IŞİD'e yardım eden İngiliz askerlerine suçüstü
Yeni Söz'ün haberine göre; İngiliz SAS (Special Air Service) birliğine mensup bu askerler, ellerinde IŞİD bayrakları ile siyah kıyafetler içinde görüntülendi. Böylece İngiltere ile IŞİD arasındaki organik ilişki bir kez daha belgelenmiş oldu.
BOMBA İSABET EDİNCE DEŞİFRE OLDULAR
Amerika'nın hava bombardımanında, İngilizlerin en seçkin alayı olarak gösterilen SAS komandolarının da isabet alması, İngilizlerin IŞİD'le bağlantısını deşifre etti. Amerika'yı ‘bizi vurma' diye uyaran İngilizler kendilerini ‘IŞİD'e yardım etmiyor, aksine IŞİD'le savaşıyorduk' diye savundu. Kraliçe ve David Cameron ise IŞİD adına yaptıkları terör hakkında konuşmaktan kaçınıyor.
IŞİD'İ MI6 VE CIA KURDU
İngiliz Guardian gazetesi de, IŞİD'i Irak'ın işgali sırasında, İngiliz dış istihbarat teşkilatı MI6 ile CIA'in kurduğunu yazmıştı. Gazete, Bherlin Gildo adlı İsveçlinin yargılandığı mahkeme, ‘IŞİD'i, MI6 ve CIA'ın kurduğunu tespit etmiş, ancak istihbarat örgütlerinin mahcup düşmesini engellemek için dosyanın düşmesine hükmetti' diye haber yapmıştı.
"ÇATIŞMADAN KURTARMAK İÇİN ORADAYIZ"
İngiliz SAS komandolarının suçüstü olmaları üzerine açıklama yapan İngiltere Savunma Bakanı Michael Fallon, her zaman olduğu üzere suçlarını kabul etmek yerine pişkin bir şekilde, “Bizim eylemlerimiz, teknik takip ve gözetim yeteneklerimiz diğer ülkeleri Suriye'deki bu çatışmalardan kurtarmak içindir'' diyerek izaha yeltendi.
Sunday Express gazetesinde yer alan habere göre, İngilizlerin en seçkin birliklerinden olan İngiliz Hava Kuvvetleri'ne ait SAS (Spacial Air Service) askerleri, IŞİD saflarında savaşırken yakalandılar. Amerika'nın hava operasyonu sırasında IŞİD militanı kıyafeti ve IŞİD flamalarıyla görüntülenen İngilizler suçüstü olmalarını önemsemek yerine, dünyayı “IŞİD'le savaşıyorduk” yalanıyla kandırmaya kalkıştı.
ASKERLER ÖZEL DONANIMA SAHİP
IŞİD'e savaş ve terör taktikleri verirken suçüstü olan İngiliz ajan ve askerlerinin üzerinde gelişmiş yazılımlara sahip, ABD yapımı özel UAV kamera sistemlerinin tespit edildiği öğrenildi. İslam topraklarını kan gölüne çeviren İngilizlerin hedefleri kolaylıkla tespit edebilen bu kameralarla ve 250'den fazla uzman ekibin yardımı ile IŞİD'e iletişim desteği sağladığı tespit edildi.
KÖŞEYE SIKIŞAN İNGİLİZ'DEN YENİ YALANLAR
Amerika'nın liderliğinde 'Birleşik Koalisyon Özel Harekât Görev Gücü' içinde yer alan İngiliz hükümetinin, diğer yandan da kurulmasına öncülük ettiği IŞİD içine özel birliklerini yerleştirmesi bölgedeki kirli oyunu bir kez daha gözler önüne serdi.
TUNUS SALDIRISINDA DA AYNI TAKTİK
Geçtiğimiz ay Tunus'ta İngilizlere yönelik yapılan saldırının, İngiliz SBS (Special Boat Services) ve SAS ( Special Air Services) ekiplerince yapıldı iddia ediliyor. Tunuslu yetkililer de bu saldırılardan İngiliz hükümetini sorumlu tutmuştu.
