Ekonomi
  • 27.4.2003 16:31

İSLAM BONOSUNA ÇIPLAKLIK VE ALKOL ŞARTI

Hükümetin Arap sermayesini çekmek için kâr payı karşılığı olarak uluslararası piyasalara satacağı 'İslam Bonosu' hazırlıkları sürerken, gelirleri satılacak kamuya ait taşınmazların içinde turizm tesislerinin de bulunması sorun oldu. Hazine'de çalışmalara bizzat katılan Albaraka ve Kuveyt Türk uzmanlarının, 'Turistik alanlarda çıplaklar var, gelirlerini bonoya koymayın' uyarısı üzerine, turizm tesislerinin kapsamdan çıkarılması gündeme geldi. Aynı şekilde kâr payı içinde turizm tesislerinin yanı sıra kamuya ait, otel gibi yerlerden sağlanan gelirler ile alkollü içki üretimi ve tüketimi bulunan kuruluşların da kapsam dışı bırakılacağı belirtiliyor. Hassasiyetlere bakılıyor Bilindiği gibi, Hazine bünyesinde yürütülen çalışmalarda, köprü ve otoyol gelirleri yanında kamu kuruluşlarının kira gelirleri karşılık gösterilerek, kâr ortaklığı senetleri çıkarılması, bunların özellikle Arap ülkelerinde satılarak 5 milyar dolar gelir sağlanması amaçlanıyor. Ancak bu ölçüde bir gelir sağlamak için işi sıkı tutmaya çalışan hükümet, çalışmalara Albaraka ve Kuveyt Türk uzmanlarını da dahil ederek, 'faize karşı' olan Müslüman ülke yatırımcılarının 'hassasiyetlerini' de dikkate almaya çalışıyor. Özellikle Kuveyt, Bahreyn, Suudi Arabistan, Katar gibi Arap ülkeleri yanında Malezya'dan da yatırımcı gruplarının ilgi gösterdiği İslam bonosu ile ilgili çalışmalara katılan özel finans kurumları yetkilileri, satılacak bono getirilerinin İslami esaslara uygun olması konusunda hükümete danışmanlık yapıyor. Fıkıh uzmanları Bu danışmanlar, gerektiğinde bağlı oldukları yatırımcı gruplarının özel 'fıkıh' uzmanlarından da görüş alıyorlar. Turistik tesisler ile alkollü içki ürüten ve satan tesislerin kira gelirlerinin kâr payı uygulamsına dahil edilmemesi de bu çerçevedeki danışmalar sonucu gündeme geldi. Bu borçlanma türüne özellikle Kuveyt ve Suudi Arabistanlı yatırımcı gruplarının büyük ilgi gösterdiği ifade ediliyor. Sertifika tartışması Hazine bünyesinde tartışılan bir başka borçlanma enstrümanı da kamu bina, tesis ve lojmanlarının kira gelirleri karşılığında ihraç edilmesi planlanan sertifikalar. Ulusal ve uluslararası alıcılara satılması düşünülen sertifikaların kira gelirleri karşılığında ihraç edilmesi ve Hazine garantili olarak satılması düşünüldü. Hazine'nin sertifakanın karşılığı olan geliri karşılamaması durumunda da sertifika sahiplerine ilgili bina, lojman veya tesisin devri söz konusu olacaktı. Ancak mülkiyet konusundaki tartışmalar nedeniyle sertifikaya şu anda sıcak bakılmadığı belirtiliyor. Şener: Tüm alternatiflere bakıyoruz Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, TRT 2'de katıldığı programda, konu ile ilgili olarak şunları söyledi: "Hükümetimiz tüm alternatif borçlanma enstrümanlarına açıktır. Klasik, öteden beri her hafta Hazine ihaleye çıkar. Bu klasik yöntemi aynen devam ettiririm, sistemi bu şekilde devam ettiririm deme lüksüne sahip değiliz. Ucuz maliyetli para girişini temin edip borç stokunu aşağı düşürmemiz gereklidir. Bu da yeni bir borçlanma enstrümanı arayışının bir parçasıdır, karara ulaşmış bir şey yoktur." (Milliyet) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:52

İLGİLİ HABERLER