İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, rekabet gücünün artırılması konusunda sosyal demokrasinin beşiği olan Avrupa ülkelerinde yaşanan gelişmelere işaret ederek, ''Cumhuriyet Halk Partisi'nin dünyadaki değişimi ve küresel rekabetin gereklerini de dikkatle izlediğinden kuşku duymuyoruz. Ancak ortaya koyduğu muhalefette, bunun izlerini yeterince görememekten duyduğumuz hayal kırıklığını dile getirmek ihtiyacı içindeyiz'' dedi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın konuk olarak katıldığı İstanbul Sanayi Odası'nın aylık Meclis Toplantısı'nda konuşan Küçük, sürdürülebilir büyüme hedefinin gerçekleşmesinde sanayiyle birlikte toplumun diğer kesimlerine de önemli görev ve sorumluluklar düştüğünü vurguladı.
Hükümet temsilcileriyle biraraya gelerek bu konudaki görüşlerini paylaştıklarını anımsatan Küçük, Baykal'ın katılımının, görüşlerini muhalefet partisiyle de bir kez daha paylaşmalarına olanak tanıdığını kaydetti.
Ekonomik göstergelerdeki olumlu gidişin ağustos ayında da devam ettiğine işaret eden Küçük, ''Bütün bunlar sevindirici ve umut verici gelişmelerdir. Ancak hep ifade ettiğimiz üzere, geçmiş deneyimlerimiz işler iyi giderken bile dikkatli olmamız gerektiğini hatırlatmaktadır'' dedi.
Küçük, göstergelerdeki olumlu gidişe rağmen, ekonominin temel meselelerinde kalıcı iyileşmeler sağlandığını söylemenin henüz mümkün olmadığını dile getirdi.
Ekonomik programın hedeflerine ulaşması, enflasyonla mücadelenin başarılması, yatırımların artmasında, hükümet ve ekonomi yönetimi ile birlikte toplumun tüm kesimlerine görev ve sorumluluk düştüğünü vurgulayan Küçük, şöyle devam etti:
''Enflasyonla mücadelede, kamunun zam yapma alışkanlığını frenlemesi çok önemlidir. Ancak özel sektör, kendini sorgulamadığı sürece, bu mücadelenin bir ayağı eksik kalacaktır. Bu anlamda, Mayıs ayı Meclis toplantımızda yaptığımız, iç talepteki canlanmanın beraberinde ürün fiyatlarının artışını getirmemesi yönündeki çağrımızı bir kez daha yineliyoruz. Rekabet gücümüzü ve karlılığımızı, klasik ve kolaycı yöntemlerin dışına çıkarak korumalıyız. Karı artırmanın tek yolu ürün fiyatlarını artırmak değildir. Öncelikle, verimliliği artırmayı, hammadde, finansman, insan gücü her türlü enstrümanı daha verimli kullanmayı hedeflemeliyiz.''
HAYAL KIRIKLIĞI...
Rekabet gücünün artırılmasının bugün tüm ülkelerin en öncelikli meselesi haline geldiğine dikkat çeken Küçük, sosyal demokrasinin beşiği olan Avrupa ülkelerinde bu anlamda şaşırtıcı gelişmeler yaşandığını, bu ülkelerde, sosyal demokrasinin bugüne kadar oldukça katı davrandığı konularda artık daha esnek bir yaklaşım sergilediğini dile getirdi. Küçük, devamla şunları söyledi:
''2010 yılına kadar rekabet gücünü ABD'nin seviyesine çıkarmayı hedefleyen Avrupa Birliği'nde, rekabet gücünü artırmak, işsizliği önlemek ve işçi çalıştırmayı teşvik etmek için istihdam dostu vergi uygulamaları gündeme gelmektedir. İş yasaları yapılırken, işçi hakları kadar işyerinin korunması ve yeni iş yaratılması da göz önüne alınmaktadır.
Sosyal demokratların iktidarda olduğu Almanya'da, Çalışma Bakanı rekabet gücünü artırmak için işveren üzerindeki yüklerin azaltılması yönünde çalışmalar yapmaktadır.
İngiltere'de İşçi Partisi Üçüncü Yol yaklaşımıyla sosyal demokrasiyi piyasa değerleriyle uzlaştırma arayışındadır.
Cumhuriyet Halk Partisi, hiç kuşkusuz ki Türk siyasal yaşamının en köklü ve en önemli aktörlerinden birisidir. Türkiye'nin geçirdiği çalkantılı dönemlerde ayakta kalmayı ve çözümler üretmeyi başarmıştır. Cumhuriyet Halk Partisi'nin dünyadaki değişimi ve küresel rekabetin gereklerini de dikkatle izlediğinden kuşku duymuyoruz. Ancak ortaya koyduğu muhalefette, bunun izlerini yeterince görememekten duyduğumuz hayal kırıklığını dile getirmek ihtiyacı içindeyiz.'' Türkiye'nin çözüm bekleyen ve partiler üstü bir yaklaşımla ele alınmayı gerektiren ciddi sorunları bulunduğunu, Türk halkının iktidarıyla, muhalefetiyle, siyaset kurumundan bu sorunlara çözüm üretmesini beklediğini anlatan Küçük, şu görüşleri dile getirdi:
''Türk siyasal yaşamı ve Türkiye, çatışmalardan ve gerilimlerden çok şey kaybetmiştir. Halk yapıcı ve uzlaşmacı siyaset beklentisi içindedir. Son seçimlerdeki tercihi ile bunu açıkça belli etmiştir.
Demokrasimizin ulaştığı olgunluk çerçevesinde, muhalefetin, iktidarın yaptığı doğru yanlış herşeye karşı çıkmak olarak algılandığı dönemi geride bıraktığımızı düşünüyoruz.''
''CHP'NİN PROJELERİ NELERDİR?''
Siyasi denetimin yanı sıra, muhalefetin çok önemli bir görevinin de iktidarın uygulamaya koyduğu veya koymayı düşündüğü politikalara alternatifler üretmek ve bunları kamuoyunun tartışmasına sunmak olduğuna işaret eden Küçük, Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte 2023 yılında 100. yılını kutlayacak olan CHP'nin 2023'te nasıl bir Türkiye öngördüğünü, ne gibi yeni projeleri bulunduğunu sordu.
Küçük ayrıca, Türkiye'nin önemli meselelerinde, örneğin, kayıtdışının önlenmesi, vergi reformunun gerçekleştirilmesi, sanayinin rekabet gücünün artırılması, kamu yönetiminin ve yerel yönetimlerin yeniden yapılanması, adli sistemin daha etkin işler hale gelmesi, hukuk reformu, milli eğitim ve insana yatırım konusunda CHP'nin ne gibi yeni projeler ürettiğini daha net ve açık bir şekilde duymak ihtiyacında olduklarını söyledi.
CHP'nin B2 olarak bilinen orman vasfını yitirmiş araziler ile ilgili yasa tasarısına karşı çıktığı noktaları da öğrenmek istediklerini ifade eden Küçük, ''Parti programınız ve kamuoyuna yansıyan açıklamalarınızdan, bu konulardaki yaklaşımınıza dair fikrimiz elbette var. Fakat, daha net, daha somut şeyler duymak arzusundayız'' dedi.
Küçük, Türkiye'nin reform ve yeniden yapılanmayı gerektiren önemli meselelerinde iktidarın yeterli hassasiyeti ortaya koymadığı zamanlarda muhalefetin itici güç olacağından emin olmak istediklerini sözlerine ekledi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:43