu 2 kademe birden artırılan tek ülke olmuştur dünyada. Benzer şekilde ülkemiz bu yıl ve önümüzdeki dönemde en hızlı toparlanacak, en yüksek oranda büyüme rakamına sahip olacak ülkeler arasında gösterilmektedir.''
'TÜRKİYE EKONOMİSİ BÜYÜME SÜRECİNE GİRMİŞTİR'
Türkiye ekonomisini değerlendiren Babacan, üretim ve tüketim göstergelerine bakıldığında ekonominin 2009'un son çeyreği itibariyle tekrar büyüme sürecine girdiğini ifade etti. Babacan, bu sabah TÜİK tarafından açıklanan Sanayi Üretim Endeksi sonuçları hakkında şu değerlendirmelerde bulundu:
''Sanayi Üretim Endeksi'nde bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 25,2'lik oldukça yüksek bir artış oranı söz konusu. Ancak biliyorsunuz Aralık ayı bayram tatilinin olduğu bir aydı. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış şekilde baktığımızda da geçen senenin Aralık ayına göre bu senenin Aralık ayında yüzde 8,7'lik bir artış söz konusu. Bu genel beklentilerin bir miktar üzerinde. Yani Aralık ayı için açıklanan bu rakamlar ortalama beklentilerin bir miktar üzerinde. Bu da tabii ülkemiz ekonomisi açısından sevindirici bir sonuç. Bizim reel sektörde fiilen gözlemlediğimiz gelişmeleri bu rakamlar da bugün teyit etmiş oldu.''
Mali göstergelere bakıldığında da ekonominin küresel krizden çıkma eğiliminde olduğunun açık bir şekilde görüldüğünü söyleyen Babacan, bankacılık sektöründe kredilerin takibe düşme oranının Ocak'ta yüzde 5,4'e, karşılıksız çek oranlarının da yüzde 4,4'e kadar gerilediğini vurguladı. Ekonomide bir başka önemli göstergenin de açılan-kapanan şirket sayısı olduğunu belirten Babacan, açılan-kapanan şirket sayısında 2009 yılı Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 20'lik, Kasım'da yüzde 16'lık, Aralık'ta ise yüzde 78'lik artış kaydedildiğine dikkat çekti.
'IMF İLE ANLAŞILIYOR HABERLERİ YALAN'
Babacan, diğer yandan Ocak ayında Tüketici Güven ve Reel Kesim Güven Endeksleri'nde önemli artışlar meydana geldiğini, dış talebin de etkisiyle azalan ihracatın 2009'un son çeyreğinde tekrar artış eğilimine girdiğini söyledi. Bakan Babacan, TEKEL işçileri ile ilgili olarak muhalefet partilerin kendi iktidarlarında hiçbir iş yapmadıklarını savunarak, "TEKEL işçileri ile ilgili 4-C diye bir şey yoktu. Muhalefet partileri kendi iktidarları döneminde MHP, ANAP, DSP ne yapmış. 4-C'yi bizim hükümet başlattı.
Sosyal kaygılarla alınan bir karardır. Tazminatlarını alan işçiler de var. Tazminatları verilmiyor şeklinde sözler bizleri üzüyor" dedi. Bakan Babacan, IMF ile ilgili yürütülen çalışmaların devam ettiğini anlatarak, geçtiğimiz günlerde IMF konusunda yanlış haberler yayınlandığını söyledi. Babacan, "Bizden bir şey duymadıkça hiçbir şeye güvenmeyin, inanmayın. Yanlış bilgiler aktarılıyor. IMF ile Mayıs ayında anlaşma sağlanıyor diye bir şey demedim. Bu tür konulara bizden duymadıkça inanmayın. Hem kamuoyunu ve piyasaları kimsenin yanlış yönlendirmeye hakkı yoktur" şeklinde konuştu.
Türkiye'de teşvik almayan ilin olmadığını söyleyen Bakan Babacan, teşvik rakamlarını da açıkladı. Ekonominin krizden çıktığını söyleyen Babacan, şöyle devam etti:
"2010 yılında karşılıksız çek olayları diğer yıllara göre yüzde 4.4 oranında düşmüştür. Krizden en çok etkilenen özel sektör yatırım harcamalarıdır. 2009 yılının ilk 9 ayında yatırım harcamaları yüzde 27.7 oranında daralmıştır. Temmuz ayında teşvik sistemini uygulamaya koyduk. 2009 yılının Temmuz ile Aralık ayında bin 523 teşvik belgesi düzenlendi. Teşvik belgesi kapsamında öngörülen sabit yatırım tutarı 22.5 milyar TL'dir. Bu yatırımların 12.7 milyar TL'si yerli firmalar için, 9.8 milyar TL'si ise uluslararası firmalar tarafından gerçekleşti. Her il teşvik kademesine atlamak niyetinde. Problemi giderilmiş bir teşvik sistemi 2009 yılının sıkıntılı yıl olmasına rağmen bu sonuçlara olumlu bakıyoruz. Tüm illeri teşvik sistemine aldık. Türkiye yönünü ve istikametini seçmiştir. 1. sınıf demokrasiyi hak eden bir ülkedir."