LONDRA- İngiltere gazetelerinin manşetlerinde bugün, Türkiye'nin muhtemel bir Irak savaşını önleme çabaları, Türkiye'nin bu konudaki tavrı ve Birleşmiş Milletler (BM) silah denetçilerinin Irak'ta buldukları kimyasal savaş başlıkları yer aldı.
Financial Times gazetesi, Türkiye'nin Irak konusunda 5 bölge ülkesinin liderlerini gelecek hafta zirve toplantısına çağırmasına ilişkin haberine, "Türkiye, Irak liderini silahlar konusunda zorlamak için zirve çağrısı yaptı" başlığını attı. Silah denetçilerinin 27 Ocak'ta verecekleri rapor öncesinde düzenlenen zirve, Financial Times'a göre, "Türkiye'nin en yakın müttefiki ABD'nin Ankara üzerinde Irak'ta rejim değiştirme operasyonuna ne ölçüde destek vereceğine karar vermesi için baskıyı artırdığı bir sırada" gerçekleşiyor.
Financial Times, ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Richard Myers'ın Pazartesi günü Ankara'daki temasları ardından Amerikan baskısının daha da şiddetleneceğini kaydetti. Financial Times, "saygın" ifadesini kullandığı Başbakan Abdullah Gül'ün bölge ülkelerine yaptığı gezinin Türkiye'nin Arap ülkeleriyle diplomatik bağlarına yeni bir ivme kazandırdığını ancak birçok uzmanın, diplomatik çabaların başarılı olacağından kuşku duyduğunu belirtti.
Financial Times, birçok yorumcuya göre AK Parti hükümetinin ana amacının, kamuoyuna, "Savaşı önlemek için elimizden geleni yaptık" diyebilmek olduğunu kaydediyor. Gazete, Türkiye'nin zirve girişiminin kimi kuşkucu yorumculara göre ABD'den koparabileceği tazminat miktarını artırma girişimi olduğunu belirterek, "Ancak Türkiye, Amerika'nın vereceği tazminat miktarını beğenmese bile artık bu noktada bu tür kaygılar siyasi kaygıların arkasında ikinci sırada kalıyor" dedi.
TÜRKİYE'NİN IRAK'LA SAVAŞI ÖNLEME ÇABALARI
Times gazetesi de dış haberler sayfasında aynı konudaki haberine, "Irak'la savaşı önleme çabalarında Türkiye başı çekiyor" diye başlık attı. Gazete Ankara'daki diplomatlara göre Türkiye'nin Irak rejimine bir ültimatom verilmesini planladığını, bu ültimatomda, Bağdat'a Birleşmiş Milletler kararlarına tam olarak uymaması ve tüm kitle imha silahlarından vazgeçmemesi halinde bölge ülkelerinden destek beklememesi gerektiğinin bildirileceğini yazdı.
Başbakan Abdullah Gül'ün gelecek haftaki zirvede bölge liderlerinin bu yönde bir deklarasyonu benimsemelerini ve ardından bu deklarasyonun Bağdat'a iletilmesini planladığını kaydeden Times, ancak Batılı diplomatlara göre bölge ülkelerinin bu aşamada Saddam Hüseyin'i görevi bırakması veya kendi rızasıyla iç sürgüne gitmesi konusunda ikna etmeğe çalışmayacaklarını belirtti. Times gazetesi, "Eğer Türkiye'nin barış girişimi başarısızlıkla sonuçlanırsa o zaman Ankara, Amerika'nın Irak'a saldırı için 80 bin askerinin Türkiye topraklarını kullanması konusunda güçlü baskısı altında kalacak" dedi.
Gazete, bu arada Suudi Arabistan'ın Iraklı generallerin Saddam Hüseyin'i devirmelerini öngören bir plan üzerinde durduğunu, hem Başbakan Gül hem de Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'in bu hafta Riyad'da bu planı ele aldıklarını kaydetti. Gazete, Batılı diplomatlara göre BM Güvenlik Konseyi tarafından onaylanması öngörülen planın Saddam Hüseyin, ailesi ve Baas Partisi'nin en üst düzey 100 kadar yetkilisi dışında Iraklı sivil ve askeri yöneticilerin büyük çoğunluğu için af getirdiğini belirtti.