IŞİD DIŞARIDAN EMİR ALARAK YÖNETİLİYOR
Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Usame Nuceyfi önceki gün yaptığı açıklama, IŞİD/DAEŞ'in istihbarat güçlerinin oyuncağı olduğunu belirterek, 'IŞİDDAEŞ dışarıdan emir alarak yönetiliyor' dedi. IŞİD'i, istihbarat güçlerinin oyuncağı ve bölgedeki uluslararası çatışmalardan kaynaklı vekâlet savaşı yürütmekle suçlayan Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Nuceyfi, Irak, genel olarak Arap ülkeleri tarafından ihmale uğradığını belirtti.
Kraliçe'nin adamları "Onlar bilgi toplamak için örgütün içindeydi" dedi. Ajanlık yaptığı söylenen 120 askerin neden aynı anda bir arada olduğunu ise kimse açıklayamadı
-
DAEŞ'in arkasındaki İngiliz eli bir kez daha kanıtlandı. ABD'nin DAEŞ'a karşı yürüttüğü hava bombardımanında, İngilizler'in en seçkin alayı olarak gösterilen SAS komandolarının da isabet alması, İngilizler'in DAEŞ'le bağlantısını bir kez daha inkar edilemeyecek şekilde deşifre etti. İngiliz basınında Express gazetesinin yer verdiği habere göre geçtiğimiz günlerde DAEŞ hedeflerini bombalayan ABD uçakları, DAEŞ hedeflerinin arasından bir mesaj aldı
II. ELİZABETH SUSKUN
Mesajda kendilerinin İngiltere'nin en donanımlı asker birliği olan SAS (Özel Hava Taburu) üyesi olduğunu söyleyen askerler, kendi bulundukları bölgenin vurulmamasını istedi. Askerlerin doğru bilgi verdiği, hem İngiliz hem ABD ordusunda bulunan gelişmiş yazılıma sahip, özel UAV kamera sistemleri ile tespit edilirken ABD uçakları söylendiği gibi bu bölgeyi vurmadı. Ancak bu olay basına yansıyınca ortalık karıştı. 120 İngiliz özel harekatçının DAEŞ safında ne aradığı merak konusu oldu. İngiliz ordusundan yapılan açıklamalarda "Askerlerimiz DAEŞ safında çatışmıyor, DAEŞ'e karşı savaşıyor" açıklaması gelirken, 120 İngiliz askerinin DAEŞ kıyafetleri içinde olması ise bu söylemi çöpe attı. Ardından Kraliçe'nin basını devreye girdi. The Sun, Mirror, gibi medya organları, 120 askerin, ajan olarak DAEŞ içine katıldığını ve önemli istihbari bilgiler topladıklarını öne sürdü. Ancak ajanlık yaptığı öne sürülen 120 tam donanımlı askerin neden aynı noktada ve bir arada bulunduğu sorusu da bu açıklamayı adeta yalanladı. Ordudan ve hükümetten üst düzey yetkililerin yalanladığı iddialar karşısında Kraliçe ve David Cameron'dan ise bir yanıt gelmedi. Bu arada DAEŞ içindeki İngiliz asker sayısının 120 ile kalmadığı ve yaklaşık 800 kişilik özel harekatçının birçok noktada terör örgütü safında savaştığı öne sürüldü.
İNGİLİZ OYUNU
Edward Snowden, DAEŞ'in arkasında ABD, İngiltere ve İsrail istihbaratının bulunduğunu söyledi.
Her ay İngiltere'den yaklaşık 200 kişi DAEŞ'e gidiyor. Örgüt içindeki İngilizler'in sayısı 7 bini geçti.
Üç İngiliz kızı Suriye'ye götüren kişinin El Reşit isimli Kanada ve İngiltere ajanı olduğu ortaya çıktı.
Kafa kesme videolarındaki cellat olarak tanınan ve DAEŞ'in en ünlü ismi olan Cihatçı John'un eski bir İngiliz ajanı olduğu anlaşıldı.
