DEMİR BİLİRDÖNMEZ
ERZURUM- Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Alparslan Özyazıcı, bir insanın kalbinin günde 100 bin defa attığını, kalbe bir günde 10 ton kan pompalandığını, vücutta 150 bin kilometre damar ağı bulunduğunu ve DNA uzunluğunun ise 75 milyar kilometre olduğunu bildirdi.
Prof. Dr. Alparslan Özyazıcı, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, insanın akıl, şuur, his gibi manevi değerleri yanında, her bir organının ve hücresinin ayrı özellikler arz eden, az yerde çok iş yapan, çok özel bir varlık olduğunun bilimsel incelemeler sonunda anlaşıldığını belirtti.
İnsan vücudundaki kalp, damar, hücre ve DNA gibi benzer çok fonksiyonlu sistemlerin her birinin ayrı ayrı özellikleri bulunduğunu ifade eden Prof. Özyazıcı, ''Hafif sıkılmış bir yumruk büyüklüğünde olan kalbimiz, vücudumuzun hayat suyu diyebileceğimiz kanı damarlara fırlatmakla vazifelidir. Kalbimiz dakikada 60-100 defa atmaktadır. Bir günde kalbimizin atışı ortalama 100 bin kadardır. Kalbimiz günde 10 tonluk bir tankeri dolduracak kadar kanı da damarlara fırlatmakla görevlidir. Şüphesiz vücudumuzda değil 10 ton, 10 litre bile kan yoktur. Vücudumuzda 5-5,5 litre kan vardır. Bu miktar kan, devr-i daim ile kalbe gelip atılmakta ve bir günde bu işlem 10 tonu bulmaktadır'' dedi.
150 BİN KİLOMETRE DAMAR AĞI
Prof. Dr. Alparslan Özyazıcı, kalbe kan taşıyan damarların da son derece hassas yapıya sahip olduğunu vurgulayarak, sadece mikroskop altında görülebilecek kılcal damarlar dahil, insan vücudunda yaklaşık 150 bin kilometre uzunluğunda bir damar ağı bulunduğunu kaydetti.
Prof. Özyazıcı, ana merkez kalbin, vücudun her tarafına dağıtım yaptığı kandaki bazı özellikleri de şöyle anlattı: ''Kanda sıvı maddeler, alyuvarlar ve akyuvarlar dediğimiz hücreler bulunuyor. Toplu iğne başı büyüklüğündeki bir milimetreküp kanda, 5 milyon kadar alyuvarlar bulunuyor. Ve bunların her biri de, yapacağı işe göre o derece ince hesaplarla yaratılmıştır''.
Kandaki toplam alyuvarların sayısının ise 25 trilyon olduğunu söyleyen Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Alparslan Özyazıcı, ''Bu 25 trilyon alyuvarı yan yana bir zincir gibi dizebilseydik, 187 bin 500 kilometrelik bir zincir meydana gelecekti. Bu ise Dünyayı ekvatordan itibaren 4-5 kere dolanabilecek uzunluk olurdu. Bozuk para gibi üst üste koyabilseydik, 50 bin kilometre yüksekliğinde bir sütun meydana gelirdi'' diye konuştu.
KENDİNİ YENİLEYEN VÜCUT
Prof. Dr. Alparslan Özyazıcı, insan vücudundaki tüm hücrelerin de sürekli yenilendiğini belirterek, ''Tırnaklarımız ve saçlarımız her gün belli oranda büyüyor, 6-7 ayda yenileniyor. Cildimizin en üst takabakası ayda bir, bağırsaklarımızın iç tabakası ise haftada bir yenileniyor. İnsanın vücudundaki maddi olarak devam eden her şey yenileniyor, ancak manevi özellik olan huy ve karakter aynı kalıyor. Özet olarak, vücudumuz belli süre içerisinde yenileniyor'' dedi.
SANİYEDE 2,5 MİLYON ALYUVAR ÖLÜYOR
Hücreler gibi kanın da kendini yenilediğini vurgulayan Prof. Özyazıcı'nın verdiği bilgiye göre, insan vücudunda her saniyede 2,5 milyon alyuvar yok oluyor, bunun yerine yeni ve taze alyuvarlar vücuda yayılıyor. Bu denge ömür boyu devam ediyor. Şayet 2,5 milyon yerine 3 milyon yenilenme olsaydı, vücuttaki tüm dengeler bozulur, çeşitli rahatsızlıklar, hastalıklar meydana çıkar, ya da ölüm olayı meydana gelirdi.
Prof. Dr. Alparslan Özyazıcı, alyuvarlar da dahil bütün vücut hücrelerinin, atom ve molekül denilen karışımlardan yaratıldığını ifade ederek, ''Bir tek alyuvarda 300 milyon hemoglobin molekülü bulunuyor. Vücutta her saniye 2,5 milyon alyuvar ölüp yerine 2,5 milyon alyuvar yaratıldığına göre, her saniyede insan bedeninde 750 trilyon hemoglobin molekül yaratılıp alyuvarlara yerleştiriliyor. Bu büyük devr-i daim ise ömür boyu devam ediyor'' diye konuştu.
HÜCRELERDEKİ ŞİFRE: DNA
İnsanoğlu ve canlıların hücrelerden yaratıldığını hatırlatan Prof. Özyazıcı, ''Bunlar gözle değil, mikroskopla ancak görülüyor. Hücrelerin büyük bölümünde çekirdek var. Her bir hücre çekirdeğinin içinde irsiyetle, yani kalıtımla ilgili genetik şifreler (DNA), yani dezoksiribonükleik asit iplikçikler bulunuyor. Sadece bir tek hücrenin çekirdeğinde yer alan DNA iplikçiğinin toplam uzunluğu bir metreden daha fazla. Hücrelerin çoğunun çapı, sivri iğne ucundan çok daha küçük. Hücrelerin içerisinde yer alan çekirdeğin çapı, hücrenin kendisinden daha küçük. Gözle görülmeyen bir hücrenin çekirdeğinin içerisine, bir metre uzunluğundaki DNA kısaltılıp, adeta paketlenip, 10 bin defa uzunluğu kısaltılıp, çapı milimetrenin yüzbinde birinden de küçük olan hücrenin çekirdeğine yerleştirilmiş olarak görülüyor'' dedi.
DNA UZUNLUĞU 75 MİLYAR KİLOMETRE
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Alparslan Özyazıcı, insan vücudunda yer alan trilyonlarca hücrede bulunan DNA'nın toplam uzunluğunun ise tahminen 75 milyar kilometreyi bulduğunu kaydederek, ''Bu rakam, Dünyayı ekvatordan itibaren 1 milyar 875 bin defa dolanabilecek bir telefon hattı teşkil edebilir. Yine bu miktar, DNA ile Dünya ile Güneş arasında 250 defa gidip gelecek bir hat oluşabilir'' diye konuştu.
En uzak gezegen Plüton'un Güneş ile olan mesafesinin 6 milyar kilometre olduğunu hatırlatan Prof. Özyazıcı, ''Buna göre, bir tek insanın DNA iplikçikleri yan yana eklense, Plüton'dan Güneş'e 6,5 defa gidip gelebilecek bir hat meydana gelebilir'' dedi.
Bu iplikçiklerin ayrıca, hücrelerle birlikte öldüğünü, yeniden oluşan hücrelerle birlikte yeniden oluştuğunu anlatan Prof. Özyazıcı, ''Vücut hücrelerinin çoğu her yıl yenilenmekte, dolayısıyla DNA iplikçikleri de her yıl yeniden yaratılmaktadır'' diye konuştu.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:19