"SAVAŞ BAŞLIKLARI SAVAŞIN TETİKÇİSİ Mİ OLACAK"
Independent gazetesi, "Savaş başlıkları, savaşın tetikçisi mi olacak" diye manşet atarak iç sayfalarında da Saddam Hüseyin'in durumunun eski Yugoslav lider Slobodan Miloşeviç'e benzeyebileceği yorumunu yaptı. Gazete, "ABD bir şeye kafasını koydu mu tüm gücüyle onu gerçekleştirir" dedi ve "Şimdi Bush Irak liderini devirme konusunda ne kadar kararlı ise selefi Clinton da Sırp lider Miloşeviç'i devirmek ve Sırbistan'da rejimi değiştirmek için o kadar kararlı idi, ancak bu sadece dış dünyanın Miloşeviç'e karşı birlik içinde karşı durmasıyla gerçekleşti" diye ekledi.
Independent, "Saddam Hüseyin'e destek de muhtemelen Miloşeviç'e olan destek gibi boş ve zayıf. Baskıların artması, ardından aynen Viktor Çernomirdin'in Yeltsin adına Belgrad'a gittiği gibi bir Arap heyeti de Bağdat'a gidebilir. Ancak baskı sadece Birleşmiş Milletler'de tam bir birlik ve kararlılık varolursa işe yarar" dedi.
Guardian gazetesi, Washington'da savaş konusunda tartışmaların sürdüğünü ancak savaşın artık hemen hemen kaçınılmaz hale geldiğini yazdı. Ancak gazete Washington'da şimdi sorulan sorunun, Bush yönetiminin daha ne kadar bekleyebileceği olduğunu kaydetti. Guardian, "Tüm prestijini Irak ve ulusal güvenlik konusuna bağlamış olan bir başkanın bu saatten sonra geri adım atması mümkün görünmüyor. Eğer Başkan Bush şimdi tereddüde düşer de Saddam Hüseyin'in silah denetçilerinin baskıları ile etkisiz hale getirildiğini söylemeye kalkarsa, ikinci dönem seçim şansına şimdiden elveda demesi gerekiyor" dedi.
ABD YÖNETİMİNDE ÇELİŞKİLİ TAVIR VAR
Guardian, sağ eğilimli, yönetime yakın bir uzman olarak nitelendirdiği Gary Schmitt'in, "Bush'un kendi safları içinde açık bir isyan çıkar ve aynı zamanda itibarı da beş paralık olur. Bu, onun için başkanlığın sonu anlamına gelir" şeklindeki görüşlerine yer verdi. Guardian, Amerikan yönetimi içindeki çelişkili tavırların da kendi ürünü olduğunu kaydederek, Başkan Bush'un geçen yıl Ocak ayında Irak'ı şer ekseni içinde sayan konuşması ile başlayan savaş söyleminin Eylül ayında Birleşmiş Milletler'den yeni bir karar çıkartma kararı ile rotasından saptığını, son haftalarda ise Kuzey Kore'nin nükleer programından kaynaklanan krizin Amerikan savunma bakanlığı ile dışişleri bakanlığı arasındaki iç rekabeti artırdığını kaydetti.
Gazete, Brookings Institute adlı düşünce kuruluşundan Philip Gordon'un şu sözlerine yer verdi:
"ABD şimdi bir kutuya sıkışmış durumda. Yönetim şimdi kendisini bu kutudan çıkaracak bir şey arıyor. Mesela silah denetçilerinin bir şey bulmaları veya savaş için bahane yaratacak bir gelişme. Çok muhtemelen ABD, bulabildiği en iyi gerekçe ile savaşa gidecek."
Guardian, Washington'da askeri çevrelerin de gelecek birkaç ay içinde yüzde 85 olasılıkla savaş beklediklerini de kaydetti ve, "Bir de hava sıcaklığı konusu var" dedi.
Nisan ayına dek Irak-Kuveyt sınırında hava sıcaklığının 43 dereceye ulaşacağını anımsatan gazete, "Pentagon'daki askeri planlamacılar, bu sıcakta askerlerinin kimyasal ve biyolojik silahlara karşı koruma sağlayan plastik tulumlar içinde çölde hareket etmekte zorlanacaklarını biliyorlar" dedi. Şubat ayı sonuna dek bölgedeki Amerikan askeri sayısının 150 bine ulaşacağını da vurgulayan Guardian, bir Amerikan savunma bakanlığı danışmanının "Çok sayıda yedeği askere çağırıyoruz ve çok sayıda aktif askeri bölgeye gönderiyoruz. Bunun ekonomik maliyeti var. Bir süre sonra baskı artacak. Askerler bölgede dört-beş ay birşey yapmadan oturup beklerlerse moral sorunu başlar, Kongre'de eleştiriler artar" dediğini kaydetti.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:09