Gündem
  • 3.6.2004 13:57

İSTANBUL'DAKİ BOMBALI SALDIRILARLA İLGİLİ DAVADA SANIKLAR ARASINDA BOKSÖR VE SES SANATÇISI DA VAR

FUNDA KESKİN İSTANBUL - İstanbul'da iki sinagog, HSBC Bank Genel Müdürlüğü binası ve İngiliz Başkonsolosluğu'na yönelik düzenlenen, 61 kişinin ölümüne ve 500'den fazla kişinin de yaralanmasına sebep olan bombalı saldırılarla ilgili olarak 50'si tutuklu 69 sanığın yargılanmasına bugün İstanbul DGM'de devam ediliyor. Bugün DGM'ye getirilen 10 sanık arasında, bir boksör ve ses sanatçısı da bulunuyor. Dava kapsamında tutuklu yargılanan sanıklar Hakan Çalışkan, Ahmet Özaydın, Bülent Tozoğlu, Ahmet Aydoğmuş, Badettin Yıldırım, Hıdır Elibol, İsmet Alçık, Harun Gecu, Memiş Arlı ve Mehmet Kuş, güvenlik önlemleri altında DGM'ye getirildi. Sanıklar Seçkin Mandacı, Ümit Bayrak ve Evren Hıdıroğlu ise duruşmaya gelmedi. İstanbul 2 No'lu DGM'de görülen duruşmada kimlik tespitinin ardından sanıklar ve avukatları söz aldı. Mason Locası'na yönelik gerçekleştirilen saldırıyla ilgili olarak da tutuklu bulunan Hakan Çalışkan'ın avukatı Ersin Alakeser, müvekkilinin ucuz dil eğitimi almak için Pakistan'a gittiğini söyledi. Alakeser, ''Bundan sonra Türkiye'ye dönmüş, daha sonra da ticaret için tekrar Pakistan ve Afganistan'a gitmiştir. Sadece sahte pasaportlarla alakası vardır. Meydana gelen olaylarla hiçbir ilgisi yoktur. Teslim olduğu sırada topluma kazandırma yasasından faydalanmıştır'' dedi. Söz alan Hakan Çalışkan, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, tahliye talebinde bulundu. Boksör olduğu belirtilen Ahmet Özaydın'ın avukatı ise, ''Müvekkilim senelerce TEKEL Spor Kulübü'nde madalyalar kazanmış lisanslı bir boksördür. Yusuf Polat'ı tesadüf eseri tanımıştır. Askerliğini gönüllü olarak özel birlikte yapmıştır. Dağlarda vatan hainleriyle çarpışmıştır. Bu niyette bir insanın böyle bir olaya karışması mümkün değildir'' dedi. Mahkemeye ifadesini yazılı sunan Özaydın ise, ''Yusuf Polat, benim iyi niyetimden faydalanmıştır. Ben vatanım için canımı ortaya koydum, şimdi neden vatanıma ihanet edeyim. Böyle bir şekilde suçlanmam beni sarstı'' ifadelerini kullandı. Tutuklu yargılanan sanıklar arasında yer alan Badettin Yıldırım'ın, ses sanatçısı olduğu öğrenildi. Yıldırım'ın avukatı Gülbahar Uzun, müvekkilinin sahne sanatçısı olduğu için temel dini bilgilerden yoksun olduğunu söyledi. Uzun, ''El Kaide Örgütü üyesi olması mümkün değil, düğünlerde sahne sanatçılığı yapıyor. Suçsuzdur, tahliyesini talep ediyorum'' diye konuştu. Badettin Yıldırım ise, ''32 yıldır aynı yerde oturuyorum. Benim psikolojimin bozulmasının yanı sıra çocuğumun da psikolojisi bozuldu. Okuldan eve ağlayarak geliyor. Feridun Uğurlu'yu bir kaç kere gördüm. Bu bizim alnımıza kara bir lekedir. Tahliye olup bu lekeden kurtulmak istiyorum'' dedi. İfade veren sanık Ahmet Aydoğmuş, sözlerine, patlama olaylarında ölenlerin yakınlarına taziye dileyerek başladı. Aydoğmuş, ''Hayatımda hiç gözaltına alınmamıştım. Türkiye'de çok kötü bir terör olayı yaşandı. Benim olaylarla alakam yok. Bu vatan için iki dedem canlarını feda etti, ben ise vatana ihanetle suçlanıyorum'' diye konuştu. Sanıklardan Hıdır Elibol ise, kendini şu şekilde savundu: ''Habib Aktaş olaylardan bir sene önce benim yanımda çalışıyordu. İhracatçıyım. 2 milyon dolarlık bir ihracatım var. İşerimden uzak kaldım. Zarardayım. Kendisiyle hiçbir ilişkim yok. İsminin ilk defa patlama olaylarında Habib olduğunu öğrendim. Benim yaptığım ihracatın 1 milyon doları İsrail asıllı fabrikalarla olmasına rağmen sinagog ismini ilk defa patlamalarda duydum. 100 milyar liralık zararım var. Mahkemenizden bana yardımcı olmanızı ve gereken evrakları vermenizi istiyorum. Bu olaylarla ilgili gözaltına alınmadan önce nişanlıydım, tutuklandığım için evlenemedim. Mardin'de düğünümde gözaltına alındım ve İstanbul'a getirildim. Geri göndereceklerini söylediler ama göndermediler. Mecburen cezaevinde evlendim. Tahliyemi talep ediyorum.'' Duruşma devam ediyor. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:19

İLGİLİ HABERLER