İran balistik füze stokluyor

İran'ın Büyüyen Füze Cephaneliği İsrail İçin Bir Zorluk

BM yaptırımlarına rağmen İran'ın balistik füze faaliyetlerinin arttığı görülüyor.

İsrail ile İran İslam Cumhuriyeti arasındaki geçici ateşkes devam ederken, Tahran füze üretim kapasitesini artırma gündemini gizlemiyor. İran Dışişleri Bakanı Abbas Araghchi, bu ayın başlarında,  ülkenin silah cephaneliğinin "12 Gün Savaşı'ndakinden çok daha üstün" olduğunu açıkladı ,

Araghchi, İsrail'in iki ülke arasında son dönemde alevlenen şiddet olaylarındaki emellerinin hiçbir zaman gerçekleşmediğini ve Yahudi devletinin "yenildiğini" de sözlerine ekledi. Kasım ayında bir başka İranlı yetkili de aynı söylemi tekrarladı. Savunma Bakanı Tuğgeneral Aziz Nasirzade, İran'ın savunma sanayisinin son birkaç ayda ilerlediğini iddia ederek, ülkenin füze cephaneliğinin nitelik ve niceliğinin giderek arttığını belirtti.

Ekim ayında, Avrupalı ​​istihbarat kaynakları, İran'ın 12 günlük savaşın ardından balistik füze programını gerçekten de geliştirdiğini bildirdi. Rejime silah satışını yasaklayan Birleşmiş Milletler  yaptırımlarına rağmen  , Tahran'ın balistik füze faaliyetleri genişliyor gibi görünüyor. 

Raporlar, Çin'den İran'ın Bender Abbas limanına çok sayıda sodyum perklorat sevkiyatı yapıldığını gösteriyor. Bu kimyasal, İran'ın konvansiyonel füze tedarikini besleyen katı yakıtın üretimi için olmazsa olmaz nitelikte ve bu sevkiyatı  en büyük endişe kaynağı haline getiriyor. 

Tahran'ın BM tarafından belirlenen yükümlülükleri ihlal etmesi yeni bir şey olmasa da, rejimin füze stoklarını yenilemeye odaklanması, savaşın ardından İsrail için doğrudan bir tehdit oluşturuyor.

Daha da kötüsü, İranlı yetkililer 12 Gün Savaşı sırasında silah yüklerine ilişkin önemli bilgiler de edindiler. Demokrasileri Savunma Vakfı'nda kıdemli araştırmacı olan Behnam Ben Taleblu, İran'ın çatışmadan alınan dersleri nasıl içselleştirdiğini özetledi.

 "İslam Cumhuriyeti ayrıca hedeflere, konuma ve rejimin 12 Gün Savaşı sırasında İran'ın daha doğusundaki bazı üslere ateş açarken kullandığı ateşleme sırasına veya fırlatma formülüne dayanarak daha az ateş edip paranızın karşılığını daha fazla almayı öğrendi," diye açıkladı.

"Rejimin füze gücünün öldürücülüğünü artırmak istediğine şüphe yok. Gerçek Vaat Bir, Gerçek Vaat İki ve Gerçek Vaat Üç Harekâtı arasında kesinlikle çok şey öğrendi." Savaş sırasında İran en ölümcül ve  gelişmiş füzelerinden bazılarını  İsrail'e doğru ateşledi. 

Orta menzilli Şebah-3 balistik füzesi,  kısa menzilli katı yakıtlı Fateh-110  balistik füzesi ve uzun menzilli Zülfikar balistik füzesi, Tahran'ın çatışma sırasında fırlattığı mühimmatlardan sadece birkaçı.

İran, füze gücüyle övünmekten hiçbir zaman çekinmedi. Sadece 2025 yılında, İslam Devrim Muhafızları Ordusu,  ülke genelindeki yeraltı füze tesislerini gösteren propaganda videoları aracılığıyla İran'ın füze kapasitesini defalarca sergiledi  . 

Ülkedeki devlet medyasının yayınladığı görüntülere ek olarak, İran, Gazze'deki Hamas, Lübnan'daki Hizbullah ve Yemen'deki Husiler de dahil olmak üzere bölgesel vekil güçlerine sürekli olarak silah, fon ve eğitim sağlıyor. Açıkça görülüyor ki, Tahran'ın füze savunma kapasitesini artırma önceliği giderek artıyor ve bu da gelecekte İsrail ile olası bir çatışmanın önünü açıyor.