
İŞKENCEYLE MÜCADELE PROJESİNE SKANDAL ATAMA!..
Hâkim ve savcıların işkenceye karşı eğitilmesi projesine gölge düştü. İşkence görenlere "sağlam" raporu verdiği için meslekten men cezası alan Dr. Birgen'in organizasyonun başına getirilmesi projeye 3 milyon Euro veren AB'yi rahatsız etti.
Avrupa'ya işkence şoku
AB'nin 3 milyon Euro verdiği işkenceyle mücadele projesinin başına, işkence görenlere 'sağlam' raporu verdiği için "meslekten men cezası" alan Nur Birgen atandı.
Avrupa Birliği'nin 3 milyon Euro destek verdiği, işkenceyi önlemek için hakim, savcı ve doktorların eğitimini öngören projeye, "Burası Türkiye" dedirten skandallar damgasını vurdu. Proje, Türk hekimlerinin 10 yıllık deneyim sonucu hazırladığı, işkenceyi önlemek için bilimsel ve hukuki tedbirleri içeren "İstanbul Protokolü"nü uygulamaya geçirmek amacıyla hazırlandı. Türkiye'de 5 hekimin organizasyonu sonucu 15 ülkeden uzmanların işbirliğiyle geliştirilen "İstanbul Protokolü", 1999'da Birleşmiş Milletler'e sunulmuş, BM İnsan Hakları Komisyonu'nun 52 üyesi tarafından değiştirilmeden kabul edilmişti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin de kriter olarak dikkate aldığı protokol kapsamında, Türkiye'deki hakim, savcı ve doktorların işkenceyle mücadele konusunda eğitilmesi için bir proje hazırlandı. Avrupa Birliği, projeye 3 milyon Euro maddi destek verdi.
ŞAŞIRTAN ATAMA
Ancak projenin yürütücüsü olan Adli Tıp Kurumu'nun Başkanı Dr. Keramettin Kurt, kurumun 3'üncü İhtisas Kurulu Başkanı olan ve adı 3 ayrı işkence vakasına karışan Nur Birgen'i atadı. Birgen, Yeni Demokrasi Hareketi binasını işgal edildikleri için gözaltına alınan gençlere, işkenceye uğradıkları halde "sağlam" raporu vermiş, bu nedenle meslekten geçici olarak men cezası almıştı. Birgen'in adı daha sonra ise, cezaevinde açlık grevi nedeniyle Wercnicke-Korsakof hastalığına yakalanan Aslıhan Gençay ile Bekir Balyemez'e önce "Cezaevinde iyileşemez", sonra da "İyileşti, cezaevinde kalabilir" şeklinde rapor vermişti. Türk Tabibler Birliği İstanbul Şubesi, bu olaylar nedeniyle Birgen'e 3 kez geçici olarak meslekten men cezası vermişti.
PROTOKOL NEREDE?
Türk Tabipler Birliği (TTB) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (THİV), İstanbul Protokolü'nün "işkenceye karşı" bir proje olduğunu belirtip, Birgen'in organizasyonun başına getirilmesine tepki göstererek eğitim projesinden çekildi. Bu olayın şoku altında, 23-24 Mart tarihleri arasında Ankara'da hakim ve savcılara ilk eğitim toplantısı düzenlendi. Ancak, eğitime katılanlara, TTB ve TİHV antetli, "İstanbul Protokolü" dağıtılmadı. AB Türkiye temsilciliği, durumu Brüksel'e "eğitimin İstanbul Protokolü yerine, hakim ve savcıların bilgisi dahilindeki hukuki konulardan seçildiği, interaktif çalışma yapılmadığı, toplantının amacına ulaşmadığı" şeklinde rapor etti. Türkiye genelinde 1000 savcı ve 500 hakimin katılması planlanan eğitim çalışması, Ankara'da başarısız geçen toplantıdan sonra 6 şehirde daha düzenlenecek. Ardından 1000 doktorun eğitimi başlayacak. Ancak AB'nin devam edip etmemeyi yeniden değerlendirdiği belirtiliyor. Adli Tıp Kurumu Başkanı Dr. Keramettin Kurt ile 3. İhtisas Kurulu Başkanı ve proje yöneticisi Nur Birgen, SABAH'ın konuyla ilgili sorularını yanıtlamaktan kaçınırken, Türk Tabipleri Birliği 2. Başkanı Metin Bakkalcı, şunları söyledi: "Bizi projeye eğitici olarak AB davet etmişti. Ama, projenin başına işkence ile ilgili meslekten men cezası almış bir kişinin getirilmesi nedeniyle, çekildik. Kimse neden çekildiğimizi sormadı. Ankara'daki toplantıda da İstanbul Protokolü dağıtılmamıştır. AB'ye olumsuz rapor bir yana, atılan adımlar boşa çıkıyor. Üzgünüz."
İstanbul Protokolü Nedir?
1996'DA başlayan toplantılarda hekimler Metin Bakkalcı, Okan Akhan, Türkcan Baykal, Şebnem Korur Fincancı ve Önder Özkalıpçı'nın koordine ettiği İstanbul Protokolü'nün oluşmasına TTB, TİHV ve Adli Tıp Uzmanları Derneği öncülük etti. 15 ülkeden 75 uzman ile Türkiye'den 100 hukukçu, doktor, psikolog, adli tıp uzmanı önerilerde bulundu. İşkenceye karşı hakim, savcı ve doktorların nasıl hareket edeceklerini gösteren metin, "İşkence ve Diğer Zalimane İnsanlık Dışı Aşağılayıcı Muamele ve Cezaların Etkili Biçimde Soruşturulması ve Belgelendirilmesi için El Klavuzu" adıyla 1999'da BM'ye sunuldu. BM İnsan Hakları Komisyonu'nun 52 üyesi metni aynen kabul etti ve protokol işkence ile bilimsel yollar kullanarak etkili mücadele etmenin standartları arasına girdi. BM'nin onayından geçen İstanbul Protokolü'nü Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de kriter olarak dikkate aldı.
/ZÜLFİKAR ALİ - SABAH
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 07:50